Size samimi bir itirafta bulunayım; artık bu kaçıncı oldu bilmiyorum ama yıllardır sayısız kez konuşma yapmak ve çeşitli toplantılar için geldiğim Bursa benim için neredeyse memleketim kadar sevdiğim bir yer oldu. 

İnsanın geldikçe içi açılıyor. Çünkü biliyorsun ki, bu şehir her tür ekonomik sıkıntıya rağmen çalışıyor, sorunları aşmak için birbiri ile kavga etmek yerine kendi işine bakıp üretmenin önemine inanıyor. 

Tabii ki bu güzel şehrin, bu üreten, çalışan, ülkeye yılmadan katma değer yaratan Bursa'nın bende bu açıdan uyandırdığı hislerin payı var. 

Çocukluğumun anılarının da, aylardır sizlere 'BursadaBugün' ailesi aracılığı ile ulaştığım yazıların da etkisi var.

Ancak, asıl pay sahibi her gelişimde yenileri ile tanıştığım Bursa'nın samimi, içten yüreği aklı güzel insanları. 

BALKANLARDAN GELEN BAŞARI

Geçen yıl da, TÜGİAD Bursa eski Başkanı Sevgili Onur Özkul kardeşimin ve Başkan Ömer Kumova'nın daveti ile RUMELİSİAD Toplantısı için de geldiğim Bursa'da, yürek ve kan bağı ile bağlı olduğumuz Balkanların evlatlarının ne başarılara imza attığını görünce de ayrıca etkilenmiştim. O dev salon, dikkatli bilgili dinleyiciler hala aklımda. Zaten o günlerden gelen bir dostum da Genel Sekreterleri ve benim Balkan Fatihi olarak takıldığım Ferdi Yılmaz'dır. 

UNUTULMAZ TÜGİAD GECESİ

Dün gece de neredeyse artık aile toplantımız diyeceğimiz TÜGİAD için yine Bursa'daydım. 

Değerli dostlarım tanınmış isimler Ekonomist Murat Sağman ve Hukukçu Rezan Epözdemir ile gündeme dair üyelerimizle keyifli bir sohbet yaptık. 

TÜGİAD Bursa Başkanımız Ersoy Tabaklar her detayı en ince ayrıntısına dek planladığı için kendisine teşekkürü de en baştan söyleyeyim bir borç biliyorum. 

Toplantının gerçekleştiği Cha Cha'nın işletme sahibi Hakan Salan'ın misafirperverliği, Sanatçı Cengiz Ateş'in geceye kattığı renk de unutulmazdı. İkisine de ayrı ayrı sözüm var yine gelmeye.

Ama şunu gördüm ki, Bursa'da belli bir çevre hep beraber büyümüş, beraber ağlayıp beraber gülmüş. Ve hala eleleler. 

Arkadaşlıklar, dostluklar. Bunlar artık o kadar zor bulunan birşey ki. Değerini bilmek de o kadar önemli. 

TÜGİAD için aile diyorum çünkü, Ali Yücelen kardeşimin efsane başkanlığından başlayan günlerden bu yana Danışma Kurulu Üyesi olarak yıllardır birlikteyiz. 

Bayrağı Ali Yücelen'den alıp daha ileriye taşıyan Sevgili Genel Başkan Anıl Şohoğlu da Bursalı olunca burası toplantı için sık sık geldiğimiz bir merkez oluyor zaten. 

Ankara'dan araba ile memleketim Edremit'e giderken, anlattığım gerekçelerle memleketim gibi hissettiğim Bursa'ya uğramazsam da kendimi ihanet etmiş gibi hissediyorum. 

TÜGİAD adı üzerinde Türkiye'nin genç ve dinamik işadamlarını biraraya getiren ülkenin resmi köklü sivil toplum örgütlerinin alanında en önemlilerinden. 

Aktif projelerle kendi içinde üyelerinin birbirine desteği ve işbirlikleri ile günden güne güçlenen bir dernek. Ülkedeki her gelişmeye söyleyecek bir sözü olan, gündemi izleyen ve katkı sağlamaya çalışan bir yapı. Ve bu noktada da Ankara, İstanbul, İzmir gibi önemli merkezlerinin yanısıra Bursa Şubesi de giderek dikkat çekiyor. 

Dediğim gibi Bursa'da akıl var, dostluk ve geçmişten geleceğe artık bir gelenek var. Türkiye'ye bir katma değer var. Şüphesiz sorunları ve sıkıntıları yok mu; tabii ki var; Ancak, asıl mesele de asıl güzel olan da bu; Yani; bunlara rağmen hala iyi birşeyler yapmanın telaşı. 

İnşallah Ankara siyaseti ve bürokrasisi, Bursa ve benzeri şehirlerin şevkini kırmaz. Bunu yapmasın ki; ülke onlarla daha da güçlü olsun...

Sağlıcakla kalın....