Kılıçdaroğlu: Eşimin, çocuklarımın telefonlarının dinlendiğini biliyorum

Kılıçdaroğlu: Eşimin, çocuklarımın telefonlarının dinlendiğini biliyorum

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, "Benim telefonlarımın eşimin çocuklarımın telefonlarının dinlendiğini, takip edildiğimi biliyorum. Ama bu bizi korkutmaz. Bir tane Kemal Kılıçdaroğlu yok ki. CHP'de binlerce Kılıçdaroğlu var" dedi.

2020.12.04 11:48 - Son Güncellenme: 2020.12.04 12:27 - Siyaset
A
Kılıçdaroğlu: Eşimin, çocuklarımın telefonlarının dinlendiğini biliyorum

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,  T24 canlı yayınında Gazeteci Murat Sabuncu'nun sorularını yanıtladı.  Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından satır başları şöyle:

Hayatın tüm yüzlerine bakınca çok sorunlu bir süreci yaşadığımızı biliyoruz. Bu sorunlardan nasıl kurtulabiliriz bunun çözümünü söyledik. Bunları yapmadılar. Bizim de eleştiri hakkımız var. Eleştiriye tahammül edemeyen iktidarla karşı karşıyayız. Hayatın gerçeği var, mutfakta yangın varsa nasıl bunu görmezden geliriz? Görevimizi yapmamış oluruz. Eleştiriye tahammül edemedikleri için, eleştiri yapıyoruz, eleştiri yaptığımızda tehditler geliyor, dokunulmazlığınızı kaldıracağız, Kılıçdaroğlu'nun söylediği yalan diye. Bana desinler ki 'Şu söylediği yalan'. Tank palet fabrikasını Katar ordusuna bedava verdiniz dedim. Desinler ki, 'ihale yaptık, şu bedelle verdik.' O zaman neresi yanlış.

Bir siyasi iktidar bu pozisyona düşmüşse, eleştiriye tahammülü kalmamışsa o ülkeyi yönetemez. Yönetim kadro işidir, ortada kadro yok, bir kişi yönetiyor. 

"CHP'DE BİNLERCE KILIÇDAROĞLU VAR"

Sonuçta gittiğim yerler, kaldığım ev belli. Benim telefonlarımın eşimin çocuklarımın telefonlarının dinlendiğini, takip edildiğimi biliyorum. Korumalar var. Ciddi bir tehdit de var. Benden rahatsız olan ciddi bir kesim var.Eğer çıkarı ya da tehdidi yeraltı dünyasından sağlayarak susturabiliriz diye bir arayışa giriyorsa orada demokrasi ve insan hakları bitmiştir. "Aksi bir şey duymak istemiyorum, aksi bir şey söyleyeni susturacağız" diye düşünüyorlar. Ama bu bizi korkutmaz. Bir tane Kemal Kılıçdaroğlu yok ki. CHP'de binlerce Kılıçdaroğlu var.  Aynı şekilde genel başkanlık yapacak, mücadele edecek onbinlerce kişi var. Onlar çok kısır ve dar düşünüyorlar, ufukları çok dar. Bir kişiyi ortadan kaldırınca sorunlar çözülür sanıyorlar çözülmez.

Alilem de endişe duyuyor dikkat etmemi istiyorlar. Yapabilecekleri fazla bir şey yok. Ne yapabilirler ellerine silah alıp beni koruyacak halleri yok. Biz her şeye karşın bildiğimiz yoldan kararlılıkla yürümeye devam edeceğiz. Temel hedefimiz bu olmalı. Bir yerde ülkenin çıkarı varsa, kişilerin hayatları çok önemli değildir.

Muhtarlar toplantısında söyledim 'CHP iktidar olduğunda rahatlıkla eleştirebilirsiniz.' Türkiye'nin geldiği tabloyu tüm dünya görüyor. Demokrasiyi savunan tüm dünya Türkiye'deki gelişmeleri kaygıyla izliyor. Demokrasi insan hakkıdır. Adil yargılanma insan hakkıdır. Bu hakları insanların elinden alıyorsunuz, demokrasi var diye geziyorsunuz.

MİLLETVEKİLİ BAŞARIR'IN TARTIŞMA YARATAN SÖZLERİ

O konuşmada rahatsız edici cümle düzeltildi. Oturumu yöneten moderatör de düzeltmesini istedi düzeltti. Olay bitti. Kastettiği tank palet fabrikasının bedava verilmesiydi. Tartışılması gereken konu tartışılmadı. Sorabilirlerdi; Tank palet fabrikasını Katar'a niye veriyoruz. Ethem Sancak'ın tank palet fabrikası ile ne ilgisi var. Tank palet fabrikasının Katar ordusuna peşkeş çekilmesini vatana ihanet görürüm. Çıkıp desinler ki 'Şu ülkede de bir tank fabrikası şu ülkeye verilmiştir' desinler. Dünyada örneği yok.Niye biz bu fabrikayı veriyoruz. Buna asıl karşı çıkması gereken o dönemin genel kurmay başkanıdır. Kimse korkudan konuşamıyor. Biz konuşuyoruz. Türkiye Cumhuriyeti'nin çıkarları adına konuşuyoruz.

