Zümrüdüanka ile döndü!

Son albümü "Zümrüdüanka"yı müzikseverlerin beğenisine sunan Aylin Aslım, Habertürk'te Ece Üner'in sorularını yanıtladı. Aylin Aslım, müzik ve ülke gündemine dair yine dikkat çekecek sözler söyledi.

İŞTE AYLİN ASLIM'IN SÖZLERİ

Teoman döner mi, dönecek gibi gözüküyor, senin sayende.
Estağfirullah, ben herhalde denk gelmiş olabilirim. Herhalde o aldığı molanın sonlarına geliyordu. Şarkıyı beğendi ve söylemeyi kabul etti. Kendisiyle çok eski tanışırız zaten.

Sen de onunla başlamıştın?
Onunla başlamasam da, daha başladığı ilk yıllarda, ilk albümünde ilk vokalistiydim onun. Sonra ben kendi albümüme başladım. Şarkıyı yolladım beğendi ve kabul etti, ben de çok mutlu oldum. İki ihtimal vardı. Stüdyoya girince sordum, 'özlemiş misin?' diye, ya da hiç özlememiş de olabilirdi. 'Özlemişim' dedi. Şimdilerde duyduğuma göre konser hazırlıklarına başlıyor, ufak ufak dönüyor yani.

Peki İki Zavallı Kuş neyi anlatıyor?
Ayrılık şarkısı... Birbirini bulamayan, birbirini sevmek isteyip sevemeyen veya sevmeyi beceremeyen iki insanın öyküsü.

Zümrüdüanka'nın Farsça neye tekabül ettiğini, onun da aslında ne demek olduğunu senden dinlemek çok isteriz. Hakikaten çok şey anlatıyor.
Zümrüdüanka'nın küçükken çok masalını okudum. Hatta bir önceki albümümde Gülyabani karakterini albümün ismini yapmıştım. O da bir hikaye kahramanıydı. Gülyabani, yaşadığı, ölümsüz olduğu varsayılan bir kuş. Ben Simurg adını biliyordum ama anlamını bilmiyordum. Farsçasının Türkçe karşılığını bilmiyordum. Efsanelerini araştırdım biraz. 30 kuşun biraraya gelmesi aslında ruhlarının biraraya gelip Zümrüdüanka olup, ölümsüzlüğe ulaşıp Kaf Dağı'na ulaşmaya çalışmaları gibi bir şey... Aslında orada küllerinden tekrar dirilmesi önemli özelliği. Gözyaşlarıyla hastaları iyileştirilmesi ölümsüzlük kattığı gibi çeşitli efsaneleri olan bir efsanevi yaratık.

Aylin Aslım şimdi Zümrüdüanka'yı gündeme getirmesi meselesi var.
Önceki albümde 3,5 yıl gibi bir ara var. Biraz soğumuş gibi hissediyordum kendimi. Çeşitli talihsizlikler yaşadım, sağlık sorunları gibi. Evde uzun dönem geçirdim. Arkadaşlarımın ve sevdiklerimin sayesinde yeniden yazmaya başladım. Biraz onlarla ve onların sayesinde başlayan bir çalışma oldu.

O 30 kuş da arkadaşlar aslında değil mi?
Evet öyle, 30'dan daha fazla. Oradan aldığım kuvvetle tekrardan yazabilmeye başladım. Böyle bir süreçte, evde ve kendime baktığım bir zamanda oldu. Onların sevgisi ve desteği çok iyi geldi bana.

Kendisiyle meselesini çözmüş gibi geldi bana.
Çözmeye yaklaşmış gibi. En azından albümü yaptıktan ve elime aldıktan sonra bir rahatlama oluyor.

Toplumsal duyarlılık dendiği zaman ve sen bunu rock üzerinden çok iyi anlatıyorsun...
Ama o da artık kırılıyor gibi.

TARKAN'IN YAPTIĞINA İMZAMI ATARIM

Biraz daha aktivist bir kanat daha güçlendi mi?
Sosyal medya mecralarının artmasıyla sadece müzisyenler değil farklı insanlar kendilerini daha fazla ifade edebiliyor. O anlamda bir gelişme var gibi. Müziğe ne kadar yansıyor o tartışılır ama en azından insanlar görüşlerini artık daha rahat dile getirebiliyor.

