Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi geleneksel yöntemleri yaşatıyor (ÖZEL HABER)

Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi geleneksel yöntemleri yaşatıyor (ÖZEL HABER)

Osmanlı Devleti tarafından 1810 yılında İpek Fabrikası olarak kullanılan Umurbey İpek Fabrikası Büyükşehir Belediyesi'nin desteğiyle yenilendi. Bursa'da Yıldırım İlçesi'nin Umurbey Mahallesi'nde bulunan, Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi'nin en önemli özelliği ise kozadan ipek elde etme şeklinden, dokuma tezgahlarına kadar her aşamanın, o zaman nasıl yapılıyorsa yine aynı şekilde yapılması ve geleneksel yöntemlerin tanıtılırken aynı zamanda yaşatılması.

2020.11.30 08:52 - Son Güncellenme: 2020.11.30 10:12 - Bursa Bölge - HABER MERKEZİ
A
Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi geleneksel yöntemleri yaşatıyor (ÖZEL HABER)
17:13 Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi geleneksel yöntemleri yaşatıyor (ÖZEL HABER)

İLGİLİ VİDEO

Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi geleneksel yöntemleri yaşatıyor (ÖZEL HABER)

EZGİ KAYI / BURSADA BUGÜN

Bursa'da 1800'lü yıllarda inşa edilen ancak zamanla atıl duruma geçen Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi, 6 yıl önce Büyükşehir Belediyesince yapılan restorasyondan sonra eski günlerine kavuştu. Merkezi sizler için ziyaret ettik ve bu yaşayan müzede neler yapılıyor öğrendik. Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa İpeği'nin yeniden hayat bulması için büyük çaba sarf ettiklerini vurgularken, Merkez Sorumlusu Mehmet Ünal, "Üretim o devirde nasıl yapıldıysa, günümüzde de elektrik enerjisi kullanmadan, el emeğiyle üretim yapmaya devam ediyoruz" şeklinde konuştu.

"BURSA İPEĞİ'NİN  KAYBOLUP GİTMESİNE MANİ OLDUK"

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş, Bursa'da ipekçiliğin yeniden hayat bulması için uğraştıklarını ve birçok proje ürettiklerini ifade etti. Aktaş, "6 yıl önce başlatılan "Bursa İpeği Hayat Bulacak" projesi kapsamında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Osmanlı'nın ilk fabrikalarından olan Muradiye İpek Fabrikası'nı, 210 yıl aradan sonra yeniden faaliyete geçirdik. Pozitif ayrımcılık yapıp 35 roman kadınımıza iş imkanı sağladık. Fabrika, ayda 400 kg ipek üretimi yapabiliyor. Dışarıya ipek satışı yapmıyor, sisteme ipek gerek olduğunda belirli aralıklar ile imalat yapıyor. Yine 1810 yılında kurulmuş, Osmanlı'nın ilk fabrikalarından olan Umurbey'i, Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi haline getirip, sistemin merkezi yaptık. Kurulan iki fabrikanın üzerine dağ yöresinde 16 adet atölye açarak bunları faaliyete aldık. Harmancık ve İnegöl ilçelerimizde iki adet dut bahçesi oluşturduk, bu yıl bu iki yerde kendi kozamızı yetiştireceğiz. İpek halı dokumada 1070 kişiye eğitim verdik. İpek kumaş dokumada 152 kişiye eğitim verdik, ara meslek guruplarında 50'nin üzerinde kişiye eğitim verdik. Umurbey'de bir desen departmanı oluşturduk. Kendi desenlerimizi kendimiz çizmeye başladık. Milli Eğitim Bakanlığı ile ipekçiliği 6 ayrı meslek gurubuna bölerek, her mesleği kaybolmaya yüz tutmuş meslek gurupları listesine aldırdık ve her meslek için ayrı ayrı eğitim modülleri hazırlandı, bazılarının yazılımları devam ediyor. Uludağ Üniversitesi ve TÜBİTAK ile birlikte ipekten absorbe olmayan ameliyat ipi projesini tamamladık. Türk dizaynı ameliyat ipini başardık, kobay deneylerinde kullanıldı. TÜBİTAK da bütün testleri üst seviyede geçip, TÜBİTAK ameliyat ipi fabrikasının kurulması için onay verdi. Türkiye'de hala yerli ameliyat ipi yapan bir fabrika maalesef yok, bu proje onu da başaracak. Türkiye'de ilk defa üniversitemiz içinde ipek üzerine bir laboratuvar kurduk. Bursa İpeği'ni anlatan, 3 adet çok önemli kitap meydana getirdik. Bu eserler yurt içinde birçok üniversite ve kütüphaneye gönderildi. Bursa İpeği'ni koruma altına almak için coğrafi işaret aldık. Kültür A.Ş şirketimizde fuarlara katılarak ürünün tanıtımını artırmaya ve yeni pazarlara açılmaya çalışıyor. Aktif bir şekilde çalışarak, kaybolmaya yüz tutmuş Bursa İpeği'nin, tarihin karanlık sayfalarına gömülerek kaybolup gitmesine mani olduk" diyerek çalışmalardan söz etti.

