Kuraklık Bursa'yı tehdit ediyor! (ÖZEL HABER)

GÜLNAME PAÇA / BURSADA BUGÜN

Küresel iklim değişikliği nedeniyle kuraklık Türkiye'de yoğun bir şekilde hissediliyor.

Hem kışların hem de yazların kurak geçmesi su kaynaklarının azalmasına neden oluyor.

Pandemiden daha tehlikeli hale gelen kuraklık gün geçtikçe durumun ciddiyetini gözler önüne seriyor.

Bursa'nın önemli su kaynaklarından biri olan Doğancı Barajı'nda ise su seviyesi gün geçtikçe azalıyor.

"DOĞANCI BARAJI'NIN DOLULUK ORANI YÜZDE 27 CİVARINDA"

Doç. Dr. Efsun Dindar, "Son günlerde sıkça kuraklık, iklim değişikliği ve su sarfiyatına ilişkin birçok çalışmalar görüyoruz. Ocak ayındayız ama baktığınız zaman hava sıcakları 17 derecelerde. Yaz oldukça kurak ve yağışsız geçmişti. Baktığınız zaman kış mevsimi de böyle ilerliyor. Doğancı Barajı Bursa için çok önemli bir su kaynağı. BUSKİ'nin açıkladığı rakamlara göre şu anda Doğancı Barajı'nın doluluk oranı yüzde 27 civarında. Dolayısıyla bizim artık su tasarrufu yapma yolunda olduğumuzu gösteriyor. Bu sadece Bursa'ya özel değil. Baktığınız zaman Türkiye genelinde de kuraklık ve iklim değişikliği her yeri etkiliyor. Pandemiden dolayı her ne kadar gölge de kalmış bir durum gibi gözükse de aslında önemli konulardan bir tanesi" şeklinde konuştu.

"İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ DÜNYA TARAFINDAN KABUL EDİLMİŞ BİR OLGU, BUNU ARTIK TARTIŞMIYORUZ"

Tüketimimizde herhangi bir azalma olmadan, normal standartlarımızı devam ettirip, su sarfiyatına yönelik bilinçli bir hareket etmediğimiz sürece dengeyi bozduğumuzu dile getiren Doç. Dr. Dindar, "Biz yağışlar ve kar ile tükettiğimizi yerine koyamadığımız zaman ne yazık ki su temini konusunda tehlike çanları çalmaya başlıyor. Bu konuyla ilgili ciddi önlemler alınması gerektiğini bir kez daha hatırlatmak istiyorum. Son üç yıllık verilere baktığımızda eskiden bu zamanlarda Doğancı Barajı'nın doluluk oranının yüzde 45'ler olduğunu görüyoruz. Şimdilerde ise iklim değişikliğinin etkisiyle birlikte kuraklık, kurak geçen yazlar ve kışlar, su temini konusunda da ciddi sıkıntılarla karşı karşıya kalıyoruz. Bizler evsel kullanımda, tarımda ve sanayide su tüketimini minimize edecek ve bizim için ideal şartlarda su tüketimini kaynağında azaltacak ciddi önlemlere ihtiyacımız var. İklim değişikliği dünya tarafından kabul edilmiş bir olgu, bunu artık tartışmıyoruz. Biz uyum aşamasında ciddi bir yol almamız gerekiyor. Hem birey olarak hem de tarım ve sanayi olarak önlem almamız gerekiyor. Pandemi sürecinde çok iyi gördük ki su olmadan mücadele edemiyoruz. Hijyeni hep vurguluyoruz ama temiz suya ulaşamazsak standartlarımızdan ödün vermek zorunda kalacağız. Yapılan araştırmalara göre kişi başı tüketim miktarının 210 litre kadar olduğu söyleniyor. Biz bunları daha da minimize etmeliyiz. Hem bilinçli tüketici olacağız hem de gıda, giyim gibi birçok konuda dikkat edeceğiz. Doğal kaynaklarımıza sahip çıkacağız,  gelecek nesile suyu bitmiş, doğası kirlenmiş bir dünya bırakmayacağız" ifadelerine yer verdi.