LİBYA'NIN VERDİĞİ ÖDÜLÜ GERİ VERMEM.. ÇÜNKÜ

LİBYA'NIN VERDİĞİ ÖDÜLÜ GERİ VERMEM.. ÇÜNKÜ

İşte Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları:

2011.02.22 12:31 - Son Güncellenme: 1970.01.01 02:00 - Siyaset - HABER MERKEZİ
A
LİBYA'NIN VERDİĞİ ÖDÜLÜ GERİ VERMEM.. ÇÜNKÜ

İşte Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları:
22.02.2011 - 11:54

Türkiye bölgedeki gelişmeleri tribünden izleyen bir ülke değil. Biz nasıl açıklama yapacağımızı biliyoruz. Talimatla açıklama yapmayız. Biz Türk milletinin hakkına helal getirmeyecek adımlar atmak zorundayız. Bugün Türkiye'nin nasıl tavır takınacağı merak ediliyorsa, bunun sorumluluğuyla hareket ediliyor.

Bu konular hariçten gazel okunarak fantezi üreterek değerlendirilemez. Gelişmleri 24 saat çok yakından izliyoruz. Böyle hassas bir konun iç politika malzemesi yapılması son derece yanlıştır. Libya'da bana tevdi edilen ödül ne ödülüdür? Filistin konusundaki adımlarımız için o ödül tevdi edildi. Bu ödül bir yönetimin değil Ortadoğu halklarının sevdasının bir işaretidir. Kardeş halklar Türkiye'nin politikalarını gönülden desteklemektedirler.

Kasım ayında ödül alırken bir konuşma yaptım ne dedim? Ödülü geri ver diyorlar. Bakın sözlerimin bir kısmını sizlerle paylaşmak istiyorum. iSLAM COĞRAFYASININ YOKSULLUKLA, TERÖRLE ANILIYOR OLMASI AYNI ŞEKİLDE İNANÇLARIMIZA YÖNELİK AÇIK BİR HAKSIZLIKTIR. Bu gerçekleri görüp üzerine kararlılıkfla gitmek zorundayız. Yeryüzündeki her türlü haksızlığa karşı onurlu bir duruş sergilerken, kendimizi sorgulama olgunluğunu da göstermek zorundayız. Ben Libya'da ödül alırken bu sözleri de samimiyetle dile getirdim.

MUHALEFET SORUMSUZCA AÇIKLAMA YAPIYOR
Biz Libya'daki vatandaşlarımıza ulaşmak için gece gündüz uğraşırken, birilerinin çıkıp hükümeti sıkıştırmaya çalışması sorumsuzca olduğu kadar tehlikelidir. Libya'da durum bu kadar hassasken yapılanlar fırsatçılıktır, sorumluluktur. Birilerinin ödül hesaplarına girmesi dikkat çekicidir.

Ciddi şekilde kaygılandırıcı haberler alıyoruz. Ölü sayısının yüzlerce kişiye ulaştığı yönünde bilgiler alıyoruz. Bugün aynı zamanda TSK'mızın bir fırkateyni bölgeye inşallah öğleden sonra ulaşacaklar. Orada bir vatandaşımızın burnunun kanaması herhalde bu çığıtkanları daha farklı davranmalarına neden oluyor.

KADDAFİ İLE İKİ KEZ GÖRÜŞTÜM
Ben Kaddafi ile iki kere görüştüm. Uçakları gönderin dedi. Ama kulelerde personel olmadığı için uçaklarımız geri döndü. Bu kadar hassasiyetle süreç devam ediyor.

Ben Bingazi'deki bir vatandaşımızla bizzat görüştüm. Başbakan Yardımcımız, Ulaştırma Bakanımız, Dışişleri Bakanımız, TSK, İBB, Kızılay ilgili tüm kuruluşlarımız teyakkuz halindeler. Vatandaşlarımızın yerleri ve bekledikleri yerleri tesbit ediyorlar. Şu anda uçaklarımız hareket etmiş durumda. Libya ile diplomatik görüşmelerimiz sürüyor.

Bingazi'den 600 vatandaşımızı tahliye etme çalışmalarımız sürüyor. Deniz Kuvvet Komutanlığı'mızın fırkateynleri hazır. Bölgeyle sürekli irtibat halindeyiz. Önceliğimiz Libya'daki Türkiye Cumhuriyeti Vatandaşlarımızın tahliyesidir. Libya'daki otoritelere de oradaki vatandaşlara karşı insaf dışı hareketler yapılması şiddet sarmalını büyütür. Şiddetin Libya'nın geneline yayılmazı bizi endişelendiriliyor. Kardeşin kardeşin öldürmesi bizim en büyük ızdırabımızdır. Batılı böyle görmüyor olabilir. Libyalı bir insanın canından akan kanı kendi canımızdan akan bir kan olarak görüyoruz.

Tunus'ta yaşanan olaylar sırasında tamamen insani kaygılarımızla hareket ettik. Ne kimsenin iç işlerine karıştık ne de bazı ülkeler gibi susmayı tercih ettik. Bugün Bahreyn, Irak, Libya ülkelerini de aynı dille eleştirdik. Biz ülkelerin iç hesaplarıyla etnik çekişmeleriyle ilgili değiliz, biz halklarla insanlarla ilgiliyiz.

Biz ilkeli bir duruş sergiliyor ve halkların dili ve dinine meshebine bakmadan evrensel değerleri savunuyoruz. Kardeşlik hukukunun gereğini yerine getiriyoruz. Ertelenemez değişim talepleri sağlıklı şekilde gerçekleşsin diyoruz.

Kendi halkını düşman gören hiç bir yönetim ayakta duramaz. Biz bölgede hem istikrar istiyoruz hem de insani hakların demokratik taleplerin karşılanmasını istiyoruz. Biz 8 yıldır bunu söylüyoruz. Bundan sonra da demokrasiyi ve evrensel değerleri savunmaya devam edeceğiz.

Biz yangından mal kaçırma derdinde olmayacağız biz yangından çan kaçırma derdinde olacağız. Ortak bir ulusal duruş ortaya koymalıyız. Milletimizin menfaatlerini tek ses olarak ifade etmeliyiz. Bu konuda bile tek ses olamıyoruz ya. Bakıyorsunuz bütün muhalefetin mantığı bu. Muhalefeti böyle bir fikri yapı içerisindeyken yandaş ve candaş medyası da aynı şekilde. Artık bu konuyu şöyle bir kenara koyuyorum. Süreci etkili ve sıcak olarak tüm arkadaşlarımla takip ediyoruz ve bununla ilgili girişimlerimiz devam ediyor. Bütün mesele bölgede inşallah beklenen yapının tesis edilmesi.

10 YIL ÖNCE 21 ŞUBAT SONRASI YAŞANAN EKONOMİK KRİZ

Düşünebiliyor musunuz, bir Anayasa kitapçığını aldı o günün iktidarının suratına fırlattı. Şimdi MHP genel başkanı Mersin'de halka hitap ediyor. 'Anlımızda açık, ensemiz de. İktidara talibiz. Milletimizin bir özelliği vardır, eğer birisi bir iş başarmışsa onu anlından öper kötü bir iş yapmışsa da onun ensesine tokat atar.' Öncelikle Bahçeli'nin halkımızın bu görüşlerini aktardığı için tebrik ediyorum. Bu millet hizmet edeni anlından öpmüş ancak emaneti yere düşürenin de ensesine tokadı indirmiştir. 

Diğer Siyaset Haberleri için tıklayın


2011.02.22 12:31 - Son Güncellenme: 1970.01.01 02:00 - HABER MERKEZİ
A