Yıldırım'daki tarihi mahalleler kitap oldu

Büyükşehir Belediye Başkanı Recep Altepe, Bursa'nın Türkiye'de İstanbul ile birlikte birikimi, kültürü ve eski eserleri ile tarihi yaşayan bir şehir olduğuna dikkat çekerek, "Bursa'nın 3 bin 300 yıllık tarihi var. Bitinya, Roma, Doğu Roma, Osmanlı ve şimdi de Türkiye Cumhuriyeti şehre iz bırakıyor. Bursamızın her sokağında tarih var. Bu sebeple her mahalledeki tarihi belge ve bilgileri topluyoruz. Ecdadımız bütün eserleri özenerek yapmış. Camisinden imaretine, atalarımız her şeyi en güzel düşünümüşler. Kanadı, ayağı kırık kuşlar için bile Gurabai Laklakan denilen kuş hastanesini bile inşa etmişler. Biz canlı, yaşayan tarihi bir şehir oluşturmak için gayret gösteriyoruz. Bursa'nın sosyal ve kültürel çalışmaları, tarihi okullarını da kitaplaştırdık. Önemli şahsiyetlerine sempozyumlar düzenledik. Sultanlar tarafından kurulan bu semtleri, okulları, geçtiğimiz yüzyıllardan gelen şehrimizde ne varsa onları restore edip yaşatmaya, tarihini de araştırıp yazmaya çalışıyoruz. Bu eserler gelecek nesillere atalarımızı, soyumuzu aktarma konusunda önemli bir misyon üstleniyor" dedi.
Bursa'da Osmanlı'nın son döneminde, 176 müslüman mahallesinin yanı sıra 7 ermeni, 8 rum, 6 yahudi, 1 kıpti ve 1 miskinler mahallesine sahip olduğuna dikkat çeken Altepe, "Çok renkli kültürlerin olduğu bir yapımız vardı. Yeşil'in eski adı, İmareti Sultaniye ve Çelebi Mehmet mahalleleri idi. Meydancık Mahallesinin olduğu yer ise Tarihi Kazzazoğlu, sonra Alancık ve 1950'lerden sonra ise Meydancık olarak değişti. Bu isim değişiklikleri bir gelişmeyi gösteriyor. Tarihi eserleri ve duyguları gelecek nesillere aktarmak bu kitaplar ile mümkün olacak" diye konuştu.
Uludağ Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Yusuf Oğuzoğlu ise, Büyükşehir Belediyesi'nin tarihi eserleri birbir restore ettirip ayağa kaldırdığına belirterek, "Bu estetik binalardan yararlanmamızı sağladılar. Büyükşehir belediyemiz, kaynaklarını bu kültürel kitaplara yönlendirerek, içinde yaşadığımız bölgeyi keşfetmemiz, bu topraklarda medfun bulunan şahsiyetleri tanımamıza vesile oluyor. Yaşadığımız çevremizi tanırsak, kültürümüzün yaşatılması mümkün olur. Bu kitaplar kendiliğinden oluşmuyor. Bursa Araştırmaları Vakfı ve üniversitedeki çalışmalarından sonra fedekarlık eden öğretim üyesi arkadaşlarımızın gayretleri ile bu bilgiler toparlanıyor. Türklerin ön büyük özelliği misafirperverlikleridir. Bu nerede doğdu. Dinimizin komşuluk ve misafirperverlik konusundaki tavsiyelerinin mahallelerde yaşaması ile ortaya çıktı. İşte bu iyiliksever eski mahalleleri bilmemiz gerekiyor. Hatta bu kıymetli kitapları masamızda bırakmayıp, çocuklarımıza okutmak, kültürümüzü devam ettirmek mecburiyetindeyiz" diye konuştu.