ESKİ NESİL BİLDİKLERİNİ GENÇLERE AKTARDI

Umurbey İpek Üretim ve Tasarım Merkezi sorumlusu Mehmet Ünal, ipeğin yeniden hayata döndürülme projesini anlatırken, "Bu proje Bursa Büyükşehir Belediyemizin katkılarıyla hayata geçti. Bulunduğumuz mekan Osmanlı döneminde kurulmuş ilk ipek fabrikalarından biri. Projeye 6 yıl önce başladık. Bursa'da 30 yıldır ipek imalatı yapılmıyordu çünkü bu işi bilenler 70 yaşını geçmişti. Proje biraz daha geç kalsaydı Bursa'da ipek adına her şeyi kaybedecektik. 16 köy tespit edip terk edilmiş okullarda atölyeler kurduk. 30 yıl öncesinde halı dokuyan, bu işe emek veren teyzeler hatırımızı kırmadı ve tezgahların başında yeni nesle bu işi öğrettiler. 2 yıl içinde bildikleri ne varsa aktardılar. Bugün burada üretilen her şey yeni nesil tarafından üretiliyor" ifadelerini kullandı.

"GELENEKSEL YÖNTEMLERİ KORUYUP KOLLAMAK VE YAŞATMAK İÇİN YOLA ÇIKTIK"

Bu tesiste elektrik enerjisi yalızca aydınlanma için kullanılıyor, onun dışında her şey insan gücüyle yapılıyor. Merkez sorumlusu Mehmet Ünal, geleneksel yöntemlerin kullanılmasıyla ilgili olarak, "Üretim 200 yıl önce nasılsa şimdi de aynı şekilde yapılıyor. Yola çıktığımızda önümüzde iki yol vardı biri, bu işleri son teknolojiyle yapmaktı ama o zaman Çin, Hindistan, Pakistan gibi dünya lokomotifi ülkelerle savaşmak zorunda kalacaktık. Bir diğeri kültürümüze ve geleneksel yapıma sadık kalmaktı. Bunu koruyup kollamak ve yaşatmak için yola çıktık. Osmanlı bu işi 200 yıl önce nasıl yapıyorsa biz de o şekilde çalışıyoruz. Tarladan nihai ürüne kadar insan gücü ile çalışılıyor" şeklinde konuştu.

