Sayaçlar akıllanacak

Sayaçlar akıllanacak

Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, Türkiye'nin 2023 vizyonu kapsamında, 35 milyon elektrik sayacının akıllı sayaçlarla değişimini hedeflediklerini söyledi.

2013.05.09 17:03 - Son Güncellenme: 2013.05.09 17:03 - Ekonomi - HABER MERKEZİ
A
Sayaçlar akıllanacak

 


35 Milyon elektrik sayacı akıllı sayaçlarla değişecek

Nihat Ergün, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı'nın evsahipliğinde düzenlenen, Uluslararası İstanbul Akıllı Şebekeler Kongre ve Sergisi'nin (ICSG Istanbul 2013) açılışında, günümüz dünyasının teknolojik gelişmelerin de etkisiyle çok büyük bir hızla değişip dönüştüğünü, bu değişimi ve yeni dönemin ihtiyaçlarını iyi analiz edemeyen ülkelerin, firmaların ve hatta şahısların birçok problemle karşı karşıya kalacağının aşikar olduğunu ifade etti.

Özellikle Türkiye gibi büyük hedefleri olan bir ülkenin, teknolojik değişimin etkilerine maruz kalan bir ülke değil, değişimi yöneten ülkeler arasında olması gerektiğini vurgulayan Ergün, yeniliklerin bizzat kaynağı olmanın, dünyada yaşanan gelişmeleri kendine adapte edebilme becerisinden çok daha büyük bir değer taşıdığına işaret etti.

Ergün, bu açıdan akıllı şebekeler konusunun Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ve ülke için önemli olduğunu dile getirdi.
Çok yakın bir gelecekte, su, elektrik ve gaz gibi çok temel ürünlerin dağıtımında farklı bir aşamaya geçiş yaşanacağını belirten Ergün, şunları kaydetti:
"Özellikle sanayileşme dönemi sonrasında ortaya çıkan modern kentleşmenin sunduğu şebeke altyapısı, artık ihtiyaçlara cevap veremez hale gelmiştir. Zira şu an kullana geldiğimiz şebeke sistemlerinin tek hedefi, elektriği, suyu veya gazı, üretildiği veya depolandığı yerden kullanılacağı yere taşımaktır.

Oysa kentlerde yaşayan insanların bugün elektrikle, suyla, gazla ilişkisi, adeta bir bağımlılık haline gelmiştir. Birkaç gün sürecek bir elektrik kesintisinde, televizyon olmadan veya sosyal medyaya uğramadan, nasıl zaman geçireceğimizi adeta unutmuş bir haldeyiz. Hatta bu tür lüksleri bir yana koyalım, yiyeceklerimizi nasıl koruyacağımız, evimizi nasıl ısıtacağımız veya trafiği nasıl yöneteceğimiz konusunda da bir fikrimiz yok."
   
"Ürettiğimiz elektriğin çok önemli bir kısmı iletim ve dağıtım kanallarında kaybolmaktadır"
   
Bakan Ergün, gelinen bu noktada, yazılım, bilişim ve elektronik gibi alanlarda yaşanan gelişmeleri, şebeke sistemlerine enjekte etme ve hatta yepyeni şebekeler oluşturma ihtiyacı ortaya çıktığını kaydetti.

Özellikle gelişmiş ülkelerin akıllı şebekeler üzerinde kafa yorduğu, bir çok firmanın bu konuda önemli Ar-Ge bütçeleri ayırdığı bir dönem yaşandığına değinen Ergün, gelecek yıllara damga vuracak böyle bir konuda, Türkiye'de bir kongre gerçekleştirmelerini bu açıdan son derece önemli bulduğunu, bu kongrenin, Türkiye'nin artık böyle önemli konularda proaktif bir ülke olduğunu gösterdiğini söyledi.

Ergün, enerji arzının güvenliğini sağlamak adına gerçekten çok değerli ve önemli çalışmalar yapıldığını, ancak enerji arzı kadar, üretilen enerjinin ne kadar verimli kullanıldığını hususunun önemine de işaret etti.

Nihat Ergün, şöyle devam etti:
"Ne yazık ki Türkiye'de ürettiğimiz elektriğin çok önemli bir kısmı iletim ve dağıtım kanallarında kaybolmaktadır. Benzer şekilde su idareleri ve doğalgaz dağıtım şirketleri de kayıp-kaçakla mücadele içindedir. Mesela 2010 yılında, içme ve kullanma suyu ihtiyacını karşılamak üzere kaynaktan temin edilen suyun yaklaşık yüzde 46'sı, çeşitli sebeplerden dolayı nihai kullanıcıya ulaşamadan dağıtım sisteminde kaybolduğu bilinmektedir.

Ülkemizde yaklaşık olarak 70 milyon su ve elektrik abonesi ile 10 milyon doğalgaz abonesi bulunmaktadır. Bu abonelerde kullanılan sayaçlarda yıllık yaklaşık 100 milyar liralık ölçüm yapılmaktadır. Bu rakamlar, akıllı şebekelere geçiş yapmanın ülkemize çok ciddi ekonomik kazanımları olacağını göstermektedir."

