Hamilelikte saç kestirmek bebeğin ömrünü kısaltır mı?

SEMA ÜSTÜNTAŞ / BURSADA BUGÜN

NEV Esentepe Hastanesi'nden Klinik Psikolog Helin Ezgi Deniz, hamilelik sürecinde anne adaylarına söylenen batıl inanç ve hurafeye ilişkin Bursada Bugün'e açıklamalarda bulundu.

"BATIL İNANÇLAR VE HURAFELER PSİKOLOJİYİ OLUMSUZ ETKİLİYOR"

Hamileliğin, fizyolojik değişimlerin yanı sıra psikolojik olarak da oldukça hassas bir dönem olduğunu dile getiren NEV Esentepe Hastanesi'nden Klinik Psikolog Helin Ezgi Deniz, "Anne adayları, bebeklerinin sağlığıyla ilgili doğal bir endişe taşırlar ve bu süreçte çevreden gelen her türlü bilgiye daha duyarlı hale gelebilirler. İşte tam da bu noktada, batıl inançlar ve hurafeler devreye girerek anne adaylarının psikolojisini olumsuz etkileyebiliyor" dedi.

"GEREKSİZ KORKULARA VE SUÇLULUK DUYGULARINA YOL AÇAR"

"Hamilelikte saç kestirmenin bebeğin ömrünü kısaltacağı" gibi bilimsel temeli olmayan inanışların, annelerde gereksiz korkulara ve suçluluk duygularına yol açabildiğini de söyleyen Helin Ezgi Deniz, "Aslında bu tür inançlar, geçmişten günümüze halk arasında kulaktan kulağa yayılan ve herhangi bir bilimsel dayanağı olmayan söylemlerden ibaret. Ancak yine de bazı anne adayları için bu tür söylemler, kaygılarını artıran bir faktör haline gelebilir. Çünkü hamilelik sürecinde hormonal değişimlerle birlikte duygusal dalgalanmalar da yoğun yaşanır. Anne adayı bir yandan bebeği için en iyisini yapmaya çalışırken, bir yandan da çevresinden gelen iyi niyetli ama yanlış yönlendirmelerle baş etmek zorunda kalabilir.

"AMAN DİKKAT ET, YOKSA BEBEĞİN ÇİLEK LEKESİYLE DOĞAR"

Hamilelikle ilgili pek çok ilginç ve bilim dışı inanış var. Örneğin, hamilelikte canı bir yiyeceği çok çekip de yemezse bebeğin doğduğunda vücudunda o yiyeceğin şeklinde bir doğum lekesiyle dünyaya geleceği inancı. Düşünün, bir anne adayının canı çilek çekiyor ama bir şekilde o anda yiyemiyor. Sonrasında çevresindekilerden "Aman dikkat et, yoksa bebeğin çilek lekesiyle doğar!" gibi söylemler duyuyor. Böyle bir batıl inanç, zaten hassas olan anne adayında gereksiz bir suçluluk hissi yaratabilir.

"KAYGI ARTIRICI SÖYLEMLERDEN KAÇINMALI"

Bu tarz batıl inançların önüne geçebilmek için, anne adaylarının güvenilir kaynaklardan bilgi alması çok önemli. Doktorlarıyla ve  bilimsel verilere dayalı kaynaklarla hamilelik sürecini takip etmeleri, bu tür yanlış inanışların oluşturabileceği kaygıları en aza indirebilir. Ayrıca, çevresindeki insanlar da bu dönemin ne kadar hassas olduğunu göz önünde bulundurarak, iyi niyetli olsa bile korkutucu ya da kaygı artırıcı söylemlerden kaçınmalı. Hamilelik zaten başlı başına bir değişim süreci ve bu süreçte psikolojik olarak rahat olmak, anne ve bebeğin sağlığı için en temel ihtiyaçlardan biri. Unutulmamalı ki, annenin psikolojik sağlığı ne kadar iyi olursa, bu bebeğinin iyilik hali için o kadar olumlu bir etki yaratır" dedi.