Bu ülkede ensesine vurup tank palet fabrikasını ellerinden alıp Katar ordusuna peşpeş çekiyorlar ve buna kimse ses çıkarmıyorsa ses çıkarmayanların tamamı ülkelerini sevmeyen insanlardır. İtiraz edeceksin.

Bu bölge bizim bulunduğumuz coğrafya silahlı kuvvetlerimizin çok güçlü olması gereken bir bölge donanım olarak da moral olarak da. Ordumuzun güçlü olması lazım. Bu orduya kumpas kurup darmadağın ettiler mi ettiler, eden adam sarayda oturuyor. Ellerindeki tank palet fabrikası alındı. Onu Katar'a veren sarayda oturuyor. Sen yaptın orduya ihaneti. Genel kurmay başkanını aldılar hapse attılar. (İlker Başbuğ) Ben kendisini 30 Ağustos'ta ziyaret ettim. Korkularından bile gidemiyorlardı. Bu iş sıradan bir iş değildir. Türkiye'nin güçlenmemesi için her şeyi yapıyorlar. Katar tank üretse, motor üretse deriz ki gelsin yapsın. Katar'da tank'ın T'si yok. Siz bunu nasıl kalkar verirseniz. 

"ÖNÜMÜZDEKİ SEÇİMİ PARTİ SEÇİMİ OLARAK GÖRÜYORUM"

Öncelikle saray 'acaba ben kendi iktidarımı sürdürmek için nasıl yasal düzenleme yapabilirim' arayışı içinde. Bu arayışı hayata geçirmek için MHP'yi ikna etmek zorunda. Bu arayış devam ediyor. O arayışa göre yeni tablo çıkarsa siyaset de yeni tabloya göre kendini konumlandırır. Pozisyon böyle devam ederse demokrasi isteyenler bir araya gelecektir. Önümüzdeki seçimleri parti seçimi olarak görmüyorum. Önümüzdeki seçimler demokrasiden yana olanlarla otoriteden yana olanların seçimi. Demokrasi isteyenlerin ortak söylemi güçlendirilmiş parlamenter rejim. Neden güçlendirilmiş? Parlamenter rejim deyince eskiye dönmek değil, bir daha bu ülkeden iktidar krizi başka krizler çıkmasın diye yeni bir anayasa ile parlamentosu güçlendirilmiş bir rejim. Davutoğlu ve ekibi güzel bir çalışma yapmışlar. Benzer çalışmayı biz de yapıyoruz. İYİ Parti Saadet Partisi tarafından dillendirdi, Babacan da güçlendirilmiş parlamenter rejimi savunuyor.

Önümüzdeki süreç için bugünden bir araya gelmek çok erken. Söylemde bir ortaklaşma var güçlendirilmiş parlamenter üzerine. Önümüzdeki süreci Türkiye'nin aydınlığa çıkabileceği demokrasiden yana siyasi partilerin bir araya gelip demokrasiyi getirmek için çaba harcayacaklarına inanıyorum. Belki de Türkiye'de ilk kez vesayetin tamamen dışında oturup siyasi partiler Türkiye Cumhuriyeti Devleti için sağlıklı tutarlı anayasa yapacaklar. Buna inanıyorum.

ANAYASA TASLAĞI İDDİASI

İlk dört maddenin değiştirilmesi gerektiğini söyleyen AK Parti milletvekili. Bu cümleyi ne zaman nerede kullandığı önemli. TBMM kürsüsünde Anayasa değişikliğinin yapıldığı tartışmalarda söyledi. İlk dört maddenin değiştirilmesi çıkarılması düşüncesi hiç olmadı. Değiştirilmesini öneren kişilerin AK Partili olduğunu gayet iyi biliyorum. 

Millet İttifakı olduktan sonra Anayasa çalışması hiç olmadı. Dört parti zaman zaman bir araya geliyorduk. Anayasa değişikliği ile ilgili TÜSES'in çalışması oldu. Bizden de Kaboğlu katıldı. TÜSES saygın bir sivil toplum örgütü. Bir bardak suda fırtına bile yok çünkü yalan rüzgarı üzerine söylemler. Olmayan bir şey tartışılıyor. Hayretle izliyorum.

İktidar HDP'yi kendi yanına çekemeyince ikinci parti kurup HDP'yi parçalayabiliriz arayışında. İmralı ile görüşme yapabilir miyiz gibi bilgiler geldi. Sonuç olmak mümkün mü bilmiyoruz. Selahattin beyin içeride tutulma gerekçelerinden birinin de bu olduğu ifade ediliyor. Selahattin bey cumhurbaşkanı adayı olabiliyorsunuz ama dışarı çıkarmıyorsunuz siz de buna demokrasi diyorsunuz. Aklın alamayacağı bir şey. Cumhurbaşkanı adayı olabiliyorsunuz kararı veren de hakimler. Ama içeride kalacaksın. 

Diğer Siyaset Haberleri için tıklayın


2020.12.04 11:48 - Son Güncellenme: 2020.12.04 12:27 - Yasin Yüksel
A