Mehmet Ali Şahin'den 1 Mayıs yorumu

Çözüm süreci ve PKK'nın çekilmesiyle ilgili soruya Şahin, "Şu anda çözüm süreciyle ilgili, ilk adım olan silahların susması ve terör örgütüne mensup unsurların sınır dışına çıkması safhası yürüyor. Bir aksama olmadığını izliyoruz. Tabi bunun arkasından farklı adımların da mutlaka gelmesi icap ediyor. Ama bu safha bile Türkiye için, 30 yıla yakın bir süredir mücadele etmek durumunda kaldığımız terör sorunundan kurtulmak için son derece önemli ve değerlidir. Herkesin sorumlu davranması ve bu dürecin herhangi bir kesintiye uğramadan devam edebilmesi için üzerine düşen görevi yapması icap ediyor" dedi.

ORTALIĞI GERMENİN ALEMİ YOK

Şahin, terör sorununu Türkiye'nin gündeminden çıkarmanın sadece hükümetin sorumluluğunda olmadığını işaret ederek, muhalefeti eleştirdi. Dünyada bu tür sorun yaşayan İrlan ve İspanya gibi diğer ülkelerde muhalefet partilerinin de sürecin sonuçlanmasına destek verdiklerini kaydeden Şahin, "Türkiye'de de başta ana muhalefet partisi olmak üzere, diğer siyasi partilerin de silahların bırakılması ve Türkiye'nin terör sorununu bir şekilde çözmesi konusuna destek vermeleri beklenir. Dolayısıyla ben Ak Parti'nin bir mensubu olarak değil Türkiye Cumhuriyeti'nin bir vatandaşı olarak muhalefet partilerimizden de böyle bir tavır bekliyorum. Ancak şu ana kadar bu tavrı maalesef gösteremediler. Bu süreç başarıyla sonuçlanırsa, siyaseten zararlı çıkacaklarını düşünüyorum. Bunu değerlendirmelerinde yarar var. Bir siyasi partimiz sadece oylarını arttırmak düşüncesiyle çok, bana göre şiddetli ve yadırganan bir muhalefet sergiliyor. Bir partiden kendisi gibi düşünen seçmenlerin kendisine geleceğini umarak bir siyaset yapıyor. Kullanmış olduğu argümanlar, değerlendirmeler gerçekle de hiç uyumlu değil. Ortalığı germenin alemi yok. 'Vur de vuralım, öl de ölelim' sözüne sorumlu bir siyasetçi, 'Biz siyaset yapıyoruz, vurmayla, kırmayla, öldürmeyle işimiz olmaz' deyip, o kalabalıkları susturması gerekir. Ama tam bunu yapmayıp, 'Onun da sırası gelecek' demiş olmasının sorumlu bir muhalefet olmadığını düşünüyorum. Halkımız bütün bunları değerlendircektir. Hükümetimiz ciddi de bir risk almıştır. Çünkü daha önce hiç bir siyasi iktidarın cesaret edemediği bir sorumluluk üstlenmiştir" diye konuştu.

TÜRKİYE CUMHURİYETİ DEVLETİ MEYDAN OKUNACAK BİR DEVLET DEĞİLDİR

1 Mayıs'ta İstanbul'da yaşanan gerginlikle ilgili değerlendirmelerde de bulunan Şahin, şunları söyledi: "Diğer vilayetlerimizde olduğu gibi, valilik hangi alanı tahsis etmişse o alanda yapılmış olsaydı hiç bir sorun olmazdı. Çünkü, Taksim Meydanı şu anda şantiye halinde. Orada çok ciddi bir düzenleme yapılıyor. Öyle bir kutlamanın, daha önceki yıllarda oraya ne kadar kalabalık geldiğini aşağı yukarı biliyoruz, bu çok büyük bir riskti. Eğer valilik öyle bir izin vermiş olsaydı, orada bir tek ölümlü vaka olsaydı tüm fatura hükümete ve İstanbul Valisi'ne çıkardı ki, bu da muhtemeldi. Ben sendikalarımızın ve onların saygıdeğer temsilcilerinin hukuk kuralları içerisinde hareket etmeleri gerektiğini hep düşünmüşümdür. Ancak bir sendikamız ısrarla, 'Hükümet, valilik izin vermese de ben burada mutlaka yapacağım' demek suretiyle bir noktada meydan okumuştur. Türkiye Cumhuriyeti Devleti meydan okunacak bir devlet değildir. Meydan okunmasına da rıza göstermez."

Şahin, "Orantılı güç kullanıldığını düşünüyor musunuz?" sorusuna da, "Benim elimde bunu ölçecek bir ölçü yok. Televizyonlarda, gazetelerde görüyorum fotoğrafları, kaldırımları sökerek, kaldırımdan söktüklerini parça parça ayırarak polisin üzerine atan maalesef marjinal gruplara mensup insanlar vardı. Özellikle bunlar içerisinde hanımların da olmuş olması beni farklı bir üzüntüye sevk etmiştir. Tabi polis kendisine yöneltilen veya yapılmaması gerekn bir işi yapanları etkisiz hale getirmek için yasal sınırlar içerisinde üzerine düşeni yapacaktır. Orantılı mı, değil mi, bu konuda benim elimde bir ölçü yok. Ancak yetkililerin, özellikle İstanbul Valisi'nin açıklamaları benim için bir ölçüttür" dedi.

SORUMSUZ DAVRANAN SENDİKA YÖNETİCİLERİ GİBİ DAVRANMIŞTIR

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gürsel Tekin'in de dün yaşanan olaylar sırasında rahatsızlandığı hatırlatılınca Şahin, "Gürsel Bey'e geçmiş olsun diyorum. Ancak Gürsel Bey geçmişte idarecilik de yapmış bir arkadaşımızdır. Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'nı gayet iyi bilir. Nerede, hangi koşullarda toplantı yapılacağını gayet iyi bilir. Valiliğin izin vermediği bir yerde toplantı yapmak konusunda ısrar etmemesi gerekir. Hatta ısrar edenlere Gürsel Bey'in çıkarak, 'Arkadaşlar yanlış yapıyorsunuz, işte görüyorsunuz Taksim'de şöyle şöyle bir konu var, valilik de size Kazlıçeşme'yi gösterdi. Orada üstelik gaz da yok, adı Kazlıçeşme olmasına rağmen, gidin orada yapın' diyebilmeliydi. Ama o da aynen bana göre sorumsuz davranan sendika yöneticileri gibi davranmıştır. Kendisine geçmiş olsun diyorum" dedi.