Kritik nokta erkeklerde 94, kadınlarda 88 santim (ÖZEL HABER)

SEFA BALABAN/BURSADABUGUN

 Hazır gıdaların hayatımıza girmesi ve hayat temposundan doğan düzensiz beslenme bir çok sağlık sorunlarını doğuruyor. Bu sorunlardan en önemlilerinden bir tanesi de şeker hastalığı. Hastalığın ilk evresi İnsülin direnci olarak karşımıza çıkıyor. Özel Esentepe Hastanesi Dahiliye Uzmanı Mehmet Ali Ecer, şeker hastalığının hem genetik olarak aktarıldığını hem de sonradan kazanıldığına dikkat çekerek önemli açıklamalarda bulundu. Ecer, "Şeker belirli ölçüler içeriside önemlidir. Belirli bir dozun üzerinde ise zehir görevi görmektedir ve vücudmuzun bütün organlarına zarar vermektedir" dedi.

FAZLA ŞEKERDE ZEHİR ETKİSİ

Şekerin vücut için önemli bir enerji kaynağı olduğunu ancak tüketimin arttığında ise bir zehire dönüştüğünü belirten Ecer, "Şeker, vücudumuzun organları için olmazsa olmaz bir enerji kaynağıdır. Şekersiz bir yaşam düşünülemez ancak şunu da unutmamış olalım ki; Şeker belirli ölçüler içeriside önemlidir. Belirli bir dozun üzerinde ise zehir görevi görmektedir ve vücudmuzun bütün organlarına zarar vermektedir" ifadelerini kullandı.

İNSÜLİN HORMONU NEDİR?

İnsülin hormonu; midemizin altında 12 parmak bağırsağımızın altında uzanan pankreas denen bir bezin içerisindeki bölümlerden oluşan bir hormon. İnsülin hormonu vücudumuzdan aldığımız şekerin organlarımızca kullanılmasını sağlayan bir hormondur

İNSÜLİN DİRENCİ NEDİR NASIL OLUR?

İnsülin direncinin sebeplerinden bahseden Mehmet Ali Ecer, "İnsülin, aldığımız şekerin, vücudumuzda başka merkezlerde sentezlenen şekerin vücudumuzdaki organlar tarafından kullanılmasını sağlayan bir hormon. İnsülin direncinin iki sebebi olabiliyor. Bunlardan biri genetik yatkınlık. Daha çok diyabet öyküsü olan ailelerde genetik yatkınlık ile pankreasın aşırı derecede insülin salgılanması ile oluşuyor. Diğer bir seçenenk ise kazanılmış denilen seçenenkl. Bu da fazla miktarda şeker tüketilmesiyle ,enerjiyi tüketecek egsersizin azalması, masabaşı işinde çalışılması ya da yanlış ve sağlıksız beslenme ile oluşan kanda şeker yükselmesi. Bu alınan fazla şekeri belirli bir seviyeye indirmek için pankreas insülin salgılıyor. İnsülinin etkili olabilmesi için de reseptör denilen maddelere ihtiyaç var. Burada insülin - reseptör yanıtsızlığı dediğimiz bir olay meydana geliyor. Bu da bir kısır döngüye giriyor. Vücudmuza fazla miktarda şeker giriyor, kan hal böyle olunca pankreastan kan şekerini düşürmek için yüksek miktarda hormon salgılanıyor. Zaman içerisinde de bu hormon işlevini yitiriyor. Bu süreçten sonra şeker alıyoruz, insülin salgılıyoruz ancak bir işe yaramıyor. Bu süreçten sonra da diyabet dediğimiz hastalık ortaya çıkıyor" şeklinde konuştu.

KİMLER İNSÜLİN DİRENCİNDEN ŞÜPHELENMELİDİR?

Evde yapılacak bir testin dahi insülin direnci konusunda yardımcı olduğunu vurgulayan Ecer, sözlerine şu şekilde devam etti. "Mezura yardımı ile bel çevresi erkeklerde 94 santimetre, kadınlarda ise 88 santimetre üzerinde ise bu kişiler insülin direnci adayıdır. Bu kişilerde de yüzde 90 insülin direnci çıkacaktır. Yemekten birkaç saat sonra ani bir açlık hissi, vücudunda titremeler, uyku hali, kalbinde çarpıntılar ve hafif terlemeler şeker düşüklüğünün belirtileridir. Bu kişilerde hızlı bir tatlı ihtiyacı ortaya çıkar. Tanısı çok kolaydır. Bunun içiön belirli tetkikler yapmak gerekiyor. Açlık ve tokluk şekeri mutlaka ölçülmelidir. Diyet ve egzersiz ile biraz da hastanın iradesi ile insülin direnci yenilebilir"