2014 yılında Türkiye'ye gelmiş olacak

2014 yılında Türkiye'ye gelmiş olacak

Kuzu: 2014 yılında yarı başkanlık modeli fiilen zaten Türkiye'ye gelmiş olacak

2013.04.17 22:02 - Son Güncellenme: 2013.04.17 22:03 - Siyaset - HABER MERKEZİ
A
2014 yılında Türkiye'ye gelmiş olacak


TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı ve AK Parti İstanbul Milletvekili Burhan Kuzu, "2014 yılında yarı başkanlık modeli fiilen zaten Türkiye'ye gelmiş olacak. Cumhurbaşkanını halk seçtiği zaman yarı başkanlık modelinin en temel ilkesi gerçekleşmiş olacak. Geriye kalan teferruat" dedi

AK Parti Ar-Ge Başkanlığı tarafından düzenlenen "Türkiye Başkanlık  Sistemini Konuşuyor" konferansı için Eskişehir'e gelen Kuzu, Vali Kadir  Koçdemir'i ziyaret etti.

Kuzu, ziyarette gazetecilere yaptığı açıklamada, başkanlık modeliyle  ilgili şu anda 40'dan fazla ilde gerçekleştirilen konferansları 81 ilin tamamında  yapmak istediklerini bildirdi.

"Tam başkanlık modelini anlatıyoruz" diyen Kuzu, şunları kaydetti:

  "Ama 2014 yılında yarı başkanlık modeli fiilen zaten Türkiye'ye gelmiş  olacak. Cumhurbaşkanını halk seçtiği zaman yarı başkanlık modelinin en temel  ilkesi gerçekleşmiş olacak. Geriye kalan teferruat. O bakımdan iki tane yol var.  Cumhurbaşkanını parlamentoya seçtirmek yollardan biri. AK Parti olarak buna  şiddetle karşıyız çünkü biz bunu kendimiz getirdik. O açıdan madem ki halka  seçtiriyoruz, halkın seçtiği cumhurbaşkanını yetkisiz bırakamazsınız. O halde  bunun partiyle bağını koparmayı biz doğru bulmuyoruz. Bir nevi Fransız modeli  olabilir ama bizim asıl arzumuz, Türkiye'nin gerçek çözümünün başkanlık modeli  olduğu. Bunda bir tereddüt yok. Bizim teklifimiz o yönde, zaten hazırlık  komisyonuna onu verdik."
        
Kuzu, yarı başkanlık modeline geçişin daha kolay olduğunu anlatarak,  "Çünkü bunun altyapısı, anayasası zaten var şu anda. Bir iki değişiklik,  anayasadaki bu işi çözer. Meclis'te de muhalefet cenahından geniş bir taraftar da  bulabilir. Bizim 5-6 eksiğimiz var, 330 rakamına... Referanduma gitme bakımından.  O sayıyı tamamlarsak referanduma gitmeyi düşünüyoruz. Şu andaki çerçeve bu" diye  konuştu.
        
Bir gazetecinin, yeni anayasa çalışmaları kapsamında "Türklük kavramının  çıkarıldığı" iddiası ya da bununla ilgili eleştirilerin olduğunu söylemesi  üzerine Kuzu, "Böyle bir şey yok. Muhalefet partileri kendi tekliflerini sundu.  Diyelim bir vatandaşlık tanımı konusunda farklı ifadeler var ama belki bir kısmı  bunu mevcut haliyle korumak istiyor. Biz de doğru olarak diyoruz ki, 'Herkes  Türk'tür yerine, cümlenin sonuna, 'Herkes Türkiye Cumhuriyeti Devleti  vatandaşıdır' diyelim. Çünkü vatandaşlık aslında bir hukuki bağdır. Yani  muhalefet bunda ısrar ederken siyaset yapıyor, yoksa anayasa yapmıyor. Anayasa  yapsa bunda ısrara gerek yok" ifadelerini kullandı.
        
Kuzu, Türkiye'de 18 etik gruptan söz edildiğini anımsatarak, şöyle devam  etti:
        
"Bunların çoğunun Türk olduğunu varsayalım ama Ermeni, Rum, Yahudi,  bunlar da Türk'tür. Türk vatandaşı çünkü bunlar. Herkes Türk deyince 'bu, Türk mü  oldu şimdi?' Yani ırk olarak Türk olmaz ama Türk vatandaşı. Dolayısıyla o kelime  zaten yanlış. Baştan beri yanlış, kullanımı yanlış. Başka ülkelerin  anayasalarında vatandaşlık tanımı yok. Peki bu ülkenin milliyeti ne o zaman?  Adama sorarlar. Birçok ülkede yok vatandaşlık tanımı. Belki gerek de yok.  Konulacaksa da o çerçevede yazılabilir. Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığı  konusunda daha böyle makul bir tanım getirilmek isteniyor. Bunu da muhalefet  siyaset yaparak farklı bir yere çekmek istiyor. Bu konuya böyle bakmak lazım."
        
Bir başka gazetecinin "Akil İnsanlar Heyeti'ne Kayseri'de tepki  gösterdiler? Bu tepkiyi nasıl karşılıyorsunuz?" sorusunu ise Kuzu, "Akil  İnsanlar, elbette ki bu işin uzmanı insanlar değil, karşı çıkma da çok doğaldır.  Bunu da normal görmek lazım. Zaten Akil İnsanların görevi de bunları ikna etmek.  Karşı çıkan olmasa, o zaman bunlara da gerek kalmaz. Aman aman büyük bir  potansiyel, büyük bir tepki yok. Dün de Bolu'da böyle bir şey oldu. Şimdi burada  asıl bizi rahatsız eden, en azından bu süreçte, basının bunu veriş biçimi.  Oradaki konuşmaları, o kadar katılan insanları, o kadar dinleyici, hiçbirini  vermiyor. Sürece zarar vermekse, işte bunu size örnek olarak gösteririm. Ferdi  bazda bir kaç kişinin karşı çıkması çok doğal. Bir grupta karşı çıkabilir. AK  Parti dışında birçok farkı düşünen insanlarımız var. Bu çok doğaldır ama bizdeki  anketlerde bu sürece Türkiye genelinde yüzde 70'e varan bir destek var. Yani  başka partilerin tabanlarından da var. Yani Meclis'te sizin gördüğünüz o karşı  çıkışların çoğunu, biz vatandaş nezdinde görmüyoruz. Bir ayda belki aşağı yukarı  20 ili dolaştım, İzmir, Adana en son Adapazarı'na gittim. Bu çerçevede oralarda  fevkalade bu sürece katkı gördüm. İnsanlar 'bu kan dursun' istiyor. Ondan sonra  oturulup konuşulur ne yapılacak, edilecek. O kadar olur, onu çok büyütmemek  lazım" diye yanıtladı.

 

Diğer Siyaset Haberleri için tıklayın


2013.04.17 22:02 - Son Güncellenme: 2013.04.17 22:03 - HABER MERKEZİ
A