Lohusalıkta cinsel ilişkiye dikkat! (ÖZEL HABER)

SEMA ÜSTÜNTAŞ / BURSADA BUGÜN

Lohusalık döneminde anne bireyi, hem duygusal hem de fiziksel değişimlere uğrayabiliyor.

"BESLENME, SÜTÜN MİKTARI VE KALİTESİ AÇISINDAN ÇOK ÖNEMLİDİR" 

Özel Anadolu Hastanesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Merve Olgun, "Lohusalık, bebek doğduktan sonra plasenta ve zarların ayrılmasından sonraki ilk 6 haftalık süreci kapsar. Bu süreçte anne ve bebeğin özel bakıma ihtiyacı vardır. Normal doğum sonrası, dikişleri olan hastaların bu bakıma dikkat etmesi ve ellerini sık sık yıkaması gerekiyor. Özellikle dikişli bölgeye temiz su uygulamalı ve tuvaletini yaptıktan sonraki temizliğini ise önden arkaya doğru yapmalılar. Dikiş hattında herhangi bir ağrı, hassasiyet ya da bir koku hissettiklerinde acil bir şekilde sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekmektedir. Sezaryen doğumda ise dikiş hattına genelde su geçirmez bir bant yapıştırıyoruz. Bu durumda günlük duş almalarında herhangi bir sakınca yoktur. Yalnız bu süreçte enfeksiyonu engellemek açısından su geçirmez bantları 3 gün sonra mutlaka çıkarmaları gerekiyor. Doğumdan sonra 3 ila 7 gün içinde doktorları tarafından dikiş kontrollerinin yapılması gerek. Dikiş hattında herhangi bir kızarıklık, enfeksiyon, koku veya akıntı hissederlerse mutlaka acil bir şekilde sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekiyor. Ayrıca enfeksiyonu engellemek amacıyla dikiş hattını kuru tutmaları gerekiyor. Bu süreçte özellikle ilk bir hafta kadınlarda normal adet miktarı şeklinde bir kanama görülür. Öncelikle açık renk kırmızı, sonra pembe, sarı ve beyaz şeklinde miktarı ve rengi değişerek zamanla azalacaktır. Bu akıntı eğer kokuluysa ve kişide ateş, karında hassasiyet ya da bir ağrı hissi varsa mutlaka rahim enfeksiyonu açısından yine sağlık kuruluşuna başvurmaları gerekmektedir. Ayrıca bu dönemde annelerimizin dikkat etmesi gereken bir diğer husus ise meme bakımıdır. Meme başı çatlaklıklarını ve enfeksiyonların engellenmesi açısından özellikle her emzirme öncesinde eller yıkanmalı, meme başı temizliği yapılmalı ve mümkünse süt ile etrafı kaplanmalıdır" dedi.

Op. Dr.  Olgun sözlerini şöyle sürdürdü: "Günlük göğüs pedleri kullanabilirler. Böylece hem sütün oluşturacağı enfeksiyonu da engellemiş olurlar. Bu süreçte annelerimizin dikkat etmesi gereken en önemli noktalardan ikisi ise beslenme ve uyku düzenidir. Beslenme sütün miktarı ve kalitesi açısından çok önemlidir. Her üründen yeterli miktarda tüketilmeli, öğün atlanmamalı.  Ayrıca gaz yapacak yiyeceklerden özellikle bulgur, mercimek, nohut ve gazlı içeceklerden uzak durmaları gerekmektedir. Böylelikle sütle bebeğe geçecek olan gazı da engellemiş olurlar. Bol sıvı tüketmeliler. Bu sıvı tüketiminde hem bağırsaklar hızlı çalışacak hem de süt miktarı artacaktır. Bu dönemde acılı, baharatlı yiyeceklerden, alkol, sigara ve uyuşturucu gibi maddelerden de mümkün olduğunca uzak durmaları gerekmektedir. Kafein içeren kahve ve çay gibi içecekleri de günde 2-3 fincanla sınırlandırmalılar. Genelde bu dönemlerde anne bireyi çok yorulduğu için uyku düzenine dikkat edemiyor. Bu süreçte ise aile büyüklerine görev düşüyor. Aile bireyleri hem annenin dinlenmesini sağlamalı, hem de ziyaretçileri kısıtlamalı. Annenin gece boyunca hem emzirme hem de bebeğin gazını çıkarmada sık sık uykusu bölündüğü için, 2-3 saat dinlendiğinde hem süt üretimi artar, hem de bu süreci daha kolay atlatabilir. Annenin cinsellik sürecine de çok dikkat etmesi gerekiyor. 40 gün boyunca gelecek olan akıntı rahmin toparlanmasını sağlıyor. Bu akıntı rahmi enfeksiyonlardan korur. Eğer anne cinsel ilişkiye girerse enfeksiyona çok açık kalacak ve çok ciddi durumlarla karşı karşıya kalacaktır. Bu yüzden 40 gün boyunca cinsel ilişkiyi ertelemelerini öneriyorum. Anne bireyi lohusalık döneminde depresyona uğrayabiliyor. Genelde doğumdan 4-5 gün sonra ortaya çıkan kaygılanma, endişelenme,  ağlama ve mutsuzluk atağı gibi durumlar 1-2 hafta kadar sürebilir. Bu durum geçicidir, korkmamak lazım. 15 gün sonra bu durumlarla beraber, bebeğe karşı sevgiden farklı duygular oluşmaya başlıyorsa, depresyon açısından mutlaka bir doktora başvurup bir uzmandan destek almaları gerekmektedir."