Cumhurbaşkanı Erdoğan: Türkiye'nin geleceğinde CHP diye bir partiye yer yoktur

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:

"Ülkemizin 81 ilinde derdini dinlemedik tek bir insan bile bırakmayacağız. Ak Parti Türkiye'nin son 18 yılına damgasının vurması yanında 2053'e giden geleceğini de inşa edecek partidir.

Karşımızda kırk yamalı bohça misali oluşturulan ittifak şimdide tel tel dökülmeye başladı. 

CHP yıllarca bu ülkenin vatandaşlarının bir kısmını Atatürkçülük, Laiklik vb. kullanarak istismar etmeye çalışmıştır. Sizlerden her fırsatta CHP'ye oy veren vatandaşlarımıza bu gerçekleri hatırlatmamızı nların içlerini kemiren rahatsızlığı harekete geçirmenizi istiyorum. Başarımızı milletimize daha iyi gösterebileceğimiz asla unutmayacağız.

Milletimiz siyasi tercihini belirlerken geçmişte yapılanlar kadar gelecekte yapılacak kadra ve programlara da bakar. Dikkat ederseniz iktidar da olmamıza yani sadece elimizdeki işleri yönetsek bile söyleyecek çok sözü olan bir parti olmamıza rağmen reform gündemine en sıkı biz sarılıyoruz. Reformlarla ülkemizin çevresini biz değiştirdik.

Önümüzdeki hafta ekonomik reform paketini kkamu oyuna açıkalyacağız. Tabii ki en önemli ekonomik reform kararımız sivil ana yasa hazırlama teklifimiz olmuştur. Siyasi partilerden sivil toplum kuruluşlarına, medyadan iş dünyasına kadar tüm kesimleri yapıcı katkı vermeye davet ediyoruz. AK Parti ve Cumhur ittifakı olarak biz elbette kimseden katkı gelmese bile kendi hazırlığımzı milletimizin takdirine sunmakta kararlıyız. Ülkemizi özgürlükçü, demokratik bir anayasaya kavuşturacağız.

İstanbul ve İzmir başta olmak üzere CHP'nin yönetimindeki büyükşehir ve ilçe belediyeleri vatandaşlarımıza hakkıyla hizmet etmek yerine yeniden çöp, çukur devrini hortlatmışlardır. Seçimlerde bunlar yıkmaya geliyoruz derken biz siyasi bir devrimi kasttetiklerini zannetmiştik. Meğer bunlar gerçekten yıkmaya geliyorlarmış. Eski Türkiye görüntülerinde olduğu gibi çöp dağlarının tekrar görünmesi yıkım değil de nedir. Biz bunların gerçek yüzün Cumhuriyet mitinglerinde, gezi de, 17-25 Aralık olaylarında gördük. Biz bunların gerçek yüzünü 15 Temmuz'da tankları alkışlarken gördük. Bunların derdi milletin veya ülkenin hukukunu, hakkını savunmak değil. Marjinal ve çarpık ideolojilerini toplumun tamamına dayatmaktır. 

Bunlarla mücadele ederken ülkemizi kalkındırma, büyütme, güçlendirme mücadelemizden de vazgeçmeyeceğiz. Türkiye, küresel bir salgının yaşandığı bir yılda az sayıda büyüyen nadir ülkelerden biri oldu.

Kontrollü normalleşme adımlarımızla salgın tedbirlerinin ülkemiz ekonomik ve sosyal hayatı üzerindeki olumsuz etkilerini yavaş yavaş kaldırıyoruz. Sizlerin de gördüğü gibi Türkiye gerçekten zor şartlarda başarı hikayeleri yazmaya devam ediyor.