Şükrü Tilki'yi öldürenler hakim karşısında

Olay, geçen yıl 18 Ekim'de AK Parti Çiğli İlçe Başkanlığı binasının yaklaşık 200 metre ilerisindeki 8003 Sokak'ta meydana geldi. Anne ve babasını çocuk yaşta kaybeden, yengesi tarafından büyütülen ve bir fabrikada işçi olarak çalışan, AK Parti İlçe Gençlik Kolları Başkan Yardımcısı Şükrü Tilki, daha önceden de aralarında husumet bulunan kasap Ahmet K. ve kardeşi Murat K.'yla tartıştı. Önce sopayla dövülen, ardından da bıçaklanan Tilki, ağır yaralı olarak kaldırıldığı Karşıyaka Devlet Hastanesi'nde ölmeden önce kendisini bıçaklayan kişinin adını verdi. Olayın ardından soruşturma başlatan Cinayet Büro Amirliği ekiplerince gözaltına alınan ve susma haklarını kullanan Ahmet K. ve Murat K., işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi. Ahmet K. tutuklanırken, kardeşi tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldı.

Karşıyaka 2'nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan ilk duruşmaya, tutuklu yargılanan Ahmet K., tutuksuz sanık Murat K. ile avukatları Mehmet Korkut ile ölen tarafın yakınları ve avukatları Özgür Değirmenci katıldı.

Ömür boyu hapis cezası istenen Ahmet K., cinayeti sanığın bir kız çocuğunu takip edip taciz edeceğini düşündüğü için işlediğini öne sürdü. Ahmet K., ifadesinde şunları anlattı:

"Sokakta yürüyordum. Önümde giden küçük bir kız çocuğunu, bir adamın otomobille takip ettiğini gördüm. Kız çocuğu sokağın köşesini dönünce yanına bir bayan geldi. Erkek olan kişi de araçtan inip gizlenmeye çalıştı. Bayan ile kız çocuğu evlerine girdi. Takip eden adam yanıma geldi. Bana 'S....r git' diye hakaret etti. Adımı, nerede oturduğumu sordu. 'Ben bu mahallenin ağabeyiyim' diyerek tokat attı. Aramızda itiş kalkış başladı. Yanımdaki Can isimli arkadaşım bizleri ayırmak istedi. Bu kişi yere düşünce de biz oradan ayrıldık. Eve doğru giderken, kardeşim ile yanındaki arkadaşı geldi. Olayı onlara anlatırken, bu kişi gelip yine küfürler etmeye başladı. Biz eve gittik ama evin önünde küfür ve hakaretlerine devam etti. Gider diye düşündüm ama gitmedi. Belki korkar diye mutfaktan aldığım bıçak ile dışarı çıktım. Elindeki taş ile kafama vurunca yere düştüm. Elimdeki bıçağı almak istedi. Aramızda itiş kalkış başladı. O sırada sağ omzundan kan aktığını gördüm. Yaralı halde 15 metre ileri gidip, yere düştü. Ambulans çağırmaları için bağırdım. Yakınları gelir diye korkup, kaçtım. Babam ile birlikte daha sonra da polise gidip teslim oldum. Keşke böyle bir olay yaşanmasaydı. Çok pişmanım."

Tutuksuz yargılanan Murat K. ise kendisinin olaya karışmadığını anlattı. Ölen Şükrü Tilki'nin ağabeyi Mevlüt Tilki, sanığın en ağır cezaya çarptırılmasını istedi. Daha sonra tanıklar dinlendi.

Sanık avukatı Mehmet Korkut, "Öncelikle ölüm olayından büyük üzüntü duymaktayız, böyle bir olayın ölümle sonuçlanması müvekkillerim ve ailesini derinden üzmüştür. Acılı aileye huzurunuzda baş sağlığı diliyoruz. Maktül uyuşturucu ve alkol kullanmaktadır. Bunlar raporlarla da kesinleşmiştir. Basit bir bakışmadan dolayı olay çıkmıştır. Maktül, aldığı uyuşturucu ve alkolün etkisiyle müvekkillerime ağır küfürlerde bulunmuştur. Evi yakılır korkusuyla da dışarı çıkıp kendini korumak istemiştir. Müvekkilimin öldürme kastı yoktur" dedi.

Mahkeme heyeti, gelen otopsi raporuna göre ölen kişinin vücudunda uyuşturucu ve alkol tespit edildiğini belirtip, gelmeyen tanıkların zorla getirilmesine, sanığın tutukluluk halinin devamına karar verip, duruşmayı erteledi.