Kanuni'yi muhteşem yapan o sahne

Kanuni'yi muhteşem yapan o sahne

eral Okay'ın kaleminden.. Kanuni'yi muhteşem yapan o sahne!..

2012.04.10 11:52 - Son Güncellenme: 1970.01.01 02:00 - Medya - HABER MERKEZİ
A
Kanuni'yi muhteşem yapan o sahne

Akciğer kanseri nedeniyle uzun bir süredir tedavi gören senarist ve oyuncu Meral Okay, 53 yaşında hayata gözlerini yumdu. "Muhteşem Yüzyıl", "İkinci Bahar" ve "Asmalı Konak" gibi izlenme rekorları kıran birçok dizinin senaristliğini yapan Okay, dün sabah saat 06.00 sıralarında Baltalimanı'ndaki evinde öldü. Eşi Yaman Okay ile annesini de kanserden kaybeden sanatçının ölümü, sanat dünyasını yasa boğdu. Radikal gazetesi genel yayın yönetmeni Eyüp Can bugün köşesinde Meral Okay'ı yazdı.  "Meral'in parladığı an" başlıklı yazısında Muhteşem Yüzyıl'da Meral Okay'ın muhteşem sahnesini anlattı.

İşte Can'ın o yazısı:

BENİM İÇİN O SAHNEDE PARLADI MERAL
'Tek kıblesi vicdanı' olan 'muhteşem bir kadından' geriye kalan en parlak vasiyet. Ruhun şad olsun sevgili Meral...
Meral Okay'la ilgili söylenecek çok şey var.
Aşkı, mücadelesi, eserleri, insanlığı, dostluğu...
Ama ben bugün Meral'in parladığı 'o anı' anlatmak istiyorum.
Ne diyordu 'o anlar' için ünlü deneme yazarı Stefan Zweig?
'İnsanlık Tarihinde Yıldızın Parladığı Anlar.'
Benim için o sahnede öyle parladı Meral Okay.
O SAHNE HEPİMİZ İÇİN ASIL MEYDAN MUHAREBESİYDİ
Aslında bir savaş sahnesiydi anlattığı.
Tarihin en kısa sürede kazanılan zaferlerinden Mohaç Meydan Muharebesi.
Öyle bir sahne ekledi ki muharebenin sonuna emin olun Zweig hayatta olsa kıskanırdı.
Nasıl kıskanmasın?
Yıldızın Parladığı Anlar'da İstanbul'un fethini çan ve ezan sesi eşliğinde hem Fatih'in hem de Bizans Kralı'nın
gözünden anlatmayı başarabilmiş bir yazar o.
Fakat Meral, Mohaç'ta bambaşka bir şey denedi.
Fetihten fetihe koşan Kanuni'yi tarihin en hızlı kazanılmış zaferinden sonra diri diri toprağa gömdü.
Hepimiz için asıl meydan muharebesi 'o an' başladı.
KANUNİ MEZARDA BOYLU BOYUNCA YATIYOR
Gün boyu gururla cesetler arasında dolaşan Kanuni gece tahtına kurulmak yerine çadırının önüne kazdırdığı mezara uzanmış boylu boyunca yatıyor... Gerçek hesaplaşma o an başlıyor: "İçim kibirle doldu. Bu hissi yenmeliyim yeneceğim. İdrak et Süleyman. Unutma, tevazu içinde ol. Bütün şeref ve irade senin değil. Rabbine şükret ve nefsine üstünlük verme. Zinhar kibre düşme. Sen hakka karşı hayalı halka karşı vefalı ol. Vücudun, fikrin, zikrin ona ait, sahibi sanma. Hakkın nimetlerini kendinin, kendinden olanları yegâne sanma. Nefsini öldür yoksa o seni öldürür. Kibrini yen Süleyman. Her firavunun Musa'sı her şerrin bir Nuh'u vardır. İman et hatırla. Vücuda geldiğin hali ve gideceğin son mertebeyi unutma. İşte o zaman cennetin kapıları açılacak sana. Vicdanın senin kıblendir Süleyman. Kaybetme!"

KANUNİ'Yİ MUHTEŞEM YAPAN SAHNE
'İçim kibirle doldu' diye başlayan o sahneyi izlemediyseniz mutlaka izleyin.
Çünkü o sahne her ne kadar bir rivayetten ibaret de olsa Kanuni'yi 'Muhteşem' yapan sahne. Gerçek muharebeyi meydanda değil yürekte arayan ve yaşatan sahne. Yıldızın Parladığı An. 'Tek kıblesi vicdanı' olan 'Muhteşem bir kadından' geriye kalan en parlak vasiyet.

Ruhun şad olsun sevgili Meral...

Diğer Medya Haberleri için tıklayın


2012.04.10 11:52 - Son Güncellenme: 1970.01.01 02:00 - HABER MERKEZİ
A