Bursalı sanatçıdan dev proje - ÖZEL HABER

Mesut DEMİR-E.Pınar TURAN/BURSADABUGUN.COM

Bursalı fotoğraf sanatçısı Cumhur Aygün, 10 Kasım'da İzmir'de gerçekleştirdiği 'Canlı Atatürk Portresi' projesiyle ülke gündemine oturdu. Müthiş bir başarı elde eden Aygün, Bursada Bugün'e çok özel açıklamalar yaptı.

TÜRKİYE'DE İLK KEZ YAPILDI
"Bu kadar ilgiyi bekliyorduk" diyen Cumhur Aygün, "Bütün basın, bütün televizyonlar ilgi gösterdi. Çünkü Türkiye ve dünyada ilk defa böyle bir şey yapılıyordu. Bu kadar insanı bir araya toplayıp fotoğraf çekmek hele bir de Atatürk siluetini oluşturmak gerçekten Türkiye'de ilk defa yapılıyordu. İlk olduğu için de insanlar umduğumuz ilgiyi gösterdi" dedi.

PROJE NEDEN İZMİR'DE YAPILDI?
Projenin üzerinde bir buçuk yıl çalışıldığına dikkat çeken Aygün, "Biz sadece bunu İzmir olarak düşünmedik. Biz bunu ilk önce İstanbul olarak düşündük. İstanbul'da belirli noktalarla belirli kişilerle görüştük ama o dönemlerde insanların çok ilgisini çekmedi. İstanbul'da kapılar yüzümüze kapandı.  Zor ve komplike bir projeydi ama bu kadar zorlanacağımızı düşünmemiştim. İzmir tesadüfen oldu. Gönlümüzden İzmir geçiyordu; çünkü, İzmir gerçekten şehir olarak doğru bir nokta. Çekimi yapmamız gereken yerin özel bir yer olması gerekiyordu. Biz ilk olarak Dolmabahçe civarını düşünmüştük. Hem Dolmabahçe var, hem boğaz var, hem deniz var, İzmir'de Cumhuriyet Meydanı buna çok yakın bir yer aslında. Hemen denizin kenarı ve adı Cumhuriyet Meydanı. Atatürk'ün heykeli de var. 10 Kasım törenleri hep burada yapılıyor. Bu projenin İzmir'e gitmesinin en büyük sebebi bizden böyle bir talep görmesi, anlatılmasıdır" diye konuştu.

BURSA'NIN BU İŞ İÇİN MEYDANI YOK
İzmir'in aranılan nitelikleri sağlayan bir kent olması dolayısıyla projenin İzmir'de gerçekleştiğini ifade eden Aygün, "Bursa olabilirdi amaBursa ne yazık ki  böyle bir meydana sahip değil. Biz çok araştırdık ama bir meydan bulamadık. Şehrimizin en kötü kısmı o. İnsanların toplanabileceği görsel bir şeyler yapılabilecek bir meydanımız yok. Bursa için çok güzel projelerimiz var ama Bursa'nın böyle bir projede yer alması gerçekten çok zor. Bana Bursa'da bunu yapabileceğimiz bir meydan söyleyin. Gerçekten yok.  Üzgün olarak söylüyorum çünkü Avrupa'da hangi şehire giderseniz gidin hepsinin bir meydanı vardır. Ki bizdeki bu meydanların kat kat büyük meydanları vardır. Cumhuriyet Meydanı diyoruz, Dolmabahçe diyoruz, boğaz diyoruz, Beşiktaş diyoruz, İnönü stadı diyoruz. Bu imkânları düşününce Bursa geri planda kalıyor. Tabi ki bursa için güzel şeyler yapacağız ama bu proje İzmir'e gitti" şeklinde konuştu.

İNTERNETTEN İLHAM ALDI
Bu projenin internette dolaşırken aklına geldiğini belirten Cumhur Aygün, "Bir ressam kara kalem ile insan portresi oluşturuyordu. Sonra bunu fotoğraf olarak gerçekleştirebileceğimi düşündüm. İnsanlar ile yapabileceğimi düşündüm. Kim olabilirdi; tabi ki Atatürk ilk akla gelen isim o.  Ona bir vefa borcumuz var. O vefa borcumuzu ödemek için de böyle bir görselle 10 Kasım'da Atamızı farklı bir şekilde anmak istedik. Süreç 1,5 yıl sürdü, en son gördüğünüz resmi alabilmek ise bizim bütün 3 ayımızı aldı. Toplam 57 kişilik bir ekibimiz vardı. Bunun haricinde 100 kişi kadar öğrenci, insanların bu konuma gelmesi için özel bir eğitim aldılar. Bunun haricinde 6 tane doktor, 10 tane kadar sivil güvenlik ve etrafında yüzlerce insan görev aldı" dedi.

