Ünlü yarış atları burada yetişiyor

TİGEM'e bağlı üç işletmeden en büyüğü olan Karacabey TİGEM'in 700 yıllık geçmişi bulunuyor. Osmanlı döneminde Nilüfer Hatun'un çeyizi olarak verilen ve o dönemden bugüne kadar at yetiştiriciliği yapan 87 bin dönüm arazi üzerine kurulu tesiste hibrit mısır tohumculuğu, bitkisel üretim faaliyetlerinin yanı sıra safkan Arap yarış atı yetiştiriciliği de yapılıyor. İşletmenin Müdür Yardımcısı Murat Durmaz, her yıl ortalama 120 yarış atı satışı yaptıklarını söyledi. Aygır ve kısrakların bakımlarının yapıldığı 5 tavlanın bulunduğunu anlatan Durmaz, TİGEM Harası'nda 12 aygır, 160 kısrak ve değişik yaşlarda taylar olmak üzere toplam 543 safkan Arap yarış atının bulunduğunu ifade etti.

Durmaz, Karacabey TİGEM'in yılda yaklaşık 10 milyon lira kazanç sağlayan bir merkez olmasının yanı sıra Türkiye'de en pahalı satılan tay rekorunun Karacabey TİGEM'E ait olduğunu kaydetti. Durmaz, "Geçen sene 515 bin TL'ye bir tay sattık. Yine 9.5 milyon TL ile Türkiye'nin en çok ikramiye kazanan Kafkaslı isimli tayı da bizim yetiştirdiğimiz bir yarış atı. Yakın zamanda yaptığımız at satışında 230 bin TL'ye bir tayımız alıcı buldu ve o satışın toplamında TİGEM olarak 2 milyon 431 bin TL para kazandık" dedi.

Karacabey TİGEM olarak at yetiştirmenin yanı sıra dışarıdan gelen atlara pansiyonluk hizmeti verdiklerini de dile getiren Durmaz, bu atların bakımı için ise aylık olarak bin 100 lira aldıklarını açıkladı.

Hipodromlarda koşan bir yarış atının TİGEM'E yıllık maliyetinin yaklaşık 30 bin lira olduğunu belirten Durmaz, satılan safkan yarış atlarının fiyatlarının belirlenmesindeki etkenleri ise şöyle sıraladı:

"En önemli faktör, satılan atın daha önceki yarışlarda koşan kardeşlerinin performansı. Daha sonra atın fiziği ve dış görünüşü. Yarış koşmaya engeli yada bir kusurunun olup olmaması da fiyatının belirlenmesin de önemli etken. Satılan atın dişi-erkek olması da önemli. Çünkü en iyi koşan 10 attan 9'u erkektir. Safkan Arap yarış atlarında atın seceresi de fiyatın artırılmasında belirleyici. Bizim işletmemizde satışa sunulan atların 8 nesil öncesi biliniyor."

HER DOĞAN TAYIN DNA ANALİZİ YAPILIYOR

Murat Durmaz, Karacabey TİGEM'de yeni doğan bir taydan kan örneği alındığını ve DNA analizinin yapıldığını anlattı. Durmaz, "Bu analiz sonucunda tayın hangi anne-babadan olduğu netlik kazanır. Kan uyumu çok önemli. DNA doğrulaması yapıldıktan sonra o ata yarış atı sertifikası verilir. Eğer DNA tutmazsa o at yarış koşamaz" diye konuştu.

Atlar için en önemli besinlerin arpa ve yulaf olduğunu vurgulayan Durmaz, tesisteki atlar için her yaş grubuna farklı bir beslenme programı uygulandığını söyledi. 543 atın yıllık arpa ve yulaf tüketiminin 600 ton olduğunu belirten Durmaz, "Tesisimizde her konuda çok hassas çalışıyoruz. Atlarımızın yediklerine, içtiklerine çok dikkat ediyoruz. Sürekli veteriner kontrolündeler. Hangi kısrağın, hangi aygırla çiftleşeceğine dair kriterlerimiz var. Daha önceki yavruların performansları, kumda mı, çimde mi koştuğu gibi etkenleri düşünerek, kısrak ve aygırlarımızı çiftleştiriyoruz. Bu da bir heyet tarafından belirleniyor" dedi. Türkiye'de yaklaşık 15 bin safkan Arap yarış atı olduğuna değinen Durmaz, bu at ırkının korunması gerektiğini de sözlerine ekledi.