"Türkiye'nin IŞİD'e karşı tutumu değişmedi"

"Türkiye'nin IŞİD'e karşı tutumu değişmedi"

NTV'de soruları yanıtlayan Kültür Bakanı Ömer Çelik, ''Türkiye'nin IŞİD'le mücadelede tutumu değişti mi?'' sorusuna ''Aslında tutumun değişmesi gibi bir durum yok, tutum aynı. Biz bu olaylar olmadan önce IŞİD'i terör örgütü olarak ilan etmişiz'' yanıtını verdi.

2014.09.25 12:29 - Son Güncellenme: 2014.09.25 12:29 - Siyaset - HABER MERKEZİ
A
"Türkiye'nin IŞİD'e karşı tutumu değişmedi"

Kültür ve Turizm Bakanı Ömer Çelik, NTV canlı yayınında Ahmed Arpat'ın gündeme ilişkin sorularını yanıtlıyor.

Amerika Birleşik Devletleri'nin önderliğini yaptığı koalisyon genişliyor, 50'den fazla ülke katılmış durumda koalisyona. Türkiye en başta rehine krizi nedeniyle o koalisyona mesafeli yaklaşmıştı yalnızca insani yardım demişti. O kriz çözüldükten sonra Amerika Birleşik Devletleri tarafından gelen bazı talepler var. Hükümet biraz daha temkinli ama sayın cumhurbaşkanı ''Siyasi askeri sonuna kadar destek verilecektir'' dedi. Türkiye'nin IŞİD'le mücadelede tutumu değişti mi?
Aslında tutumun değişmesi gibi bir durum yok tutum aynı. Biz bu olaylar olmadan önce IŞİD'i terör örgütü olarak ilan etmişiz. Burada yıllardır diyoruz ki bu terör meselesi kimin canını yaktığına veya kime tarafgirlik yaptığına göre değerlendirilen bir mesele olduğu sürece güçlenir. Daha IŞİD'e müdahaleden bahsedilirken daha tehlikeli bir örgüt diye Horosan adlı bir örgütün haberleri düşmeye başladı. Öteden beri sayın cumhurbaşkanımız ve sayın başbakanımız burada ne tür bir siyasi düzenleme kurulacağı konusunda kafada bir netlik olmazsa terörle mücadele konusunda da mesafe alınması mümkün olmaz. Türkiye diyor ki; bölge halklarının iradesini yansıtacak şekilde yönetimler oluşsun. Bu oluşmadığı sürece belli bir etnik grup mezhebi grup ya da sadece batının istediği şekilde denklemler kurulduğu zaman dışarıda kalanlar mezhebi ya da etnik dayanışmayla kolaylıkla terör örgütlerinin safına kayabiliyor.

Biz bunun gelişini adım adım gördük ve uyardık. Irak'ta Maliki'ye karşı yaptığımız uyarıları alt alta koyduğumuz ortaya çıkan tablo şuydu; Amerika Birleşik Devletleri Irak'a girdi Saddam'ı devirdi. Bir istikrar dönemi oluştu. Arkasından orada halkın bütünlüğünü yansıtacak bir yönetim ortaya çıkması durumuyla bir de müdahale edenlerin ya da batılı devletlerin istediği şekilde yönetim ortaya çıkması gibi bir durum gerilim yarattı. Sonuçta bölgeyi iyi okuyamayan bizim kadar bölgeyi iyi bilmeyen bir takım odaklar belli bir hükümet yapısına destek verdiler. Oradaki hükümet yapısı da mezhebi bir takım reflekslerle diğer mezhepleri dışlayan onların bakanlarının önüne tank diken uygulamalar yaptı. Oradaki yeni duruma karşı memnuniyetsizler cephesi gittikçe genişledi. Ortaya bir de terör örgütü çıkınca IŞİD diye bunda hükümet yapısının dışında kalmış Sünni aşiretler, Saddam Hüseyin zamanından kalmış askeri kurmaylar gibi karmaşık bir yapıdan bahsediyoruz. Herhangi bir siyasi stratejiniz yoksa bir askeri strateji üretmeniz tek başına hiçbir zaman sonuç alıcı bir durum değildir. Siyasi stratejinin içine yerleştirilmemiş bir askeri strateji zafer getirse bile aleyhinize sonuçlar doğurabilir. Burada bütün mezhep gruplarını etnik grupları Irak'ın temel dinamiklerini içine alacak bir siyasi strateji ortada yoksa IŞİD'e karşı koalisyon kurup bertaraf edersiniz ama arkadan daha güçlüsü çıkar. Maalesef bu kısır döngüyü yaşıyoruz.

Diğer Siyaset Haberleri için tıklayın


2014.09.25 12:29 - Son Güncellenme: 2014.09.25 12:29 - HABER MERKEZİ
A