O GÖRÜNTÜ BENİ VE İNSANLARI AĞLATTI
Projeden oluşan kareyi elde etmenin kendisi için hayal olduğunu dile getiren Aygün, şunları kaydetti;
"Ben hayalimi gerçekleştirmeye çalıştım, arkadaşlarım dostlarım her zaman bana destek oldu. Ben yürümeye karar verince benimle beraber yürümeye karar verdiler. Onlar olmasaydı bu proje gerçekleşemezdi. Çok üzerinde çalıştık, her ince ayrıntısına kadar hesap yaptık. Helikopter kalkana kadar hala bir yanlışlık yapıp yapmadığımızın şüphesi vardı. Çünkü ancak ben yukarı çıktığımda görebilecektim. Başka hiç kimsenin bunun bu şekilde olabildiği hakkında bir bilgisi yoktu. Bunun bilgisine sahip olabilmek için de  görmek lazımdı. O görüntüyü gördüğüm an  gözyaşlarımı tutamadım. Vizörüm bir ara gözyaşı doluydu. Çünkü çekemiyordum. Çok mutluydum, o an bunu hissetmek, o an onu görmek çok özel bir şeydi. Bu kadar insan sizin için orada. Bir hazırlık yapıyorsunuz yapacağınız bir hata bütün projenin iptal olmasına neden olabilirdi. Bu başarısızlık olacaktı ve bunun telafisi yoktu. Allah'tan şansımız yaver gitti. Gün ışığı da bizden yanaydı. İzmir olması o yönden de bir avantajdı. Türkiye'de sadece İzmir güneşliydi."

KİMSE BU KADAR BÜYÜK PROJE DÜŞÜNEMEDİ
O dönem insanların proje için kendilerine inanmadığını vurgulayan Aygün, "Bu işin bu kadar büyük boyutlarda olabileceğini düşünmediler. Bizim aklımızda bir fikir vardı ve biz bunu yapmak istiyorduk. Kimsenin bundan bir kazanç sağlayacağını düşünmedik, aksine bizim cebimizden paralar çıktı. Ama ben bu fotoğrafın karşısına oturup baktığımda çok büyük zevk alıyorum. O paralar o zaman çok önemsizleşiyor. Beni tanıyan tanımayan herkes inanılmaz derecede çok memnun, herkes çok tebrik etti. Bir mesajlar var inanamazsınız, herkes ağlamış, orada ben fotoğraf çekerken telsiz ve telefonlar çalışmadı. Bir ara aşağıyla bağlantım kesildi. Çekim bitti kareyi aldım, insanları 2 buçuk 3 saatten beri ayakta bekletiyorum.  Elimi salladım bittiğini belli etmek için, aşağıdan anons geçmiş 'Cumhur Aygün sizi selamlıyor her şey için teşekkür ediyor' diye... Bu mesaj geldiği an herkes hüngür hüngür ağlamaya başlamış. Yani orada bir duygu seli varmış o anda. İnsanlardan 'ben Atatürk'ün bir saçının teli olabildim, biz bu projede yer alabildik, asıl biz size çok teşekkür ederiz' diye tepkiler aldım. Bu başlangıç oldu, tabi ki daha birçok güzel şeye imza atacağız. Gene Atatürk'ün sayesinde olmuş olacak. Yani onu hiçbir zaman unutmayacağız, daha da büyük noktalara getireceğimize inanıyorum. Çok daha büyük projelerimiz var.  Onları da çok yakında dile getireceğiz" dedi.

MEVLANA'YA ÖZEL DEV SEMA GÖSTERİSİ
Uluslararası bir proje üzerinde çalıştıklarını kaydeden Aygün, "Bu projede konumuz Mevlana. Mevlana'nın doğum günü 30 Eylül'de çok özel bir proje düşünüyoruz. Dünya'nın en büyük sema gösterisini yapmayı planlıyoruz açıkçası bunu da hem fotoğraf olarak hem video hikâyesi olarak dile getireceğiz. O da ciddi anlamda belgesel niteliğinde bir hikâye olacak. İlk defa böyle bir şey yapılacak. Katılımcıların yarısından çoğunu yurt dışından bekliyoruz zaten. Uluslararası bir şey olacak. Dünyanın en büyük sema gösterisini Türkiye'nin göbeğinde yapacağımızın müjdesini buradan verebiliriz. Bunun için Mevlana'ya gönül veren herkesten destek isteyeceğiz" diye konuştu.