KILIÇDAROĞLU, BATUM'A FENA KIZDI

KILIÇDAROĞLU, BATUM'A FENA KIZDI

'Her kurum eleştirilebilir, orduyu eleştirmek ancak CHP Genel Başkanı katında olur. '

2011.02.08 17:00 - Son Güncellenme: 1970.01.01 02:00 - Siyaset - HABER MERKEZİ
A
KILIÇDAROĞLU, BATUM'A FENA KIZDI

Bugün gözler CHP liderinin parti grubundaki konuşmasındaydı. CHP lideri Kılıçdaroğlu'nun Süheyl Batum'un sözlerini nasıl yorumlayacağı merakla bekleniyordu. CHP lideri net bir tavır aldı ve 'Sayın Başbakan bugün ordumuzu övmüş. Bizi eleştirmiş. Bizi eleştirdiğin gibi kendini de eleştirmesini bileceksin. Eğer senin bir bakanın çıkıp bu orduyla mı savaşa gideceğiz derse sen de sessiz kalıyorsan sen bu orduya sahip çıkmıyorsun demektir. Biz devleti devlet yapan kurumlara saygılıyız. Hiç kimse ordu üzerinden siyaset yapmasın. Bu Mustafa Kemal'in bize mirasıdır. Her kurum eleştirilebilir, orduyu eleştirmek ancak CHP Genel Başkanı katında olur.' sözlerini sarf etti.

İşte Kılıçdaroğlu'nun açıklamalarından önemli satır başları..

Ne kadar üzülürsek üzülelim, olan patlamalarda hayatını kaybedene ve yakınlarına oluyor.

İstanbul Davutpaşa'da meydana gelen patlama sonrası baktık herkes bir başkasını suçluyor. Hükümet başkasını, belediye başkasını suçluyor. Şimdi geldiğimiz noktada da herkes birbirini suçluyor.

SİYASİ SORUMLULUK
Hukuk devletinde hukuk normlarının uygulaması vardır. Siyasetçinin sorumluluğu daha fazladır. Japonyada sular 2 saat akmıyor diye Belediye Başkanı istifa ediyorsa orada siyasetçinin sorumluluğu yüksek demektir.

Bakan çıkıyor ve diyor ki eğer denetim elemanı açığımız olmasaydı kontrollerimizden kaçmazdı. Alsaydınız, hükümet değilmisiniz. Sanki mübarekler iktidarda değiller. Geldiğimiz nokta şu, sadece 2009'da olmak üzere 1071 kişi hayatını kaybetti.

SENDİKALAR KOLTUKLARINDA OTURMASINLAR
Bunları dile getirmek sadece muhalefet partilerinin değil sendikaların da görevi. Koltuklarında oturmamalı biraz çıkıp dünyaya bakmalı. Neymiş ölen işçiler için saygı duruşunda bulunacakmışız. Eğer sorun çözülecekse ben de geleyim 70 milyonla saygı duruşunda bulunalım.

BAŞBAKAN'IN SAMİMİYETİNİ TEST EDECEĞİZ
Başbakan Erdoğan geçen hafta Cumartesi anneleriyle buluştu. Güzel bir şey, Başbakan'ı yürekten kutluyorum. Başbakan Erdoğan daha önce Cumartesi Annleri için şunu demişti; 'Ne iş yaptıklarını bilmiyorum, birilerinin kullandıkları insanlar'. Hak arama demokrasinin vazgeçilmez kurallarından biridir. Her şeye rağmen Başbakan Erdoğan kabul etti. Şimdi biz Cumartesi Anneleri'nin samimiyetini test edeceğiz. Bir anne orada faili meçhulleri araştırma komisyonu kurulsun önerisine diğer partiler de destek vermeli diyor. Her şeyi beceriyorsun da faili meçhulleri araştırma komisyonunu mu kuramıyorsun. Sen eğer faili meçhullerin ortadan kalkmasını istiyorsan CHP'nin önergesine evet de. Bak biz ne kadar yürekli, namuslu davranıyoruz. Sen de davran. Biz şunu kabul ederiz; siyasette samimiyet çok önemlidir. Varsa bir şey söylüyorsan arkasında duracaksın. 12 Eylül'de acı çekenlerin acısını nasıl sömürttüyse Cumartesi Anneleri'nin de acılarını sömürmek istiyor. Ama biz bunu sömürtmeyiz.

MISIR'DA YAŞANANLARA KİMSE KAYITSIZ KALAMAZ
Sadece Türkiye'de değil çevremizde de önemli olaylar oluyor. Tunus'ta genç bir üniversite öğrencisi kendini yaktı. Mısır'a sıçradı. Mısır kilit konumda olan ülkelerden birisi. Mısır'da olan olaylara kimse kayıtsız kalamaz. Biz de Mısır'ı yakından izlemeye devam edeceğiz. Mısır'ı düşünenler Mısır'dan sonra olanları düşünüyorlar. Ortadoğu'daki dengeler ne olacak, biz ne kadar söz sahibi olacağız diyorlar. Bir satranç mücadelesi adeta. Münih'te bu olaylar tartışıldı ve Mısır'daki yönetim değişikliğinin sonuçlarını tartışlar. 47 yıllık Güvenlik Toplantısı'nda ilk kez bir CHP Genel Başkanı çıktı görüşlerini paylaştı. Demokrasiyi götürelim, insan haklarını götürelim dedik. Fincancı dükkanına giren fil gibi Başbakan Erdoğan darma dağın etti. Sahaya indi mi sayın Başbakan? Sahaya indi mi? Obama ne yaptı Mısır'a hemen özel temsilcisini gönderdi. Biz doğrudan doğruya Mısır'a temsilci gönderdik mi? Dış politikada bir hatanın faturası kolay kolay ödenemez. Cezair'in bağımsızlığı konusunda kullandığımız oy hala önümüze konur. Sen hep tribünde olmaya devam edeceksin.

