Neredeyse her gün borsada yeni bir halka arz şirketine hoş geldin coşkusu başladı.

Açıkçası bu coşkunun nereye ulaşacağı merak konusu oldu.

En azından bende ortaya nasıl bir şey çıkacak çok merak ediyorum.

Peki, halka açılmak bu kadar kolay mı?

Elbette kolay değil, yerine getirilmesi gereken bir dizi işlem var (dı).

Yılın ilk 8 ayında halka arzlara katılan yatırımcı sayısı yaklaşık 42 milyona ulaşmış ve yatırımcıdan toplanan tutar 45 milyar TL'yi aşmış.

Merkezi Kayıt Kuruluşu (MKK) verilerine göre, 31 Ağustos tarihine kadar 32 şirket halka arz olmuş ve görünen o ki bu sayı daha artacak.

Halka arzı planlanan diğer şirketler de gelecek dönemde de talep toplayıp borsaya girmeye başlayacak.

Peki, halka arzlar devam edecek mi?

Tanıdığım yatırım uzmanlarından biri, Sermaye Piyasası Kurulu'ndan (SPK) onay bekleyen çok sayıda şirket bulunduğu söylüyor.

Geçtiğimiz günlerde E-bebek, Kuzu Grup gibi şirketlerin rekor halka arz yatırımcısı elde etmesiyle birlikte Borsa İstanbul'da gong Tarkim Bitki Koruma Sanayi ve Ticaret AŞ için çaldı.

Türkiye merkezli teknoloji firması Reeder'ın halka arzında talep toplama başladı.

Hat-San Tersanesi, Sermaye Piyasası Kurulu'nun (SPK) halka arz onayının ardından 14- 15 Eylül 2023 tarihlerinde halka arz oluyor.

Türkiye'de defter, kırtasiye, ofis ve promosyon alanlarında üretim yapan Gıpta Ofis Kırtasiye ve Promosyon Ürünleri İmalat Sanayi, halka arz kapsamında talep toplamaya başladı.

Borsadaki çılgınlık sürerken, bu yıl Türkiye halka arzlarda birçok ülkeyi geride bırakacak gibi...

Riskleri yok mu?

Daha çok küçük ve orta ölçekli şirketler ağırlıklı olarak halka arz ediliyor.

Piyasalardaki süren coşkunun, sermaye piyasalarında düşük kaliteli şirketleri çekebileceği endişeleri var.

Uzun zamandır hisse senedi piyasalarına ilgi daha da artmıştı.

Biliyoruz ki, ekonomik koşullarda çoğu şirket finansmana erişim zorlaştığı için yatırımları ertelemek zorunda kaldı.

Finansmana erişimi zor olan şirketlerin sermaye ihtiyacı için halka arzlar bir yol olarak öne çıktı.

Yatırımcının da kazanç kapısı olarak gördüğü halka arz coşkusunun ileriki dönemler de piyasa dengesini bozabilir.

Aslında piyasa dinamikleri için endişe oluşturuyor.

"Birikmişim var, altın mı ya da dolar mı alayım?"  sorusuna cevap olarak ilerleyen günlerde daha da hissedeceğiz sanırım.

Ne altın ne dolar! Yatırımcıların yeni gözdesi halka arz...

Halka arz olan şirketlerin Yönetim Kurulu Başkanlarının değerlendirmelerini izledim.

Çıkan ortak sonuç ise, pazar payını artırmak ve güçlü yatırıma vurgu yapılıyordu.   

Örneğin;

Reeder Yönetim Kurulu Başkanı Uygar Saral'ın açıklaması şöyleydi:

"Türkiye'de bir konuda bu kadar güçlü çıkış yapabilen firma olması önemli bir şey ama orada kalabilmek için atmamız gereken adımlardan bir tanesi de halka arzdı. Pazar payımızı ilk etapta Türkiye'de birinci sıraya çıkaracak şekilde halka arzdan gelecek gelirlerle ciddi atılım yapmak istiyoruz. İhtiyaç duyduğumuz gücü halka arzdan almamız gerekiyordu. Ürünü ulaşılabilir hale getirmek halka arzla birlikte bizim için daha mümkün olacak."

Tarkim Bitki Koruma Sanayi ve Ticaret AŞ içinde durum farklı değil. Şu açıklama yer alıyordu:

"Halka arz ile yeni yatırımlara ağırlık verilmesi, şirket kurumsal kimliğinin güçlendirilmesi, şirket değerinin ortaya çıkması, şirkete değer yaratacak yatırım fırsatlarının fonlanması, bilinirlilik ve tanınırlığın pekiştirilmesi, şeffaflık ve hesap verilebilirlik ilkelerinin daha güçlü uygulanması ile yeni yatırımlara ağırlık verilecektir."

Halka arzdan elde edecekleri gelirin tamamının şirketin öngördüğü yeni yatırımların yapılmasında kullanılacağını söyleyen Hat-San Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı Mehmed Halid İsmail Pepe, "Halka arzdan sonra hedeflerimizden bir tanesi şirketimizin kurumsallaşmasını nihayetlendirmek, sonrasında uluslararası pazardaki bilinirliğimizi artırmak ve yeni pazarlara ulaşmak" şeklinde değerlendiriyordu.

Gıpta Ofis Kırtasiye ve Promosyon Ürünleri İmalat Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Vecdet Fehmi Şendil de, ""Halka arzın bizi daha ileriye taşıyacağını düşünüyoruz, kurumsal yapımızı daha artıracağını düşünüyoruz. Global marka olmaktan uluslararası marka olmaya yönelik bir hedefimiz var. Ürün kalitemiz noktasında, özellikle son yıllarda, Avrupa pazarında, Amerika pazarında çok ciddi araştırmalar yaptık. Yaptığımız yenilikler noktasında buralarda rahatlıkla boy gösterebileceğimizi görüyoruz " diyordu.

Kısaca ortak örnekler çoğalıyor.

Şirketlerin yatırım hedefleri yüksek. Şimdi borsaya milyonlarca kişi davet ediliyor.

Asıl endişe sonrası için...

Davete katılan milyonlarca kişi yani küçük yatırımcı nasıl korunacak?