Çin'in Sincan'daki baskı politikasına ilişkin belge ortaya çıktı

Çin'in Sincan'daki baskı politikasına ilişkin belge ortaya çıktı

Çin'in, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türklerine ve diğer azınlıklara uyguladığı baskı politikalarına ve bölgedeki toplama kamplarına yönelik resmi belge ortaya çıktı.

2019.11.17 08:42 - Son Güncellenme: 2019.11.17 08:42 - Dünya - HABER MERKEZİ
A
Çin'in Sincan'daki baskı politikasına ilişkin belge ortaya çıktı

Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde yaşananlara ilişkin Çin yönetimine ait  403 sayfalık resmi belge basına sızdırıldı.

New York Times tarafından yayımlanan belgede, Çin yönetiminin, Sincan  Uygur Özerk Bölgesi'ndeki güvenlik birimlerine, nasıl hareket etmeleri  gerektiğine dair verdiği detaylı talimatlar dikkati çekti.

"Asla merhamet gösterilmesin"

Belgenin en az 200 sayfasında Çin Devlet Başkanı Şi Cinping ve diğer  Çinli yetkililerin, bölgedeki Uygur nüfusunun kontrolü ve aralıksız denetim  yapılmasına ilişkin talimatları yer alırken, İslam'ın yayılmasını önlemek adına  önlem alınması uyarısında bulunuluyor.

Şi, dokümanda, 11 Eylül saldırısı sonrası ABD'nin "terörle savaş"  politikasını örnek alarak, bölgede yaşananları "terörizmle mücadele" olarak  tanımlarken, güvenlik birimlerine "asla merhamet gösterilmemesi" talimatı  veriyor. Belgede diğer yetkililerin de toplama kamplarını ve keyfi tutuklamaları  meşrulaştıran yorumları yer alıyor.

"Radikallik virüsüne karşı tedavi"

Belgede, yurt dışında eğitim alıp dönen Uygur gençlerinin yakından  takip edilmesi ve ailelerinin nerede olduğuna ilişkin sorularına, "Çin devleti  tarafından açılan eğitim okullarına götürüldükleri" cevabının verilmesi  isteniyor.

Gençlere, "Ailelerinin suçlu olmadığı fakat radikallik virüsüne karşı  tedavi edildikleri ve eğitim aldıklarının" söylenmesi talimatının yer aldığı  belgede, aynı aileler için "icaplarına bakılacak ve cezalandırılacak" ifadesi yer  alıyor.

"Uygur Türklerinden Çin ve Komünist Parti'ye bağlı yeni bir jenerasyon  oluşturma" politikası kapsamında, Sincan'daki gençlerin ülkenin diğer  bölgelerindeki üniversitelere gönderildikleri ancak bu öğrencilerin Sincan'da  yaşananları daha aktif bir şekilde savunmaya başladığı tespiti paylaşılıyor.

Belgede, "Üniversite zamanında sosyal medyada belirli bir çevreye  ulaşan bu öğrencilere, WeChat, Weibo ve diğer sosyal medya platformlarında  yaydığı yanlış bilgilerin etkisi geniş ve müdahale edilemez oluyor." ifadesi  kullanılıyor.

Bu duruma karşı tedbir alınmasının önemine işaret edilerek,  Sincan'daki güvenlik yetkililerinden sivil kıyafetlerle bu öğrencilere  yaklaşmaları ve kuralların önemini hatırlatmaları isteniyor.

"Suriye ve DEAŞ'tan bahsedin"

Belgede, ailesinin nerede olduğunu sormaya devam eden gençlere,  Suriye'nin durumu ve DEAŞ'in verdiği zararlardan bahsedilmesi, aile üyelerinin  durumlarının iyi olduğunun ve bu konuda Çin hükümetine teşekkür etmeleri  gerektiğinin söylenmesi talimatı veriliyor.

Bu gençlere, ailelerinin tutuldukları eğitim kamplarında puanlama  sistemi olduğunun ve davranışlarının ailelerinin puanını düşürerek kamplarda daha  fazla kalmaları ihtimalini artırdığının ifade edilmesi isteniyor.

Belgede, "Bu öğrencilere, devlet kurallarına uymaları, yanlış bilgi  yaymamaları ve dedikodulara inanmamaları gerektiğini belirtin. Bu şekilde,  ailelerine ekstra puan kazandırabileceklerini ve böylelikle belirli standartların  sağlanması durumunda aile fertlerine ulaşabileceklerini söyleyin. Ailelerinin  yokluğu nedeniyle ortaya çıkan finansal sorunları Çin devletinin karşılayacağını  ve içinde bulundukları zorlukları aşmalarında yardımcı olacaklarını vurgulayın."  ifadeleri kullanılıyor.

Çin'de faaliyet gösteren bir insan hakları örgütü sızdırdı

Sincan Uygur Özerk Bölgesi'nde uygulanan baskı politikalarını  meşrulaştıran daha birçok talimatın yer aldığı belgenin, Çin'de faaliyet gösteren  bir insan hakları örgütü tarafından ele geçirildiği ve New York Times'a verildiği  belirtildi.

Çin'in Sincan'daki baskı politikası

Çin'de son yıllarda Uygur Türklerinin yaşadığı Sincan Uygur Özerk  Bölgesi'nde eğitim merkezi adı altında faaliyet gösteren kamplar ile Uygurların  kimlik ve kültürlerine yönelik ihlaller uluslararası kamuoyu tarafından  eleştiriliyor.

Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyine üye 22 ülke, temmuz  ayında Çin'in, Sincan Uygur Özerk Bölgesi'ndeki Uygur Türkleri ve diğer  azınlıklara yönelik muamelesine eleştiri ve kitlesel gözaltıların durdurulması  çağrısına yer verilen bir mektubu imzalamıştı.

İnsan Hakları İzleme Örgütünün raporunda, son 2 yılda Sincan Uygur  Özerk Bölgesi'nde çok sayıda kişinin "önleyici polisiye tedbir" adı altında  suçsuz yere alıkonulduğu ve siyasi bakımdan tehlikeli olarak değerlendirilen  bireylerin herhangi bir yargı kararı olmaksızın toplama kamplarına gönderildiği  belirtilmişti.

BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması  çağrılarını yinelerken, Çin şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın az  sayıda yabancı diplomat ve basın mensubu tarafından kısmen görülmesine izin  verdi. Çin makamları, BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede  serbestçe inceleme yapma talebini geri çeviriyor.

Diğer Dünyadan Haberler için tıklayın


2019.11.17 08:42 - Son Güncellenme: 2019.11.17 08:42 - HABER MERKEZİ
A