Ergün, enerjinin verimli kullanılması, kayıp-kaçak oranının azaltılması ve doğru ölçülmesinin yanı sıra dengeli dağıtılması ve yönetilmesi de son derece önemli olduğunu vurguladı.

Bu sebeple, mevcut şebeke sistemlerinin akıllı şebeke sistemine doğru bir dönüşüm geçirmesinin kaçınılmaz olduğuna işaret eden Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Birçok ülkede, ileri ölçüm altyapısı kurmak, akıllı sayaç montajı, akıllı binaların kullanımı gibi birçok akıllı şebeke projesi uygulanmaktadır. Avrupa Birliği, 2020 yılına kadar, bu sistemlerle enerji verimliliğini yüzde 20 artırmayı, karbon salımını ise yüzde 20 azaltmayı hedeflemektedir.

Avrupa'da son 10 yılda 300 kadar akıllı şebeke projesine yaklaşık 5,5 milyar avro yatırım yapılmıştır. 2020 yılına kadar ise toplam 240 milyon akıllı sayacın Avrupa genelinde aktif olması beklenmektedir. ABD'de ise akıllı şebeke yatırımlarının önümüzdeki 20 sene içindeki toplam maliyetinin 400 milyar doları aşması bekleniyor."

Ergün, bu konuda Türkiye'de de otomatik sayaç okuma sistemleri devreye girmeye başladığını belirterek, bu sistemlerin, daha çok tüketim değeri yüksek olan sanayi tesislerine kurulduğunu, konutlarda da uygulanması ile ilgili çalışmalar devam ettiğini ifade etti.
   
"Sayaçları başkası üretsin, biz onları değiştirelim anlayışıyla hareket etmiyoruz"
   
Bakan Ergün, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye'de de henüz emekleme aşamasında olan bu konuda bir yol haritası oluşturmak zorunda olunduğunu belirterek, şunları kaydetti:

"Ülkemizin 2023 vizyonu kapsamında, 35 milyon elektrik sayacının akıllı sayaçlarla değişimini hedefliyoruz. Bu sistemlerin her aşamasında kullanılacak sayaç ve haberleşme ekipmanlarıyla ilgili kriter belirleme çalışmalarımız devam ediyor. Biz akıllı şebeke sistemlerini sadece kullanmayı değil, bu sayaçları değiştirmeyi değil, aynı zamanda ülkemizde bunları projelendirmeyi ve üretmeyi de organize etmemiz gerek. Sayaçları başkası üretsin, biz onları değiştirelim anlayışıyla hareket etmiyoruz. Proje safhasından üretim safhasına kadar bütüncül bir yaklaşımla bunları ele almamız gerekiyor.

Gerek yerli gerekse yabancı yatırımcıları bu önemli alana yönlendirmek için de çalışmalarımız devam edecektir. Türkiye, sadece kendisi için değil, bölgesindeki ülkelerin bu sistemlere geçiş sürecine de rehberlik edebilecektir. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak, akıllı şebekeler konusunda ilgili tüm tarafların katılımıyla yapılacak çalışmalara rehberlik etmek istiyoruz."
   
"Siber güvenlik sistemleri ile akıllı şebekeleri birlikte ele almak mecburiyetindeyiz"
   
Şebekeler ne kadar akıllı hale getirilirse siber saldırılara da o kadar açık hale geldiğine işaret eden Ergün, dolayısıyla siber güvenlik çalışmalarıyla, siber saldırılara karşı alınacak tedbirlerle akıllı şebekeleri birlikte mütalaa etmek gerektiğini vurguladı.
Ergün, "Bugün Türkiye, TÜBİTAK bünyesinde kurduğumuz Siber Güvenlik Enstitüsü ile siber saldırılar konusundaki önemli güvenlik çalışmalarını başlatmış bulunuyor.

Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımızla yaptığımız ortak çalışmalar bütün kamu kurumlarını siber saldırılara karşı bilinçlendirmekte ve siber güvenlik tatbikatlarını yürütmektedir. Çünkü bunlar olmazsa yarın akıllı şebekelere yönelecek bir siber saldırı şehirleri su, elektirik, gaz alamaz hale getirecektir. Allah korusun, bütün barajların kapaklarının açılmasıyla şehirler sel baskını gibi tehditlere maruz kalabilecektir. Akıllı şebekelerin de siber saldırılara maruz kalabileceğini görmezden gelmeyiz. Dolayısıyla siber güvenlik sistemleri ve tatbikatları ile akıllı şebekeleri birlikte ele almak mecburiyetindeyiz" ifadelerini kullandı.

ICSG Istanbul 2013 Kongresi'nin sonuçlarından yararlanacak olmanın kendileri için son derece önemli olduğunu da ifade eden Ergün, kongreye verdiği önem, değer ve katılımlarından dolayı Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a, kongrenin düzenlenmesinden emeği geçenlere teşekkür etti. 

Diğer Ekonomi Haberleri için tıklayın


2013.05.09 17:03 - Son Güncellenme: 2013.05.09 17:03 - HABER MERKEZİ
A