Bursa'daki Tabut Ev ve Perili Ev'in hikayesi... (ÖZEL HABER)

SEMA ÜSTÜNTAŞ / BURSADA BUGÜN

Tirilye'de bulunan Tabut Ev ve Perili Ev büyük ilgi görüp, her yıl çok sayıda kişi tarafından ziyaret ediliyor.

Birbirinden ilginç hikayelere konu olan bu evler günümüzde restore edilmeyi bekliyor.

''BU EVİN TABUTA BENZER BİR YAPISI VAR''

Perili Ev'in sahibi Adnan Özkan, "28 yıldır Tirilye'de yaşıyorum. Dışarıdan gelen misafirlerimizin burada kolaylıkla gezebilmesi için bir kroki çizdim ve Tirilye sokağında bir duvara astım. Eskiden tabut imalathanesi olarak kullanılan Tabut Ev'in, ismi bana aittir. Bu evin tabuta benzer bir yapısı var. Yerli ve yabancı turistler buraya geldiklerinde Tabut Ev'i arıyorlar. 1880'lü yıllarda yapılan bu yapının, 150 yılı aşkın bir geçmişi var. Tirilye, mübadele öncesinde daha çok Rumların ağırlıkta olduğu ve Türklerin de yaşadığı bir bölge olarak biliniyor. Rumlar, ölülerini tabutla birlikte gömerlermiş. O zamandan kalma kiliseye yakınlığı sebebiyle de burası tabut imalathanesi olarak kullanılmış. Tabut Ev'in sahibi, beş yıl öncesine kadar burada oturuyordu. Bu evi yaşatmaya çalıştı, ama bu binaları yaşatmak çok büyük bir külfet. Bugün bir proje masrafı, 70 bin liradan başlıyor. Ek geliri olmayan biri için burasının yaptırılması çok zor. Devletin proje desteği adı altında verdiği tutar çok az. Hibe destekleri de olsa, binanın yeniden aynı işlevi kazanabilmesi için en az 600 bin liraya ihtiyaç var. Günümüzde tabut evin etrafı güvenlik açısından çevrilidir. Tirilye'ye has, müze niteliği taşıyan, mimarisi olan binalarımıza ancak ev sahibinin izni ile girilebiliyor. Bina çok sağlam olmadığı için buraya ziyaretçi kabul edilmiyor. Tirilye'yi temsil eden yapıların devletimiz kapsamında tedbirlerinin alınıp, yenilenmesini istiyoruz. Ev, senelerdir boş duruyor" dedi.

Tirilye oldukça ilginç bir yer. Bu gezilince daha da iyi anlaşılıyor.

Tabut Ev olur da, Perili Ev olmaz mı?

''BU EVE PERİLİ EV DENMİŞ, AMA EVİN PERİSİ YOK''

Özkan, "2002 yılında Perili Ev'i satın aldım, ama evde hiç yaşamadım. Yıllarca eve girip çıktım. Artık Perili Ev'e giremiyoruz. Evin etrafı çitlerle çevrildi. Burasının müze haline getirilmesi için teklif yapan oldu, ama mimarların istediği detaylı raporlar çok pahalıya yapılıyor. Bu yüzden bir işlemde bulunulmadı. Bu evi satın alırken Perili Ev olduğunu biliyordum. Burayı aldıktan sonra evin penceresine ironi yazılar yazdım. Bu ev ile ilgili bir sürü söylentiler var. Bunlardan biri; burada yaşayan öğretmen bir ailenin 10 gün sonra ölü olarak bulunduğunu anlatır. Bir başka söylenti ise burada kiracı olarak kalan Amasyalı Halil abinin yaşadıklarıdır. Halil abi, evin içinden pır pır diye ses geldiğini duyar. Sesi duymaya devam ettiği bir sıra, kapıyı çekip sesin geldiği yere doğru kulak kabartır. Meğer bacaya yapışan gazete kağıdı kapının kapanmasıyla birlikte hava sirkülasyonundan dolayı ses çıkartıyormuş. Eskiden bize bir sürü peri hikayeleri anlatırlardı.  Biz bu hikayelerle büyüdük. Bu eve Perili Ev denmiş, ama evin perisi yok. Yıllar önce buraya pazarcılık yapmaya gelen köylüler, araçları olmadığı için çok erken saatte yola çıkarlarmış. Pazardan geç döndükleri bir gün, çocuğun biri ona el salladığını görmüş ve hemen babasının yanına gitmiş. Babası inanmasa da tedirgin bir şekilde oraya doğru yürümüşler. Daha sonrasında dala asılan giysiyi peri zannettiklerini anlamışlar. Bu tür hikayeler anlatıldığı zaman insanlar inanıyordu. Tirilye, eski yapıların çok olduğu bir bölge. Bu yüzden gelen ziyaretçiler gezerken güvenliği açısından evlere çok yaklaşmasınlar.  Burada sembol haline gelmiş üç ev var. Bunlar; Perili Ev, Tabut Ev, Güverte Ev'dir. Bu üç binanın yeniden ayağa kaldırılmasını istiyoruz. Tirilye bölgesinde iş alanı çok yok. Gençlerimiz mecbur dışarıya yöneliyor. Dışarıya kaçış bir çözüm değil'' ifadelerini kullandı.

''BURAYA NE KADAR EMEK VERİLİRSE, O KADAR KIYMETİ DE ARTACAKTIR''

Tirilye'ye gezmek için gelen bir yerli turist ise "İnsanlar böyle şeylere meraklıdır. Neden perili olduğunun hikayesi bize de anlatılmıştı. Bizler hurafelere de inandığımız için insan içinde bir merak uyandırıyor. Tirilye'ye yeni bir eser kazandırmak adına burasının müze haline dönüştürülmesi güzel olacaktır. Evleri, sokakları, halkı çok güzel. Şehir yaşantısından geldiğimiz için burası bizi dinlendiriyor. Buraya ne kadar emek verilirse, o kadar kıymeti de artacaktır. Tirilye, çok güzel bir köy kasabası. Herkesin buraya gelmesini tavsiye ederim" şeklinde konuştu.

''EVİN İÇİNDEN SES GELDİĞİNİ SÖYLÜYORLAR''

Perili Ev'in tam karşısında oturan bir mahalle sakini de, "Perili Ev beni korkutmuyor. Benim halam da o evde oturdu. Öyle bir şey yaşamadık, görmedik. Eski insanlar saf kalpliymiş. Böyle olaylara hemen inanırlardı. Şimdi böyle şeylere kimse inanmaz. Evin içinden ses geldiğini söylüyorlar. Evin içi zaten tahta, yürürken gıcırdaması çok normal. Bu ev ile alakalı bir sürü farklı hikayeler anlatılıyor. Mesela, yeni evlenen bir çift sabah kalktıklarında eşyaların yerinin değiştiğini söylemiş. Benim de geçen gün katladığım seccadem diğer vakti kılmak için gittiğimde açılmış şekilde duruyordu. Ben unutmuşumdur diye düşünsem de aklıma ilk gelen Perili Ev oldu. Evin dikkat çekmesi için böyle bir isim taktıklarını düşünüyorum" diye konuştu.