Yeni Brexit anlaşmasına tepkiler

Yeni Brexit anlaşmasına tepkiler

İngiltere Başbakanı Boris Johnson AB ile varılan Brexit anlaşmasını "muhteşem yeni anlaşma" diye nitelendirse de muhalefet partileri anlaşmaya onay vermeyeceklerini ilan etti.

2019.10.17 16:50 - Son Güncellenme: 2019.10.17 16:50 - Dünya
A
Yeni Brexit anlaşmasına tepkiler

Ana muhalefetteki İşçi Partisinin lideri Jeremy Corbyn anlaşmaya destek vermeyeceklerini belirterek, "Başbakan, kahir ekseriyetle reddedilen Theresa May'ın anlaşmasından da kötü bir anlaşma müzakere etmiş görünüyor." değerlendirmesinde bulundu.

Anlaşmanın gıda güvenliği, çevre standartları ve işçi hakları konusunda İngiltere'yi geriye götüreceğini savunan Corbyn, "Bu anlaşma ülkeyi bir araya getirmeyecek ve reddedilmelidir." ifadesini kullandı.

Anlaşmanın Kuzey İrlanda ile İngiltere arasında gümrük sınırı da getireceğini belirten Corbyn, "Brexit sorununu halletmenin en iyi yolu halka yeni bir referandumla son sözü bırakmaktır." diye konuştu.

"Brexit'i durdurmak için geç değil"

Liberal Demokrat Parti lideri Jo Swinson da Brexit'i durdurmak için hala geç olmadığını dile getirerek, "Boris Johnson'ın anlaşması ekonomimiz, kamu hizmetlerimiz ve çevre koşullarımız için kötü olacak. Önümüzdeki birkaç gün gelecek nesiller için ülkeye yeni bir istikamet verecek ve ben de Brexit'i durdurmak için her zamankinden daha kararlıyım." diye konuştu.

Swinson anlaşma parlamentoya geldiğinde, Brexit'i yeniden halk oyuna sunmak için her yolu deneyeceklerini sözlerine ekledi.

Kuzey İrlanda ve İskoçya'dan itiraz

İktidara dışarından destek veren Kuzey İrlanda'nın İngiltere ile birlik yanlısı Demokratik Birlik Partisi (DUP) de anlaşmaya karşı olduğunu duyurdu.

Partiden yapılan yazılı açıklamada, "Hükümetle görüşme halinde olduk. Mevcut haliyle gümrük ve onay konusundaki düzenlemeleri destekleyemeyiz." ifadesi kullanıldı.

DUP, bununla birlikte hükümetle görüşmeyi sürdüreceklerini ve İngiltere'nin ekonomik ve anayasal bütünlüğünü koruyacak bir anlaşmaya varılması için çalışacaklarını kaydetti.

İngiltere'de 2014'te yapılan bağımsızlık referandumuyla ayrılma girişiminde bulunan İskoçya da Brexit anlaşmasına itiraz etti.
İskoçya Bölgesel Yönetimi Başbakanı ve İskoç Ulusal Partisi (SNP) lideri Nicola Sturgeon, yeni Brexit anlaşmasının İskoçya'ya "adaletsizlik" anlamına geldiğini bildirdi.

İskoç halkının Brexit referandumunda ülkenin AB üyesi kalması yönünde oy verdiğini hatırlatan Sturgeon, "SNP milletvekilleri Brexit'in hiçbir şekline destek vermeyecek." dedi.

İskoçya, Brexit anlaşmasında Kuzey İrlanda'ya tanınan ayrıcalıklara itiraz etmemekle birlikte kendisinin kendi iradesi dışında AB'den çıkarılmasına karşı çıkıyor.

Brexit'in gerçekleşmesi halinde, İskoçya'nın İngiltere'den bağımsızlığı için yeni bir referanduma gidilmesi bekleniyor.

İngiltere'nin AB'den anlaşmasız ayrılmasını savunan Brexit Partisi lideri Nigel Farage da yeni anlaşmanın parlamentoda reddedilmesi çağrısında bulundu.

