Konya'daki vahşetin nedeni ortaya çıktı

Konya'daki vahşetin nedeni ortaya çıktı

Konya'da 7 kişinin öldüğü katliamın, iki aile arasında 11 yıl öncesine dayanan bir husumetten kaynaklandığı ortaya çıktı. Dedeoğulları Ailesi'ne ait kedi ve yavrularının komşuları Altun Ailesi'nin kızları tarafından alınıp götürülmesi, karşılıklı hakaretler ve darplarla devam etti. 11 yıl sonra ise katliamla sonuçlandı.

2021.08.01 08:33 - Son Güncellenme: 2021.08.01 08:38 - Güncel
A
Konya'daki vahşetin nedeni ortaya çıktı
03:25 Konya'da katledilen 7 kişi son yolculuğuna uğurlandı

İLGİLİ VİDEO

Konya'da katledilen 7 kişi son yolculuğuna uğurlandı

Hürriyet'İn haberine göre, Konya'da 7 kişinin öldüğü katliam, iki aile arasında 11 yıl öncesine dayanan bir husumete dayanıyor. O dönem iki ailenin birbirlerinden şikayetçi olduğu olay tüm detaylarıyla resmi tutanaklara geçti. Buna göre o tarihte polise giderek ifade veren Ayşe Keleş, şöyle ifade verdi: "29 Temmuz 2010 günü saat 13.30'da evimizin yakınında bulunan tarlada annem İsmihan Altun ile birlikte biber topluyorduk. Bu esnada komşumuz olan Yaşar Dedeoğulları şahıs geçerken bir anda durarak, anneme doğru el işareti yapıp 'Yine mi geldin o...' dedi. Dedeoğulları'nın söylediğini annem duymadı. Bunun üzerine şahsın yanına giderek 'Neden annemle ilgili böyle konuşuyorsun' dedim. Aramızda ağız dalaşı oldu, herhangi bir kavgamız olmadı."

"KIZIMA KÜFÜR ETTİ"

Annesi İsmihan Altun ise ifadesinde, "Kızımla birlikte tarlada biber topluyorduk. Kızım bir anda kızgınlık ile Yaşar Dedeoğulları'nın yanına giderek ağız dalaşı yaptılar. Yaşar Dedeoğulları'nın, bana doğru el salayarak 'O..., yine mi geldin' dediğini öğrendim. O... dediğini kızım duymuş, ben duymadım. Arkam dönüktü. Davacı ve şikayetçiyim" dedi.

"NATAŞA DEDİM"

Yaşar Dedeoğulları ise o dönem verdiği ifadesinde, "İsmihan Altun'u tanıyorum. Bahsedilen gün traktörümle evime doğru giderken İsmihan Altun ve kızı Ayşe Keleş'in tarlada biber topladığını gördüm. İsmihan Altun, daha önce kedimi yavrularıyla birlikte götürmüştü. Bu nedenle İsmihan Altun'a 'Nataşa kedilerimi getir' dedim.

 Ardından traktör ile yoluma devam ettim. İsmihan ile kızı ise traktörün arkasında evime kadar gelerek, bana hakaret ettiler. Hiç bir şekilde 'O...' demedim. Yalnızca kedilerimi götürdüğünden dolayı 'Nataşa' dedim. Yöneltilen suçlamaları kabul etmiyorum. Bana hakaret ettikleri için asıl ben İsmihan Altun'dan davacı ve şikâyetçiyim" dedi.

KORUMA KARARI VARDI

Bu husumet, 12 Mayıs 2021'de tekrar kavga boyutuna taşındı. Bu tarihte Altun ailesi ve yakınlarından oluşan 60 kişilik grup, öldürülen Dedeoğulları Ailesi'nin evini basarak, Yaşar Dedeoğulları'nı, eşini, iki oğlu ve kızlarını darp etti. Bu kavgadan sonra Dedeoğulları Ailesi'yle ilgili koruma kararı alındı. Olası bir yakın tehdit durumunda "çağrı üzerine koruma" verilen Dedeoğulları'nın kaldığı evin giriş noktalarına da güvenlik kameraları yerleştirildi.

Resmi kayıtlara köy kavgası olarak geçen olayda, evi basan 60 kişilik gruptan 6 kişi tutuklandı. Daha sonra yapılan itirazda 6 kişiden 4'ü adli kontrol şartı ile serbest kaldı. 2'si ise hâlâ tutuklu. Bir türlü dinmeyen bu husumet, önceki gün Dedeoğlulları Ailesi'nden 7 kişinin ölümüyle sonuçlandı. Dedeoğulları Ailesi, polis veya jandarmayı arama fırsatı bulamadan öldürüldü.