8 Mart'ta birtakım ünlü kadınlar şiddet gören kadınların kılığına girerek fotoğraf çektirdi. Akşam gazetesi şiddeti bizzat uygulayan erkeklerin fotoğraflarını yapıştırdı manşete. Hangisi daha etkili sence?
Ünlülere dayak yemiş makyajı yapmak senelerdir yapılan bir şey. İlk yapıldığında çarpıcı gelmişti. Artık daha yapılmasın ve yaratıcı şeyler yapılsın. İnsanlar artık o resimlere baktığında bir şey hissetmiyor. Akşam'ın yaptığı şey çok somut sonucu olacak bir şey. 8 Mart'ta çıktı bu albüm. Aynı gün bir söyleşiye gittim. Orada da bu konuya gelindi. Ayşe Paşalı'nın mı fotoğrafını hatırlıyoruz yoksa onu öldüreni mi hatırlıyoruz. Bu arada Tarkan'ın yaptığına imza atarım. Bunlardan biraz daha kendine bakmaya çalışan, çok söylemek, yazmak değil de somut olarak ne yapabilirimi düşündüm. İmza vermek, konuşma yapmak dışında. Bunun ötesine nasıl geçebiliriz diye düşündüm. Albümde konuşmanın ötesine geçmeye çalıştım.

Bir röportajında söylediklerin çok hoşuma gitti. Biz çok büyük büyük kelimeler yaptığımızda yukarısı 'sağa çek ehliyet ruhsat' falan diyor.
Dizi vardı. Hayatımda bir ara o vardı. Sonrasında bir film ve set kazası. Ve eve kapanmak mecburiyeti. O kadar yoğun çalışırken bir anda her şey değişti. Susuyorsun ve kendi suyunu taşıyamıyorsun. Koltuk değneklerinle yaşıyorsun. Bu başıma gelen aslında çok büyük bir şey değil. Bir anda her şey değişebiliyiro. O yüzden çok ciddi yatırımlar yapmak ne kadar faydasız ve boşa harcanan vakitmiş, onu anlamış oldum. O sayede daha mutlu bir insanım artık.

13 SENE SONRA AŞK ŞARKILARI...

Yeni albümünde seni takip edenler neyi bulacaklar daha çok?
Bir önceki kadar sert bir albüm değil. İlkiyle paralelliği daha fazla. Daha melankolik, daha romantik. 13 sene sonra aşk şarkıları yazdım.

Aşık olduğun için mi?
Yazdım işte. Başına oturduğumda böyle bir albüm olacağını bilmiyordum. Ne varsa onlar çıkıyor. Hasretten bahsetmek isterim. 25 yaşında bir şarkı. Bu şarkıyı 25'ten daha yaşı küçük olan insanlar hatırlıyor. Çok politik ve ağır sözleri vardı. Bu albüm için çalışırken başkalarının şarkılarını da dinliyorduk. Bunun ne kadar mükemmel bir şarkı olduğunu konuşuyorduk. Baktık ki, kimse o şarkıya dokunmamış. O şarkıyı tekrar yorumlamak zorlu bir iştir. İnsanlar o şarkıyı tekrar mutlu olduklarını söylüyorlar. Ben de mutlu oldum. Sezen Aksu'nun ne düşündüğünü merak ediyorum doğrusu. İlk kez albümüme konuk alıyorum. Teoman ve Cem Adrian'la çalıştım. İkisi de çok sevdiğim müzisyenliklerini de çok sevdiğim saydığım insanlar. Cem çok özel bir insan.

DÜNYADA EN UZUN SÜREN ÇATIŞMA

Çözüm süreciyle ilgili sen ne düşünüyorsun? Bu konuya duyarlığın var.
Artık bence bütün ülkenin bu konuya duyarlığı var. Dünyada en uzun süren çatışma bu. IRA bırakmış, ETA bırakmış, barış sağlanmış. Bir şekilde sonlanmasını istiyor Türkiye. Ümitliyiz ve bütün ülkenin bir beklentisi var.

Bugün senin gündemin ne?
8 Mart'tan beri benim gündemim bu albüm. Sürekli çalışmakta olduğumuz ilk konser. 13 Nisan'da konserimiz var. Zaman çok hızlı akıyor. Benim için en önemli gündem bu şarkıların ne kadarının ne kadar insana ulaştığı ve o insanların tepkileri.