Minik Metin kök hücreyle ablasına hayat verdi

Bursa'da oturan Mehmet ve Elif Güncan çifti Akdeniz Anemisi hastalığına yakalanan Zeynep Sena'ya 2008 yılında kardeşinden alınan kök hücre Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde nakledilmişti. Türkiye'de ilk kez kemik iliği ve kordan bağı kanı beraber nakledilen Zeynep, artık sağlıklı bir birey olarak hayatını sürdürüyor. Ona hayat veren ve şuan 5 yaşında olan Metin ise ablasının gözbebeği durumunda. Kardeşinin bir dediğini iki etmeyen Zeynep tüm oyuncaklarını kardeşiyle paylaşıyor. Kızlarının hastalığında çok büyük sıkıntılar çeken Güncan çiftinin ise artık yüzünden gülücükler eksik olmuyor.

Akdeniz Anemisi hastalığı taşıyıcısı olduklarını sonradan öğrenen pratisyen hekim 40 yaşındaki Mehmet Güncan ile ev kadını 32 yaşındaki Elif Güncan dünyaya gelen kızları Zeynep Sena'da bu hastalığa yakalandı. Güncan çifti seçilmiş bebek yöntemiyle hastalıktan arındırılmış olarak dünyaya yeni bir çocuk getirmeye karar verdi. Tüp bebek yöntemiyle alınan 24 tane embriyo 4 tanesi seçildi. Sağlıklı olan iki tanesi anne rahmine yerleştirildi. Ve  ablasına hayat verecek olan Metin dünyaya geldi.

16 AYLIK BEKLEYİŞ

Ablasına hayat verecek olan Metinden kök hücre alınması için 10 kilo olması gerekiyordu. Hastalığının farkında olan ve saçları dökülmeye başlayan Zeynep ile anne ve babasının umutlu bekleyişi tam 16 ay sürdü. 10 kiloya ulaşan Metin, anne ve babasıyla birlikte Akdeniz Üniversitesi'nin yolunu tuttu.

40 GÜN STERİL ODADA KALDI

Kardeşinin nakil için uygun kiloya yaklaşmasının ardından Zeynep Sena Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Bölümü Çocuk Kök Hücre Transplantasyon Ünitesi'ndeki steril bir odaya alındı. Yanında ise sadece annesi vardı. Zeynep tam 40 gün hiç çıkmadan bu odada kaldı. Bu süre içinde Zeynep'e verilen ilaçlarla kemik ilikleri yok edildi.

2 AY AYLIK UMUTSUZLUK YERİNİ MUTLULUĞA BIRAKTI

Beklenen gün gelmişti Zeynep'in nakile hazır olduğuna karar veren Prof. Dr. Gündüz Gedikoğlu, mimik Metin'den daha önce alınan kordon bağı kanı ve kalça kemiğinde alınan iliği ablasına nakletti. Damarından kardeşinin kök hücrelerini alan Zeynep Sena'nın sancılı günleri başladı. Vücudunun yeni iliğe alışması hiçte kolay olmadı.  İlk 2 ayda sürekli kusan ve ishal olan Zeynep 6 kilo kaybetti. Umutsuzluğa kapılan ailesinin, 2'inci ayın sonunda yüzü güldü. Zeynep kendini toparlamaya başlayıp eski kilosuna kavuşunca buna en çok 40 gün boyunca bir koltukta steril odada kızını bekleyen anne Elif Güncan sevindi. Yan odalarda hayatını kaybeden çocuklara tanıklık eden anne adeta kızıyla birlikte yeniden hayata döndü.

ZEYNEP SAĞLIĞINA KAVUŞTU

Zeynep'in 7 ay boyunca Antalya'da kalmak zorunda kalan anne babası kızların sağlığına kavuşmaya başlamasıyla Bursa'ya döndü. 2.5 yaşından hastılığının belirlenmesinin ardından 6 yaşına kadar sürekli kanı değişmesi gereken ve sık sık kan verilen ayrıca karnına bağlı bir pompayı 12 saat boyunca taşımak zorunda olan Zeynep bunların hepsinden kurtuldu. 5yıl boyunca yılda bir kez kontrole gitmesi gereken Zeynep'in son bir yılı kaldı. Ama 4 yıllını geride bırakan Zeynep tamamen sağlığına kavuştu.

KARDEŞİ ONUN GÖZBEBEĞİ

Kardeşini yanından bir an olsun ayırmayan Zeynep, tüm oyuncaklarını onunla paylaşım onun her istediğini yerine getiriyor. Şimdi 9 yaşında olan Zeynep, kardeşinin ona hayat verdiğini biliyor. İlköğretim 2'inci sınıfa giden ve derslerinde son derece başarılı olan Zeynep, kendisine hayat veren kardeşini çok sevdiğini ve o hasta olunca sabaha kadar yanında kaldığını söyledi.

HAYAT ONLAR İÇİN YENİDEN BAŞLADI

Kızlarının nakilden önce sürekli hastaneye götürmek zorunda olduğunu belirten anne Elif ve baba Mehmet Güncan, hayatlarının en kötü günlerini yaşadıklarını söylediler. Elif Güncan, "Kızımı sürekli hastaneye götürmek zorundaydık. Tam 5 yıl tüm yılbaşılarımız hastanede geçti. Artık bizde yılbaşına evimizde çocuklarımızla giriyoruz. Hayat bizim için yeniden başladı. Çok mutluyuz kızımız sağlığına kavuştu. Şimdi aynı durumda olan anneler için dua ediyorum" dedi. Baba Mehmet Güncan ise Zeynep'in hastalığını öğrendiklerine adete dünyanın başlarına yıkıldığını mutluluklarının yarım kaldığını belirterek şunları söyledi: "Sadece biz değil. Eşim ve benim ailemin de huzuru kaçtı. Torunlarının hasta olması herkesi mutsuz ediyordu. Şükürler olsun ki kızım sağlığına kavuştu. Artık hepimiz mutluyuz."