BURSA İPEĞİ'NDE GECE-GÜNDÜZ SİHRİ VAR

"İpek bir medeniyetin sırtında taşıdığı en naif üründür ve o medeniyetin temsilcisidir" diyen Ünal, Bursa İpeği'nin kalitesi hakkında, "Bunun menşei Çin'dir. İpek çok özel bir üründür, aynı kalınlıktaki çelikten 10 kat daha sağlamdır, kurşun geçirmez özelliği vardır. Tarihte bunu ilk keşfeden de Cengiz Han'dır. İpek Yolu nereden geçtiyse medeniyet ve zenginlik taşımıştır. Dünyanın doğu kısmına gittikçe böceğin ağzından çıkan lif kalınlaşır, batıya geldikçe incelir ama hastalıklara karşı direnç düşer. Bu hastalıklardan korkulunca hem dirençli hem kaliteli ipek üretmek adına dünyanın her bir yanından ipek böceği yumurtaları getirildi ve en uygunu seçilerek Bursa'da üretilmeye başlandı. Bursa İpeği böceğin ağzından çıkan en ince ve dirençli iplerle üretilir. İpeğin kalitesi böceğin ağzından çıktığı anda belli olur sonrasında hangi teknolojiyi kullanırsanız kullanın kaliteyi artıramazsınız" dedi ve ekledi: "Biz halılarımızı çift düğümle dokuyoruz. Buna 'Türk Düğümü' adı veriliyor. Bu oldukça zor bir yöntemdir ama Türk halısını halı yapan bu düğümdür. Kalite 10'dan 46'ya kadardır. 10'luk kalite olarak tabir ettiğimiz halıda, bir santimetrekarede 100 ilmek var demek oluyor. Bu halıların bir metrekaresini dokumak yaklaşık 8 ay sürer. Eğer 46'lık dokumak isterseniz aynı halı tam 4 yılda ortaya çıkacaktır. İpeğin kalitesi birçok yerden anlaşılır, dokunduğunuzda Bursa İpeği'ni hissedersiniz ve Bursa İpeği'nden yapılmış halıda gece ve gündüz dediğimiz olay görülür. Bu halının bir tarafından bakıldığında renklerin aydınlık diğer tarafındansa karanlık gözükmesidir."

İPEK BÖCEKLERİ SICAK SUYA ATILIP ÖLDÜRÜLÜYOR MU?

Mehmet Ünal, çoğu kişinin yanlış bildiği 'İpek böcekleri canlıyken sıcak suya atılıp öldürülüyor' argümanıyla ilgili olarak ise, "Bu soru benim canımı çok yakıyor, böyle bir şey yok. Bunlar çok daha önce ölüp kurutulmuş ipek böceği kozasıdır. İpliği kozadan çıkarma amacıyla, 96 derecelik ve PH'ı 6'ya düşürülmüş suya zaten ölmüş olan ipek böceğinin bulunduğu kozalar atılır. İpek böceği sadece mayıs, haziran aylarında canlı olur. Hiçbir fabrika hiçbir zaman sıcak suyun içine canlı koza atmaz, bunun imkanı yoktur. Evet bir ölüm var ama bu canice suda kaynatarak değil" diyerek doğru bilinen bir yanlışı düzeltti.

ARMÜRLÜ JAKARLI TEZGAH SAYESİNDE OSMANLI MOTİFLERİ YENİDEN İŞLENECEK!

Ünal, ürettikleri armürlü jakarlı tezgah sayesinde kaybolan Osmanlı motiflerinin yeniden işlenebileceğinin müjdesini ise şu sözlerle verdİ: "Projeye başladığımızda çalışma arkadaşlarımızın hiçbiri bu işi bilmiyordu. Bu arkadaşlarımızın işi kavrayabilmeleri için en basit makinelerden başladık. 2 çerçeveli tezgahlarımız vardı. Bu tezgahla sadece çizgili ya da ekoseli desen yaparak kumaş çıkarırsınız. 6 yıldan sonra arkadaşlarımız iyice ustalaşınca o tezgahlar onlara çocuk oyuncağı gibi geldi. Bizim hedefimizde Osmanlı'da kullanılan günümüzde kaybolmuş kumaşları yeniden dokumaktı. Bunu yapabilmek için "armürlü jakarlı" dokuma tezgahının benzeri aslına uygun olarak yeniden yapıldı. Tezgahın tamamlanmasının ardından da Osmanlı döneminin ipek kumaşlarının geleneksel motiflerle üretilmesi için çalışmalara başlandı. Bu tezgah yalnızca bizde var, modern fabrikalarda kullanılan tezgahın atası diyebiliriz."

 

Diğer Bursa Haberleri - Bölge Haberleri için tıklayın


2020.11.30 08:52 - Son Güncellenme: 2020.11.30 10:12 - HABER MERKEZİ
A