Çevre katliamı belgelendi

Burdur'da mermer ve taş ocaklarının neden olduğu çevre katliamı devam ederken, Burdur Gölü kıyısındaki Sögüt Dağları'nın da mermer ocaklarının tahsisine açılacağına yönelik iddialar vatandaşları ve çevre derneklerini ayağa kaldırdı. Niğde Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ahmet Karataş'ın hazırladığı rapor ise çevre katliamını bilimsel olarak belgeledi. Derneğin Burdur Temsilcisi Ufuk Gökduman, Söğüt Dağları'nın tehdit altında olduğunu savunarak kamuoyunun ilgisini beklediklerini söyledi.

Sürece dikkat çekmek amacıyla özel bir çalışma yaptıklarını anlatan Gökduman, "Eğer Burdur Gölü kıyısındaki Söğüt Dağları ocakların kontrolüne verilirse ne gibi bir tablo ile karşılaşacağımızı fotoğraflarla ortaya koymak istedik. Bunu sağlamak için dağların fotoğrafını çekerek üzerinde dijital oynama yaptık. Fakat önlem alınmazsa bu fotoğraf gerçek olacak. Biz çevreyi, insanı sevenlerin bu fotoğrafın gerçek olmasına izin vermeyeceğini düşünüyoruz" dedi.

KULİS YAPIYORLAR

Burdur Valiliği'nin, Isparta'da yapılan çalıştay sonrasında daha duyarlı hale geldiğini dile getiren Gökduman, "Ocaklarda denetim ve yaptırımların arttığını duyuyoruz. Fakat bu çalışmalar yeterli değil. Burada hala çevre zarar görüyor, insanlar hastalanıyor. Buna rağmen rant odakları yeni ocakların açılması için kulis yapıyor. İlk hedefte ise Burdur Gölü çevresi var. Eğer amaca ulaşılırsa asıl felaket o zaman yaşanacak" diye konuştu.

İŞTE O RAPOR

Burdur'da bunlar yaşanırken Prof. Dr. Ahmet Karataş'ın hazırladığı raporda yer alan ifadeler de dikkat çekiyor. İşte mermer ve taş ocaklarının çevre ve insana etkilerini anlatan o rapordan satırbaşları: "Türkiye'nin en derin göllerinden biri olan Burdur Gölü, son 35 yılda, suyunun yaklaşık üçte birini kaybetmiştir. Mermer ve taş ocakları, işletme sahalarında canlıların yaşadığı habitatların tahribine neden olmaktadır. Pek çok yerde dağların, tepelerin üst kısımları yok edilerek adeta düzlenmiştir.

İNSANLAR HASTALANIYOR

Mermer ve doğal taş işletmeciliğinin esasını oluşturan mermer blokları ve doğal taşların üretimi, doğal çevre morfolojisinin bozulmasının yanı sıra, toprak kayıplarına ve buna bağlı olarak topografyada meydana gelebilecek görsel kirliliğe neden olmaktadır. Mermer tozu olarak adlandırılan atık madde (mermer çamuru) yer altı suyollarını bloke ettiğinden yeraltı su seviyesinin düşmesine; yeraltı suyuna karışan ince malzeme yeraltı su kalitesinin düşmesine ve çok ince bir yapıya sahip olan toz atıklar kuruduktan sonra havada uçarak insanlarda akciğer solunum yollarının tıkanmasına neden olmaktadır."