Gelişmekte olan ülkeler rezervlerini arttıracak

Avrupa'nın sorunlu ülkelerinin bulundurduğu altın miktarlarının toplam rezervleri içerisinde payının yüksek olması nedeniyle, ileride borçlu ülkelerin altın satışına geçerek gelişmekte olan ülkelerin rezervlerini arttıracağı belirtiliyor.

Euro Pacific Capital CEO'su Peter Schiff, altın fiyatlarındaki sert düşüşü değerli metallerde uzun dönemli rallide meydana gelen geçici bir duraklama olarak nitelendirdi.

Schiff, gelişmekte olan ülke hükümetlerinin iflas riski olan ülkelere olan bağımlılıklarını azaltırken, altın rezervlerini arttırarak altın fiyatlarını yukarı çekeceği öngörüsünde bulundu.

Gelişmekte olan ülke ekonomilerinin yüksek miktarlı tuttukları dövize karşılık  küçük miktarlı altın rezervleri bulundurmak için çok cazip olduğunu belirtti.

Söz konusu ülkelerde özellikle Hindistan ile Çin'de bankacılar ile politik liderlerin yüksek oranda dolar rezervi bulundurmaları nedeniyle hayıflandıklarını  kaydeden Schiff, sıkça altının güvenilirliği ve önemi konusunda söylemlere vurgu yaptıklarına dikkat çekti.

Schiff, borç problemleri en yüksek olan ülkelerin aynı zamanda en yüksek altın rezervine sahip olan ülkeler olduğunu söyledi.

Dünyanın en fazla altın rezervine sahip olan ülkesi ABD sahip olduğu 8,133 tonluk rezervi ile altın miktarı ülkenin toplam rezervlerinin yüzde 76'sını oluştururuyor.

Borçluluk oranları yüksek olan ülkelerden İtalya sahip olduğu 2,450 tonluk altın rezervi ile altın miktarının ülkenin toplam rezervleri içerisinde payı yüzde 72 seviyesinde bulunuyor.

Fransa ise 2,435 ton altın rezervine sahip, ülkenin altın miktarı ülkenin toplam rezervlerinin yüzde 71'ini oluştururuyor. Portekiz 382 ton altın rezervine sahip,  ülkede altın miktarının ülkenin toplam rezervleri içerisinde payı yüzde 90 seviyesinde bulunuyor. Yunanistan'da ise 112 tonluk altın rezervi ile rezervlerin toplam rezervler içindeki payı yüzde 82 seviyesinde seyrediyor.

Schiff'e göre, borçlu ülkeler borç krizinin derinleşmesiyle yakında ya da gelecekte ellerindeki altın rezervlerini satmak durumunda kalacaklar.

Borçlu ülkeler satışa geçtiğinde, Çin, Hindistan, Rusya ve Endonezya gibi ülkeler rezervlerini çeşitlendirmek amacıyla altın alımlarını arttıracaklar.

Sri Lanka Merkez Bankası Başkanı Ajith Nivard, fiyat düşüşün merkez bankalarına alım için fırsat verdiğini belirtti. Kore Merkez Bankası'dan yapılan açıklamada ise düşüşün endişe kaynağı olmadığı çünkü varlıkların uzun vadeli stratejinin bir parçası olarak tutulduğunu söyledi.

Toronto TD Securities Emtialar Şefi Bart Melek, merkez bankalarının altın alımının pozitif olduğunu ve altını desteklediğini dile getirdi.

New York Comex'te Haziran teslimatlı altın vadelileri yüzde 1,9 oranında değer kazanarak 1,387 dolara yükselerek, 13 Eylül'den bu yana en büyük kazancını kaydetti. Spot altının onsu 28 Ocak 2011'den bu yana en düşük seviye olan 1,321 doları test etmişti. Melek, altının fiyatlarının bu yıl 1,500 dolara ulaşmasını beklediğini dile getirdi.

BlackRock'ın değerlendirmesinde, 1980 yılından bu yana iki günlük yüzde 13 oranındaki düşüş panik satışı olarak nitelendirildi. BlackRock Fon Yöneticisi, Bloomberg'e yaptığı açıklamada, uzun dönemde altın için görünümün pozitif olduğunu belirtti. Gelecek beş yılda enflasyon görünümünün yukarı yönlü olduğuna dikkat çekerken diğer faktörlerin kişileri alternatif arayışına ittiğini ifade etti.