Bursa'da müsilaj felaketi devam ediyor! "Denize girmek mantıklı olmaz" (ÖZEL HABER)

SEMA ÜSTÜNTAŞ / BURSADA BUGÜN

Marmara Denizi'nde etkili olan müsilaj tehlikesi denize girmek isteyen vatandaşları ürkütüyor.

"MÜSİLAJIN İÇERİĞİ MERAK KONUSU OLDU" 

Bursa Uludağ Üniversitesi'nden Çevre Mühendisi Doç. Dr. Efsun Dindar, "Müsilajla ilgili çalışmalar başladı. Hepimiz bunu yakından takip ediyoruz. Müsilaj hala denizin dibinde üremeye devam ediyor. Sayısının gitgide arttığını görüyoruz. Azot ve fosfor açısından, denize bıraktığımız atık suyun yükünü azaltmazsak bu üreme devam edecek. Temizlik çalışmaları her ne kadar devam etse de bunun asıl kaynağının ne olduğunu çözmemiz gerekiyor. Hem Çanakkale, hem Karadeniz'in bazı bölgelerinde müsilaj salgın gibi hızla yayılıyor. Kontrol altına almak içinde çalışmaların büyük bir hız ve özenle devam etmesi gerekiyor. Şu an yüzey temizleme çalışmaları yapılıyor. Bununla ilgili bir Koordinasyon Kurulu kuruldu. Bu kurul içinde valilikler, belediyeler ve diğer tüm paydaşlar yer alıyor. Bursa da bu paydaşlardan biri. Stratejik plan ise önümüzdeki 3 ay içinde belli olacak. Belirli metre karelerde alanlar temizleniyor. Son zamanlarda ise müsilajın içeriği merak konusu oldu. Bununla ilgili açıklamalar gelmeye başladı. Müsilajın toksit özellikte bir tehlikeli atık olmadığı bakanlık tarafından da açıklandı. İçeriğinin yüzde 99'unun su olduğu ve yapılan bir takım analiz sonuçları açıklandı. Analiz sonuçlarının ise patojen veya mikroorganizma sayılarının normalin 1000 ya da 1500 katının üzerinde oluyor olması ciddi kirlilik yükünü beraberinde getiriyor. Mikroorganizma sayısının fazla olması suyun içindeki oksijenin hızla tükenmesine sebep oluyor, çünkü mikroorganizmalar yaşamak için oksijeni kullanıyor. Böylelikle suyun içindeki oksijeni azaltıyorlar. Çözünmüş oksijen ilk 25 metre, kritik seviyelerin altındayken, 100 metrede ise oksijen seviyesinin hiç olmadığı açıklandı. Canlılığın devam edebilmesi için bu cidden oldukça kritik bir durum" ifadelerine yer verdi.

"YANLIŞ BALIKÇILIK YA DA YANLIŞ AVLANMA BAZI BALIK TÜRLERİNİN BESİN ZİNCİRİNİ BOZULUYOR"

"Eylem planının açıklanmasının ardından, Marmara Bölgesi ve Bursa dahilinde, yüzeysel temizlik çalışmaları başladı" ifadesini kullanan Efsun Dindar, "Marmara nüfusunun yüzde 52'sinin atık suları, sadece ön arıtmadan geçerek Marmara Denizi'ne ulaşıyor. Bu neredeyse hiç arıtılmıyor anlamına geliyor. Azot ve fosfor sayısını azaltmak için, atık suların arıtılması ve arıtma kapasitelerinin yenilenmesiyle ilgili çalışmalar hız kazanması gerekiyor. Fitoplankton aşırı derecede ürediğinde, fitoplanktonla beslenen zooplankton sayıları oldukça azalıyor. Yanlış balıkçılık ya da yanlış avlanma bazı balık türlerinin besin zincirini bozuluyor. Ekosistemin hızlı bir şekilde yenilenmeye geçebilmesi için bu dengenin koruma altına alınması çok büyük önem arz ediyor" dedi.

"MÜSİLAJ PROBLEMİ DEVAM EDERKEN DENİZE GİRMEK MANTIKLI OLMAZ"

Dindar, "Vatandaşların farkındalığının artırılmasıyla ilgili çalışmalar, eylem planında bulunan bir madde de yer alıyor. Bu oldukça önemli. Deniz kirliliğini önleyebilmek adına yapacağımız çok şey var. Denizle buluşan atık suların arıtılmadan geçmesi gerekiyor. Vatandaşların bu anlamda bilinçli olması gerekiyor. Marmara Denizi'nde bulunan balık, midye gibi deniz canlılarının henüz müsilajdan nasıl etkilendiğine dair çalışmalar devam ediyor. Bu konuda biraz hassasiyet göstermeleri, durumun farkında olmaları ve denizi kirletecek herhangi bir faaliyetten kaçınmaları gerekiyor. Müsilajdan kaynaklı olarak, mikroorganizma sayılarının çok yüksek seviyelerde olduğunu biliyoruz. Bunların içinde hastalık yapıcı mikroorganizmaların olma ihtimali de var. Müsilaj problemi devam ederken denize girmek mantıklı olmaz. Bu mikroorganizmaların içinde eğer hastalık yapıcı şeyler varsa bu çeşitli sıkıntılara sebep olabilir. Mevcut durum bu şekildeyken sağlığımızı tehlikeye atmamak adına vatandaşların tedbirli olmasında yarar var" ifadesini kullandı.