Doğa fotoğrafçısı Alper Tüydeş, Bursa'da çocuklarla buluştu!

MERVE DENİZ EKİCİ / BURSADA BUGÜN

Doğa fotoğrafçısı Alper Tüydeş, Osmangazi Belediyesi'nin düzenlediği etkinlik kapsamında Emek Yetenek Evi'nde çocuklarla bir araya geldi. Tüydeş, yaban hayatı ve fotoğrafçılık konusunda çocuklara bilgilendirmelerde bulunarak sohbet etti.

"DOĞA TURİZMİ BURSA'DA ÜZERİNE GİDİLMESİ GEREKEN BİR DURUM"

Tüydeş, Bursa'nun doğa turizmi konusunda açıklamalarda bulunarak, "Yaşadığımız coğrafya, Bursa özellikle yaban hayatı açısından çok zengin bir habitat, çok güzel bir konumda. Tabii Bursa'nın değerleri arasında çok nadide kuş türleri ve çok önemli doğal alanları var. Ama bunlara genelde geri planda kalıyor. Farklı şehirlerde bazı doğa turizmine yönelik çalışmalar, başlıklar yapılsa da bu Bursa'da açıkçası genel anlamda bence üzerine gidilmesi gereken bir konu. Uluabat Gölü, İznik Gölü gibi, Uludağ, Kocaçay Deltası gibi önemli doğal alanlarımız var bizim. Bu anlamda farkındalık oluşturacak aktivitelerin olması ben çok değerli buluyorum" şeklinde konuştu. 

"DOĞAYA DUYDUĞUM SEVDAYA BU ŞEKİLDE KARŞILIK VERİYORUM"

Osmangazi Belediyesi'nin düzenlediği etkinlik hakkında değerlendirmelerde bulunan Tüydeş, "Ben Bursa Karacabey'de doğup büyümüş ve burada yaşayan bir yaban hayatı fotoğrafçısı olarak da her fırsatta başta yaşadığım şehirde olmak üzere Türkiye'de çeşitli bölgelerde bu tarz buluşmalara katılıyorum. Ve bundan büyük bir mutluluk duyuyorum. Çünkü doğadan aldığım hazzı doğaya olan tutkumu, duyduğum sevdaya bu şekilde aslında karşılığını vermiş oluyorum. Doğa için yaptığım ve insanları da bir şekilde doğaya dikkat çekmeye çalıştığım projeler oluyor. Bugün de burada Osmangazi Belediyesi'nin düzenlemiş olduğu bir etkinlikte burada öğrencilerle ve velilerle buluşacağız. Bu tarz aktivitelerde daha fazla yer bulmak, kendi adıma değil ama doğa adına bence çok önemli ve çok değerli görüyorum" ifadelerine yer verdi. 

"BURSA TÜRKİYE'DE EN FAZLA KUŞ TÜRÜ GÖRÜLEN İLLER ARASINDA"

Bursa'nın kuş çeşitliliği ve doğa fotoğrafçılığının önemi açısından değerlendirmelerde bulunan Tüydeş, "Bursa geniş bir yer, 300'den fazla kuş türünü biz tespit ettik Bursa'da. Bunların içerisinde çok nadir türler de var. Bursa'nın meşhur bir paçalı baykuşu vardır. İlk belgelenmesi Bursa Uludağ'da yapılmıştı. Bunun haricinde nadir türlerin görüldüğü bir yer ve Bursa, kuş fotoğrafçıları, kuş gözlemcileri açısından da mesela baykuş türleri, gece yırtıcıları için çok değerli görülür. Onu çekmek isteyen fotoğrafçı ve gözlemler için gelinen bir noktadır. Bursa'nın şöyle bir avantajı var, denizimiz var, göl var, akarsu var, dağ var, yüksek dağ Uludağ var. Bunun yanında ovası, dereleri ve bunlar hep farklı farklı imkan sağlıyor. O yüzden aslında Türkiye'de en fazla kuş görülen iller arasında" dedi. 

"ÇEKTİĞİMİZ FOTOĞRAFLARLA İNSANLARA YAŞADIKLARI BÖLGENİN DOĞASINI DA GÖSTERİYORUZ"

Tüydeş, "Fotoğraflarla Bursa'nın çeşitli yerlerinde yaptığımız fotoğraf çalışmalarıyla insanları göstermeye çalışıyoruz. Hem de yaşadıkları bölgenin doğasını özellikle çocuklar başta olmak üzere insanlara, Bursalılara sergiler, sosyal medya ya da bu tarz buluşmalar ile aktarmaya çalışıyoruz. Sadece Bursa değil farklı illerde de etkinlikler düzenliyoruz. Türkiye'nin dört bir tarafından çekmiş olduğum fotoğraflar var. Daha son bir hafta, on gün içerisinde 10 bin kilometrelik bir yolculuğa çıktım Türkiye içerisinde. Mersin Hatay'dan, Antep Adıyaman'a, Sivas'tan Yozgat Kırıkkale'ye, oradan İzmir'e, sonra Edirne, Çanakkale gibi dört büyük koldan kuşlar temelinde bir yolculuğa çıkmıştım. Orada edindiğim tecrübeler var" şeklinde konuştu. 

"ÇOCUKLARI DOĞA KONUSUNDA KÜÇÜK YAŞTA ETKİLEMENİN PEŞİNDEYİM"

Çocuklarla ilgili projelere önem verdiğini belirten Tüydeş, "Çıkardığım çocuk kitapları da var. Bunların temel başlığı gerçek doğa hikayeleri. Ben küçük çocukları, doğa konusunda küçük yaşta etkilemenin de peşindeyim Bunu yaparken de yola doğadaki ilginç olayları onların dikkatini çekebilecek tarzda anlatımlarla, fotoğraflarla ve hikayelerle çıkmaya çalışıyorum. Onların bildiği şeyleri aslında onlara anlatıyorum. Devamında onlar kafalarında bu anlattıklarımdan sonra yapbozun parçalarını oturtunca büyük tabloyu görmüş olacaklar. Yüz kişiden bir kişiyi kapsak ben onu bile kar sayıyorum" açıklamalarında bulundu.