Oylama cumartesi

Yeni Brexit anlaşmasının İngiliz parlamentosunda cumartesi günü oylanması bekleniyor. Parlamento böylece son 37 yılda ilk kez hafta sonu toplanmış olacak.

Johnson hükümetinin 650 sandalyeli Avam Kamarasında son aylarda yaşanan ihraçlar ve istifalarla milletvekili sayısı 278'e kadar geriledi.
Johnson'ın anlaşmayı geçirmek için gereken basit çoğunluğa ulaşması için bağımsız milletvekillerinin yanı sıra ya DUP'un Avam Kamarasındaki 10 milletvekilinin ya da muhalefet partilerinin bazı milletvekillerinin de desteğini alması gerekecek.
İngiltere ile AB arasında bugün varılan anlaşmada, eski Başbakan Theresa May'in anlaşmasının Avam Kamarasında 3 kez reddedilmesine yol açan "tedbir maddesi" kaldırılmış görünüyor.

AB üyesi İrlanda Cumhuriyeti ile İngiltere'nin parçası Kuzey İrlanda arasında Brexit'in ardından fiziki sınır girmemesini temin için tasarlanan "tedbir maddesi", İngiltere ile arasında kapsamlı bir ticaret anlaşması sağlanana dek ülkenin bütününün gümrük birliği içinde kalmasını öngörüyordu.
Başını DUP'un çektiği muhalifler, İngiltere'ye bu düzenlemeden tek yanlı çıkma hakkı olmayan İngiltere'yi AB ile sonu gelmez müzakerelerde mahsur bırakacağını ileri sürüyordu.

Yeni anlaşma

Yeni anlaşmaya göre ise Brexit'in ardından Kuzey İrlanda bir dizi AB kuralına uymaya devam edecek. Kuzey İrlanda İngiltere'nin gümrük sahası içinde kalmayı sürdürse de AB'nin ortak pazarına "giriş noktası" niteliğinde olacak. Anlaşma AB'nin ortak pazarının bütünlüğünü korumaya dönük bir dizi tedbiri de içeriyor.

Kuzey İrlanda'ya İngiltere içinde ayrıcalıklı bir konum tanıyan bu düzenlemenin devam ettirilmesi veya sona erdirilmesi de Kuzey İrlanda bölgesel parlamentosunun onayına tabi olacak. Bölgesel parlamentonun bu konuda 4 yılda bir oylama yapması öngörülüyor.

Kuzey İrlanda'daki bölgesel yönetim İngiltere ile birlik yanlısı Protestanlar ve İrlanda milliyetçisi Katolikler arasında ortak hükümet esasına dayanıyor.
Yeni anlaşmadaki düzenlemenin bölgesel parlamentoda iki tarafın da onayıyla değil, basit çoğunlukla alınacak olması DUP'un tepkisini çekiyor.
Bölgesel parlamentodaki 90 sandalyenin 40'ı birlik yanlılarına, 40'ı milliyetçilere, 10'u da tarafsızlara ayrılmış bulunuyor.

Kuzey İrlanda'da 2017 yılında hükümet ortağı ayrılıkçı Sinn Fein'in ayrılmasıyla bozulan bölgesel hükümet halen kurulabilmiş değil.

İngiltere, Galler, İskoçya ve Kuzey İrlanda'da oluşan Birleşik Krallık'ta 2016'da yapılan Brexit referandumunda yüzde 48'e karşı yüzde 52 ile AB'den ayrılma kararı alınmıştı ancak İngiltere'de seçmenlerin yüzde 46'sı, Galler'de yüzde 47'si, Kuzey İrlanda'da yüzde 56'sı, İskoçya'da ise yüzde 62'si AB üyeliğinin devamında yan oy kullanmıştı.

Diğer Dünyadan Haberler için tıklayın


2019.10.17 16:50 - Son Güncellenme: 2019.10.17 16:50 - Yasin Yüksel
A