KATİL KAMERADA

Katliamı yaptıktan sonra kaçan kişinin Mehmet Altun olduğu tespit edildi. Altun'un 12 Mayıs'ta Dedeoğulları ailesine yönelik saldırıda tutuklanan Lütfi Keleş'in kayınbiraderi olduğu öğrenildi. Katliam anı evin girişindeki güvenlik kameralaryla görüntülendi. Önceki gün Dedeoğulları'nın evine gelen Mehmet Altun, aracını park ettikten sonra avluya girdi. Bahçede duran Serpil Dedeoğlulları ile tartışan Altun, bu sırada silahı çekerek, önce Serpil ve yanındaki Barış'a ateş etti. Ardından evin girişinde bulunan Yaşar Dedeoğulları'na ateş eden Altun, daha sonra evin içinde ve yan tarafında bulunan Serap, Sibel, Metin ve İpek'e de ateş açtı. Toplamda 7 kişiyi vuran Altun, daha sonra tekrar vurduğu kişilerin yanlarına giderek tek tek başlarına ateş etti. Saldırıda, Yaşar, Metin, Serap, Serpil, Sibel, Barış ve İpek Dedeoğulları hayatını kaybetti. Konya Şehir Hastanesi Morgu'na kaldırılan aile bireylerinin üzerinde 20 kurşun giriş deliği tespit edildi. Altun, daha sonra yanında getirdiği benzin bidonunu arabasından alarak evin 5 farklı odasında yangın çıkardı. Katil Altun'un kimliği de bu kameralardan belirlendi. Altun'un mavi renk bir araçla eve gelişi ve olaydan sonra kaçışı da kameralara yansıdı. Konya Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla olayla ilgili Mevlüt, İsmail, Yahya, Ramazan Çalık ile İbrahim, Ahmet, Ali, Ayşe Keleş ve isimleri öğrenilemeyen 5 kişi gözaltına alındı. Altun ise aranıyor.

BAKANLARDAN TAZİYE ZİYARETLERİ

İçişleri Bakanı Süleman Soylu, taziye evine giderek aileye başsağlığı diledi. Soylu, "Hiçbir nokta kalmayıncaya kadar aydınlanacak ve suçlu adalete teslim edilecektir" dedi. Taziye ziyaretine bulunan Adalet Bakanı Abdulhamit Gül de aileye başsağlığı dileklerini iletti. 



ÖLENLERİN YAKINLARI: SALDIRGAN YANINA BENZİN ALIP GELMİŞ

Saldırıda ölen Yaşar Dedeoğulları'nın yeğeni İzzet İnik, 12 Mayıs'taki saldırıdan sonra bazı şüphelilerin evin önüne gelerek aileyi tehdit ettiğini söyleyerek şunları anlattı:

"Olaydan sonra iki aile arasında arabulucu olmak isteyenler oldu. Hatta iki aile barışacaktı. Bu yönde girişim oldu. Onların geleceğini biliyorduk. Biz, Yaşar Amcaya, bu mahalleden gidelim dedik. Ama o '70 yaşındayım, bize ne yapacaklar' diye gelmek istemedi. Sadece 12 Mayıs akşamı, bu aileye 45-50 kişiyle saldırdı. Hepsi yoğun bakımlık oldu. 20 gün yoğun bakımda kalan oldu. Tutuklanan 5 kişiyi saldılar. Birkaç kişi araya girdi, barış olacaktı. Saldırgan eve gelirken silahın yanında benzin de getirmiş. Katliamın planlı olduğunu gösteriyor. Saldırıdan önce tüm aile evlerini boşaltmış. Mahallede bakkalı olan bir kişi, dükkânını 17.30'da saldırıdan bir saat önce kapatıp gitmiş. Hepsinin haberi olduğunu gösteriyor."

"PROVOKASYONA GELMEYİN"

Katledilen aile Kürt olduğu için olayın "etnik ya da ideolojik" nedenlerle işlendiği iddialarıyla ilgili devletin zirvesinden "provokasyon" uyarıları geldi.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay: Faillerinin yakalanarak adalete teslim edilmesi için çalışmalar hassasiyetle sürdürülmektedir. Ülkemizdeki birlik ve beraberliği baltalamak isteyen çevrelerin olayları başka bir yöne çekmeye çalışması şaşırtıcı değildir. Kardeşliğimiz üzerinden yapılacak provokasyonlara asla müsaade etmeyeceğiz.

Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun: Bu cinayetin, bu vahşi katliamın ideolojik saiklerle işlendiği propagandası tam anlamıyla bir provokasyondur, yalandır. Toplumu bölmek ve halkı birbirine düşürmek için bu vahşi olayı istismar etmeye çalışan fırsatçı ve sorumsuz şahısları itidale davet ediyoruz.

Adalet Bakanı Abdülhamit Gül: Provokatif yönlendirmelerin aksine olayın etnik veya ideolojik bir saikle gerçekleştiğine dair bir bulgu söz konusu değil. Birlik ve beraberliğimizi bozmak için fırsat kollayanları, vesile arayanları kınıyorum.

AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik: Canice gerçekleştirilen bu olayı etnik bir çatışma gibi sunanların amacı provokasyondur. Canice gerçekleştirilen bu olay üzerinden provokatif açıklamalar yapanlar, katliam siyasetinin temsilcileridir. Katliam ve nefret siyaseti üretmeye çalışanlara asla müsaade etmeyeceğiz. (ANKARA/DHA)

CHP'Lİ HEYET KONYA'DA

CHP'li heyetin, Konya'da 7 kişinin hayatını kaybettiği saldırıyı araştırmak için Konya'ya gideceği bildirildi. CHP'den yapılan açıklamada, "Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Konya'nın Meram ilçesinde yaşanan katliamın ardından, heyet kurulması talimatı verdi. CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener başkanlığındaki heyet Konya'da olacak" denildi.

Kemal Kılıçdaroğlu da, "En kıymetli varlığımız Türk-Kürt kardeşliğidir. Halkımızın kardeşliğini bozma çabanıza kesinlikle izin vermeyeceğiz" dedi.

Diğer Güncel Haberler için tıklayın


2021.08.01 08:33 - Son Güncellenme: 2021.08.01 08:38 - Kübra Coşar-pasif
A