Kurban Bayramı'nda beslenmeye dikkat

Kurban Bayramı'nda beslenmeye dikkat

Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Merve Çapaş, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi vatandaşları uyardı.

2013.10.08 10:22 - Son Güncellenme: 2013.10.08 10:31 - Sağlık - HABER MERKEZİ
A
Kurban Bayramı'nda beslenmeye dikkat



Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Merve Çapaş, yaklaşan Kurban Bayramı öncesi vatandaşları uyardı. Çapaş, ''Bayram boyunca artacak olan et tüketimiyle birlikte sebze tüketiminin de artırılması gerekir'' dedi.Kurban bayramında bayram telaşı ve ev ziyaretleri sebebiyle öğün saatleri ve öğün düzeni değişiyor. Kurban bayramı boyunca özellikle kırmızı et tüketim miktar ve sıklığı da artıyor. Kırmızı et tüketim miktarının artmasının yanı sıra, tatlı gıdalar ve hamur işleri de sıkça yenmeye başladığı için çeşitli sağlık sorunlarıyla karşı karşıya kalınabilir. Sindirim güçlüğü, mide ağrısı ve krampları, bulantı, kabızlık, reflü gibi sindirim sistemi sorunları, kalp çarpıntısı, tansiyon yükselmesi ve besin zehirlenmeleri bu sağlık sorunlarından bazıları.Kurban bayramında nasıl beslenilmesi gerektiği ile ilgili açıklamalar yapan Kayseri'deki bir özel hastanenin Beslenme ve Diyet Uzmanı Diyetisyen Merve Çapaş, ''Doğru beslenme ilkeleri arasında yeterli miktarda protein tüketimi önemli yer tutmaktadır. Fakat etlerin doymuş yağ ve kolesterol içeriği yüksek olduğu için; kalp-damar hastalığı, diyabet (şeker hastalığı) ve yüksek tansiyonu olan kişiler, kurban bayramında yağsız veya az yağlı etleri tercih etmeli, kısıtlı miktarlarda tüketmeliler'' dedi.

Etlerin sindirimi zor olan besinlerden olduğunu belirten Merve Çapaş, yeni kesilmiş hayvanların etlerindeki sertliğin, hem pişirmede hem de sindirimde zorluğa yol açtığını, bu nedenle özellikle mide-bağırsak hastalığı olan kişilerin kurban etlerini hemen tüketmemesi, buzdolabında birkaç gün beklettikten sonra, haşlama veya ızgarada pişirme yöntemiyle pişirerek tüketmesi gerektiğini bildirdi.

Açıklamasında, ''Bayram boyunca artacak olan et tüketimiyle birlikte sebze tüketiminin de artırılması gereklidir'' diyen Diyetisyen Merve Çapaş, şunları kaydetti:

''İkram amaçlı sunulan ağır hamurlu tatlılar ve çikolatalar yerine, sütlü ve meyveli tatlıları tüketmek ve porsiyon miktarlarını az tutmak sağlıklı bir seçim olacaktır.
Bayram ziyaretleri sırasında artan çay ve kahve tüketimi aşırı miktarlarda olduğunda uykusuzluk, kalp ritim bozuklukları, mide problemlerine sebep olabilmektedir. Bu tür içeceklerin tüketilen miktarlarına dikkat edilmelidir. Ihlamur, ada çayı ve rezene gibi bitki çayları tercih edilebilir. Eğer mide sorununuz yoksa 1-2 şişe doğal maden suyu da tercih edilebilir. Bayram boyunca da diğer günlerde olduğu gibi günlük 2-2.5 lt su tüketimine dikkat edilmelidir.

Sabah mutlaka güne kahvaltı edilerek başlanmalı, kahvaltı hafif ve her grup besin öğesini içerir nitelikte olmalıdır. Bayram namazı veya kurban kesme telaşı içerisinde olanlar bazen kahvaltı öğününü kaçırabilirler fakat işimiz acele de olsa evden çıkmadan önce 1 bardak süt veya küçük bir avuç fındık, badem ya da 4-5 adet kuru kayısı, bir avuç kuru üzüm ile atıştırarak da olsa güne kahvaltı ile başlanmalıdır. Kurbanlık hayvanların iç organları (sakatat) tüketilmesi önerilmemektedir. Karaciğer, dil, böbrek, yürek gibi hayvanın iç organları yüksek miktarda yağ ve kolesterol içerir. Etlerin çok yağlı kısımları tüketilmemeli, hayvanın iç yağları yemeklere lezzet vermek amacıyla kullanılmamalıdır. Etler kavurma ve kızartma yerine buğulama, haşlama, ızgara yöntemleri kullanılarak pişirilmelidir.
Diyabet hastaları, kalp ve damar hastaları, mide rahatsızlığı olanlar, hipertansiyon hastaları gibi belli bir beslenme düzeni ile takip edilen kişilerin diyetlerini bozmamaları gerekmektedir. Sağlıklı yaşamın en temel kurallarından biri olan fiziksel aktivitenin arttırılmasına bayram boyunca da dikkat edilmeli, günlük tempolu yürüyüşlere devam edilmelidir.''

KURBAN ETLERİNİ NASIL SAKLAMALIYIZ?

Kurban etlerinin, büyük parçalar şeklinde değil, birer yemeklik olacak şekilde küçük parçalara ayrılarak buzdolabı poşetine veya yağlı kağıda sarılması ve buzdolabının buzluk kısmında veya derin dondurucuda saklanması gerektiğini vurgulayan Çapaş, ''Bu şekilde hazırlanan etler, buzdolabında 0-2 santigrat derecede 3-5 gün, derin dondurucuda ise -18 santigrat derecede 3 ay saklanabilmektedirler. Etler kolaylıkla bozulabilen potansiyel riskli besinlerdir. Etlerin dondurulduktan sonra tekrar çözünmesi bazı mikroorganizmalar için üreme ortamı oluşturur ve bu da sağlığımızı tehdit eder. Bu sebeple etlerin, oda ısısında açıkta bırakılacak şekilde veya kalorifer, soba üzerinde çözdürülmesi gibi yöntemler, insan sağlığı açısından tehlikeli sonuçları beraberinde getirmektedir. Etlerin buzdolabının alt bölmesinde, akan su altında, mikrodalga fırında çözünmesi sağlanmalıdır. Çözünen et hemen pişirilmeli ve tekrar dondurulmamalıdır'' dedi.

Diğer Sağlık ve Beslenme Haberleri için tıklayın


2013.10.08 10:22 - Son Güncellenme: 2013.10.08 10:31 - HABER MERKEZİ
A