 

MAKARNA KÖMÜR DAĞITTIKLARIN DA MI BESLEME
KKTC'de insanlar katledilirken oraya 1974 yılında çıkartma yapma kararını veren sosyal demorkat devlet adamı Bülent Ecevit'ti. Kıbrıs, demokrasi anlamında bizden daha gelişmiş durumda. Böyle bir yerde 5-10 kişi bir pankart açıyor Türkiye aleyhine bu pankart. Başbakan ne yapıyor 5-10 kişi yerine tüm Kıbırs'a besleme sözcüğünü kullanmıştır. Başbakan hazmedilemeyecek bir sözcük kullanmıştır. Biz Kıbrıs'ı nasıl kazanırız derken onlar Kıbrıs'ı elden çıkarma derdinde.

Başbakan'ı biliyorsunuz camlar var oradan konuşur. Allah aşkına camsız konuş.. Her konuştuğunda çam deviriyor. Onlara besleme diyorsun. Çıkıp biri sana sormaz mı sayın Başbakan niye aynaya bakmıyorsun diye? Dubai'de bir milyar dolarlık para için bakanın imza atmadı mı? Onlar dönüp sana besleme demez mi? Kaldı ki vatandaşa da kömür makarna dağıtıyorsun onlara da mı besleme diyorsun.

SEN DE SOKAĞIN SESİNE KULAK VER
Sayın Başbakan, Mısır'a sesleniyor; sokağın sesine kulak ver. Peki Mısır sana sormaz mı asıl sen sokağına kulak ver. O zaman ne cevap verecek.

Hangi gazeteyi açsan ekonomide mucizeler olduğu dillendirilir. O haberlerde açlıktan ölenler yoktur, işsizlik yoktur. İthalat yoktur, tarımdaki çöküşü göremezsiniz orada. Efendim dünya 20 ekonomi içerisinde en büyük 16. Türkiye 1984 yılında en büyük ekonomi arasında 14. sıradaydı.

Şimdi bakalım vatandaşın gündemi ne.. 80 yılda Türkiye'nin borçlanması 242 milyar 8 yılda 217 milyar. 80 yılda bütçeden faiz ödemesi 135 milyar lira son 8 yılda 405 milyar lira. Vatandaşların bankalara borcu artıyor.

Dünyanın ortalama büyüme hızına bakıyoruz 80-2002 yılları arasında 49. sıradayız. Şimdi 80'li sıralardayız. Bunlar bırakın bir şeyler yapmayı planları bile zamanında hazırlayamadılar. Bütçe çağrılarını bile 15 gün önce yaptılar. Bunlar ekonomiyi iyi yönetiyorsa bunlar olur mu?

4 KERE MALİ AF ÇIKARDINIZ
Ekonomiyi bu hale getirirseniz daha çok mali af çıkarırsınız. Bu hükümet döneminde 4 defa mali af çıkardınız. Cumhuriyet tarihinin en büyük borçlanmasını yaptınız. Peki ne oldu bu paralara. 35 milyar dolarlık mal sattınız, ne oldu işsizlik mi azaldı. Bunlar yanlız bir şey yaptılar, icra dairelerinin sayısını arttırdılar. Bu arada Malatyalı arkadaşlar bize faks çekmiş, açılan AVM'ler işlerini bitirmiş. Biz güçlü bir ülkeyiz tek zaafımız AKP gibi bir hükümetimiz olması.

Her dört üniversite öğrencisinden biri işsiz. Bu arada baskı da uyguluyor AKP. Hepimizin direnme hakkı var. Parlamentoda da direniyoruz. Onlar silah alıp sokakta direndiğimizi sanıyorlar. Biz ne diyoruz; hukukun üstünlüğüne evet diyoruz. Baskıcı rejimler her şey getirir. Rüşvet dedim de bir bir rapor hazırlandı. 86 ülkede çalışma yapılmış. Yolsuzluk azaldı mı arttı mı sorusuna yüzde 57'lik kesim evet arttı diyor. Rüşvet vermede bir numaradayız, iş kazaları konusunda bir numarayız.

Bu gerçekleri halkımıza anlatacağız. Sonra halkın iktidarında bunun nasıl aşılacağını anlatacağız. Elalem kalkınıyor da biz niye kalkınamıyoruz? Tek nedeni var, siyasetin Türkiye'de olmaması. Cebini dolduranların iktidarda kalması ve halkını düşünenlerin muhalefette kalması.

Birileri bizi bölmeye çalışıyor, bölünmeyelim. Bir olalım. Bu hükümet döneminde iş kazalarında Avrupa'da bir numara olduk, rüşvette bir numara olduk. Eğer böyleyse sandıkta bunun hesabını soracağız.

TSK'YI SADECE CHP GENEL BAŞKANI ELEŞTİRİR

Sayın Başbakan bugün ordumuzu övmüş. Bizi eleştirmiş. Bizi eleştirdiğin gibi kendini de eleştirmesini bileceksin. Eğer senin bir bakanın çıkıp bu orduyla mı savaşa gideceğiz derse sen de sessiz kalıyorsan sen bu orduya sahip çıkmıyorsun demektir. Biz devleti devlet yapan kurumlara saygılıyoz. Hiç kimse ordu üzerinden siyaset yapmasın. Bu Mustafa Kemal'in bize mirasıdır. Her kurum eleştirilebilir, orduyu eleştirmek ancak CHP Genel Başkanı katında olu 

Diğer Siyaset Haberleri için tıklayın


2011.02.08 17:00 - Son Güncellenme: 1970.01.01 02:00 - HABER MERKEZİ
A