'Türk futbolunda para çok kalite az'

Fernand Coulibaly, Türkiye'nin çok yakından tanıdığı bir isim. 1994 yılında Adana Demirspor'da başlayan Türkiye macerasında, Gaziantepspor, Ankaragücü, Vanspor, Denizlispor ve Diyarbakırspor formalarını da giyen Coulibaly, sempatik hareketleriyle tribünlerin sevgilisi haline gelmişti. Şimdi 41 yaşında olan eski futbolcu, menajerlik yapıyor.

20 Yaş Altı Dünya Kupası'nda mücadele eden ülkesinin milli takımı Mali ile de yakından ilgileniyor, Gaziantep'teki maçları takip ediyor. Türkiye'yi hiçbir zaman unutamadığını anlatan Coulibaliy, ülke futbolunu yakından izliyor. Coulibaliy'e göre, eskiden paranın az olduğunu ancak kaliteli futbolcuların yer aldığı Türk futbolunda şimdi durum tersine dönmüş durumda.

Türkiye'de artık sportif gelişme adına maddi imkanların gayet yeterli olduğuna dikkat çeken Coulibaly, kendi ülkesinin ise içler acısı bir durumda olduğunu dile getirdi. Dünya Kupası'nda sadece 2 formayla geldiklerini anlatan eski futbolcu, "Malili bu çocuklar, ailelerine ek gelir sağlamak, geçimlerine katkı sağlamak için futbol oynamak zorunda kalıyorlar. İşimiz çok zor." şeklinde konuştu.

Mali 20 Yaş Altı Milli Takımı, dün D Grubu'nun son maçında Meksika'ya 4-1 yenilerek kupaya veda etti. Coulibaly de Mali Milli Takımı'nda yıllarca beraber top koşturduğu Moussa Keita ile birlikte, grup maçları boyunca FIFA 20 Yaş Altı Dünya Kupası maçları için Gaziantep'e bulundu. Keita, milli takımın teknik direktörlüğü görevini yerine getirirken, Coulibaly de Malili genç yetenekleri futbola kazandırmaya çalışıyor.

Geçmişte Türkiye'de uzun yıllar futbol oynayan, Anadolu'yu karış karış gezen Coulibaly, kendi döneminde Türk futbolunun çok kaliteli oyunculardan kurulu olduğunu düşünüyor. O dönemde paranın az ancak futbolcuların kalite seviyesinin üst düzeyde seyrettiğini kaydeden Coulibaly, "Oğuz Çetin, Hakan Şükür, Bülent Korkmaz, Rüştü gibi isimler çok iyiydi. Futbolda kalite yüksekti. Ancak, bana göre para azdı. Şimdi ise bu durum tersine dönmüş durumda. Artık para çok, kalite yok." ifadelerini kullandı.

Türkiye'de Süper Lig'de mücadele eden oyunculardan idol bir isim de göremediğini kaydeden Coulibaly, en çok Galatasaray'da top koşturan Didier Drogba'yı beğendiğini söyledi.

"TÜRKİYE'DE GAZİANTEPSPOR'U ÇALIŞTIRMAK İSTERİM"

Menajerlik yapan Coulibaly, 3-4 yıl sonra teknik direktörlük için de kolları sıvayabileceğini belirtti. Türkiye'deki günlerini unutamadığını anlatan futbolcu, özellikle Gaziantep ve Denizli'de geçirdiği günleri özlediğini dile getirdi. Coulibaly, Türkiye hayalini şu sözlerle anlattı: "Ben Türkiye'ye teknik direktör olarak dönmek istiyorum. Ama şimdi değil, Yapılacak işlerim var. 3-4 sene sonra lisans problemini de çözdükten sonra Türkiye'ye geri dönüş yapmak istiyorum. Burada çalıştırmak istediğim takım da formasını giymekten büyük keyif aldığım Gaziantepspor Kulübü."

"MALİ'DE FUTBOLCU OLMAK ZOR"

Ülkesinde yaşanan olaylar hakkında da bilgi veren Coulibaly, Fransa'nın Mali'nin kuzeyine yaptığı müdahaleden dolayı, o bölgedeki çocuklara yardım için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a mektup yazdığını kaydetti.

Dünya Kupası organizasyonuna bile zor şartlar altında gelindiğini söyleyen Coulibaly, şöyle konuştu: "Türkiye'ye baktığımızda her türlü alt yapı imkanı var. Ama maalesef Mali'de bu yok. Düşünün, Dünya Kupası gibi bir organizasyona geldik ama sadece 2 formayla. Bunların Mali'de nasıl yaşadığını düşünün. Bu çocuklardan en fazla 3 ya da 4'ünde motor vardır. Fakir bir ülkeyiz. Bunların tek şansı var, o da futbol. Ailelerine yardımcı olabilmek için top oynamak zorundalar. Burada çimde, orada toprakta oynuyorlar."

MOUSSA KEİTA: BİZ TÜRKİYE'Yİ COULİBALY SAYESİNDE SEVDİK

Mali U20 Milli Takımı Teknik Direktörü Keita da yıllarca Coulibaly ile birlikte aynı takımlarda oynadıklarını, milli takım için ter döktüklerini anlattı. Kendisinin defansif, Coulibaly'nin de ofansif futbol oynadığını hatırlatan Keita, 1994 yılında Afrika Uluslar Kupası'nda birlikte güzel işler çıkardıklarına dikkat çekti. Gaziantep'i ve Türk futbolunu da Coulibaly sayesinde tanıdıklarını kaydeden Keita, sözlerini şöyle tamamladı: "O bizi çok etkiledi. Malili halk, basın ve gazeteciler onun sayesinde buralar hakkında bilgi sahibi oldu. Şimdi o da bizimle beraber burada. Onun sayesinde kendimizi Gaziantepli ve Türk olarak görüyoruz."