Dekandan kurbanlık uyarıları!

Kurban Bayramı'nde kesilen etlerin hemen tüketilmemesi gerektiğini belirten Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Feyzi Uğur, 24 saat beklenilmesi yönünde uyarı yaptı. Prof. Dr. Uğur, "Kesimden sonraki yapı kastır. Kasın, et haline gelmesini beklememiz gerekiyor. Çünkü kas kütlesinin rengi, yapısı tüketime uygun değildir. Kasın ete dönüşmesi sağlanmadan etlerin kıyma olarak çekilmesi de doğru değildir. Çünkü çamurlaşmış bir yapıyla karşı karşıya kalırız. Dolayısıyla 24 saatlik bir süreci beklememiz gerekiyor. Ayrıca, etteki sertleşme oluşmadan hayvanlardan elde edilen parçaların, kütlenin dondurulması da doğru değildir. Bunlar daha sonra tüketime sunulduğunda, lezzetli, kaliteli, gevrek et sağlanamaz" diye konuştu.

Kurban seçiminde her şeyden önce sağlıklı hayvanın tercih edilmesinin gerekli olduğunu belirten Prof. Dr. Feyzi Uğur, bunun için kurbanlık hayvan satışı için organize edilen, gerekli altyapı donatılarının oluşturulduğu, veteriner hekimin bulunduğu hayvan satış yerlerinden veya bilinen insanlardan kurbanlık alınmasını önerdi. Prof.Dr. Uğur, Kurban Bayramı'nda alınacak hayvanın sağlıklı olması için dikkat edilmesi gerekenlerle ilgili bilgi vererek "Kılları ve gözleri parlak, etrafıyla iletişimi iyi olan, vücutlarında şişlik ve morluk bulunmayan, cinsel organları ve memeden kötü kokulu akıntıların gelmediği hayvanların tercih edilmesi gerekiyor. Sağlıklı hayvan, aynı zamanda da sağlıklı ürün anlamına geliyor. Bu da toplum sağlığını ilgilendiriyor. Çünkü sağlıksız hayvanların kurban edilmesi toplum sağlığını tehdit eden bir unsur olarak değerlendirilmeli"

DAMIZLIK DİŞİ TERCİH EDİLMEMELİ

Kurban Bayramı'nda Türkiye'de 2 milyona yakın hayvan kesildiğini ve bunun büyük çoğunluğunu küçükbaşların oluşturduğunu belirten Prof. Dr. Feyzi Uğur, "Kurban tercihlerinde hayvanların büyük kısmı erkek olursa, hayvancılığımız da bu durumdan az oranda olumsuz etkilenir. Çünkü sürünün devamı ve hayvancılığın sürdürülebilirliği daha çok dişi hayvanlarla mümkün. O bakımdan damızlık dişi hayvanları kurbanlık olarak tercih etmememiz gerekiyor. Ayrıca, erkek hayvanların etleri daha kalitelidir ve yenilebilir et alma oranımız daha fazladır" dedi.

KIRMIZI ET YÜKSEK KOLESTOROL İÇERMEZ

Ziraat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Feyzi Uğur, kırmızı etin bilinenin aksine yüksek kolesterol içermediğini söyledi. Kırmızı etin hayvansal bir doku olduğuna değinen Prof.Dr. Uğur, "Hayvansal dokularda kolesterol vardır. 100 gramlık bir sığır eti 75 miligram, 100 gram koyun eti 85-90 miligram kolesterol içerir. Bu bir insanın günlük ihtiyacının yaklaşık üçte biridir. Yani bu çok yüksek olduğu anlamına gelmiyor. Ama karaciğer, beyin, böbrek gibi sakatatlar yüksek kolesterol içerirler. Eğer kalp damar hastalığı riskimiz varsa bunlardan uzak durmamızı tavsiye ediyoruz. Ama belli porsiyonlarda kırmızı et kalp sağlığını tehdit eden boyutlar içermez" diye konuştu.

EN LEZZETLİ ET NERESİNDE?

Hayvanın vücudunun her bölgesinin benzer kalitede et vermeyeceğine dikkat çeken Prof. Dr. Uğur, "İnsanlarımız belli bir bedel ödüyorlar, hayvan alıyorlar. Amaç tabi dini bir ibadet ama karşılığında hem fakirlere ve yakınlarına bir et sağlanması gerekiyor. Verdiğimiz paranın karşılığını almak için, hayvanın en kaliteli etini üreten sırt, bel ve sağrı bölgesinden tüketmek önerilir. Bunun dışında karın, döş ve incik bölgesi etleri kıymalık ve haşlamalık olarak değerlendirilmeli" dedi.