Maalesef dün Suriye İdlib'den bir acı haber daha geldi. Hep diyoruz ya, dünya ve çevremizdeki tehditler aslında koronavirüs için geçsin diye beklemede falan değil. Yaşadığımız sorunlar da beklemede değil.

Sadece Suriye değil, sadece Libya da değil, Suriye-Libya ekseninde birbirine bağlantılı Türkiye-Rusya hattında çok garip şeyler oluyor.  Daha da açıkçası çok can sıkıcı gelişmelerin sinyalleri geliyor. 

Türkiye bunların farkında. Suriye ve Libya hatta aynı anda bağlantılı olarak Ankara Moskova ekseninde sular yine giderek ısınmaya başlıyor. 

Daha doğrusu ısınan sular artık kaynama noktasına doğru ilerliyor. 

KAHREDEN HABER 

Ne üzücü ki; yukarıda bahsettiğimiz gibi dün Suriye İdlib bölgesinden şu acı haber geldi. Ve olay şöyle gelişti;

Suriye'nin İdlib bölgesi M4 kara yolunda TSK konvoyunun geçişi sırasında, yola önceden döşenen el yapımı patlayıcı fark edilince askeri ekibimiz durdu. Ardından da,  imha edilme işlemi sırasında EYP'nin infilak ettirilmesi nedeniyle Piyade Teğmen Canbert Tatar, şehit düştü. Ardından da resmi açıklamada şu ifadelere yer verildi:  

"27 Mayıs'ta İdlib bölgesinde icra edilen yol kontrol devriyesi esnasında arama bölgesinin 250 metre güneyinde meydana gelen ve sebebi henüz tespit edilemeyen bir patlamanın tesiriyle kahraman bir silah arkadaşımız yaralanmış ve derhal hastaneye kaldırılmış ancak yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak şehit olmuştur.''

Bu yazılı açıklamayı neden verdim biliyor musunuz? Çünkü orada önemli bir detay var. 

Satır arasında bir patlamadan söz ediliyor ve sebebi henüz bilinmeyen deniliyor. Patlamanın çok büyük olduğu bilgisi var. Evet orada çok sayıda terör örgütü var ve Türk Rus devriyeleri de bu terör örgütlerine karşı bölgede güvenliği sağlamak amacıyla bu devriyeleri yapıyor. Saldırılar olabilir. 

Ama bu patlamanın (eğer terör örgütleri kökenli değilse) nereden geldiğine çok iyi bakmak lazım. Teyitli olmasa da, bazı kaynaklara göre, savaş uçaklarından atılan bombalarla bir binanın infilak etmesi sonucu bu patlama olmuş.  

Bu savaş uçakları doğruysa; kime ait, buna iyi bakmak lazım. 

Öte yandan evet,  Türkiye'nin Suriye'de Rusya ile devriyesi söz konusu ama İdlib konusunda Esad rejimi ile Ankara'nın gerginliği de devam ediyor. Rusya'nın bu rejime desteği de sürüyor. Bu da Ankara Moskova hattında tansiyonun daha yükseleceği anlamına geliyor. 

Bu yüksek tansiyon Libya'da yaşanan süreçle birleşince daha da dayanılmaz bir hal alıyor. 

Son üç haftada Türk İHA ve SİHA'larının desteği ile Hafter'e karşı net zaferler kazanan Libya ulusal mutabakat hükümeti'nin başarıları ortada.  

Burada Rus kökenli paralı asker örgütü Wagner'in verdiği kayıplar da biliniyor. 

Bu açılardan bakıldığında Rusya, Hafter'in net olarak yanında olduğundan dolayı perde arkasında misillemelere gidebilir. Bunu yaparken, Libya veya Suriye'de yapabilir. Bu süreçlerde de dolaylı taktikler deneyebilir 

Geçenlerde, ABD Afrika Kuvvetleri-AFRICOM'dan yapılan yazılı açıklamada, Rusya'nın Libya'ya savaş uçağı gönderdiği ve Moskova'nın Libya kıyılarında hava sahasını kapatabileceği belirtilmişti.

Öte yandan Dışişleri Bakanı Sergey Lavrov, Libya'nın doğusundaki Hafter yanlısı Tobruk merkezli Temsilciler Meclisi Başkanı Akile Salih ile telefonda görüştü.

Her ne kadar Rusya, Libya'ya uçak gönderdiğini yalanlasa da, bu coğrafyada denklem bize, haziran ayında çok gergin ve dikkatli olmamız bir sürecin işaretlerini veriyor.

Son olarak dün akşam saatlerinde Rus Savunma Bakanlığı'nın yaptığı açıklamayı yorumsuz olarak yazımızın sonunda ekliyoruz. Takdir sizin ve durumun ciddiyeti açısından da özellikle dikkatle okumanızı rica ediyoruz.

Rusya Savunma Bakanlığı: 

"İdlib'de Rusya-Türkiye devriyesi, ateşkesin süresiz olduğu anlamına gelmiyor. Askeri harekat süresiz olarak ertelenmedi."

Sağlıkla kalın...