Doğal dikitler turizme kazandırılacak

Balıkesir Üniversitesi, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve Sındırgı Belediyesince "Hisaralan İda Madra Jeoparkı Projesi" hazırlandı.

Proje kapsamında, Hisaralan Termal Turizm Bölgesi ile Çoturtepe mevkisindeki tarihi hapishane, Asar mevkisinde bulunan 36 su sarnıcı, kayalardan oluşan kilise yerleşimi ve dikitlerin yer aldığı bölgenin gezilebilmesi amacıyla yürüyüş yolları yapılacak.

Türkiye'nin tek canlı dikitlerinin bulunduğu bölgeye proje kapsamında ahşap yürüyüş yolları ve müze kurularak bölge turizme kazandırılacak. 1764 metre yüksekliğinde Ulus Dağı, Asar Tepesi, Çoturtepe Taş Evleri de bu rotaya dâhil edilecek.

Bölegede yer alan sıcak su çıkış kaynakları, canlı ve cansız dikitler Balıkesir Üniversitesi öğretim görevlisi Erdal Gümüş ve beraberindeki heyet tarafından numaralandırılarak kayıt altına alındı. Bölgede Balıkesir Büyükşehir belediyesi ve Sındırgı Belediyesi tarafından temizlik çalışmaları gerçekleştiriliyor.

Termal tesislere giden sular kapalı sisteme alınıyor
Kültür ve Turizm Bakanlığı desteği ile bölgede bulunan termal tesislerin kendi yöntemlerince tesislerine borularla taşıdığı su nedeniyle oluşan görüntü kirliliği de ortadan kaldırılıyor. Toplama merkezi kurularak borularla bölgedeki termal tesislere su verilecek, görüntü kirliliği ve su israfının da önüne geçilmiş olacak.

"Sındırgı ve Balıkesir'in birçok değeri var"
Sındırgı Belediye Başkanı Ekrem Yavaş, Sındırgı ve Balıkesir'in tamamını doğasıyla etrafındaki coğrafyayı da kullanarak turizm konusunda değerlendirmek istediklerini söyledi.
Kültürel turizmin önemine değinen Yavaş, "Sındırgı ve Balıkesir'in birçok değeri var. Bu değerleri tek tek işleyerek ortaya çıkarmayı bölgede rotaya dönüştürerek insanları bu bölgeye getirmeye arzu ediyoruz." dedi. Bu kapsamda da İda Madra Jeoparkı adında bir birlik kuruldu. Balıkesir Büyükşehir Belediye başkanımız Yücel Yılmaz başkanlığında kurulan birliğe Balıkesir, Çanakkale ve İzmir bölgelerinden ilgili 20 belediye üye oldu. İda Madra Jeoparkı'nın da ana merkezi Sındırgı Hisaralan bölgesinin olacağı, bu alana müze yapılarak diğer bölgelere de gelen ziyaretçilerin yönlendirileceği belirtildi."

Başkan Yavaş, "Doğal dikitler turizme kazandırılacak"
Projenin ayrıntıları hakkında bilgi veren ve İDA Madra Jeoparkının merkezinin Sındırgı olacağını belirten başkan Yavaş, "Doğal şehir Sındırgı'nın Hisaralan olarak bilinen jeotermal su kaynaklarının bulunduğu bölgesindeyiz. Burada 36 ya yakın ayrı ayrı kapitajlar şeklinde, suyun kaynadığı noktalar var. Burada su 98,90,85 farklı derecelerde farklı yerlerden kaynıyor. Bu saha farklı bir jeolojik yapıya sahip. Yani yeryüzünde dikitler olarak bildiğimiz jeotermal suyun yeryüzüne çıkarken oluşturduğu şekiller var. 8 metre 10 metre. Bunlardan yüzlerce var. Aynı peri bacaları gibi. Ama bunların beş tanesi ise hala içinden böyle boru gibi su çıkıyor, bu yıllar boyunca birike birike burada jeomorfolojik bir şekil alıyor. Bu da insanların gelip görmelerini sağlayabilecek, bu bölgede müthiş bir şey diyebileceği çok acayip ilginç şekiller var. İşte biz de Balıkesir Valiliği, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi, Balıkesir Üniversitesi ve Sındırgı Belediyesi işbirliği ile iki yıldan bu yana çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Bu kapsamda bir birlik kuruldu. İda Madra Jeopark projesi ile sadece burası değil, Balıkesir'in tamamında yer alan farklı şekillerde turizme kazandırılmış olacak. Hisaralan bölgesindeki proje çalışmalarımızı tamamladık. İhale aşamasına geldik. İnşallah 2023 yılında da bölge tamamen turizme açılmış olacak. Özellikle yurt dışından birçok turistinin bölgeye ilgi duyacağını düşünüyoruz. Büyükşehir Belediye başkanımız Yücel Yılmaz'a, Balıkesir Üniversitemize, Kültür ve Turizm Bakanlığımıza, emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. " dedi.

Balıkesir'in dört iklime sahip olduğunu dile getiren Yavaş, turizm altyapılarının tamamlanmasıyla bölgeye dünyanın her yerinden turistin gelebileceğini vurguladı.

Başkan Yavaş, bu çalışmaların, bölgenin UNESCO Dünya Mirası Listesi'ne eklenmesiyle daha da anlamlı hale geleceğini sözlerine ekledi. 2020 yılı Kasım ayı içerisinde hazırlanan dosya ile UNESCO başvurusu da gerçekleştirildi.