Bursa'da kuryeler dertli! "Hız baskısı var" (ÖZEL HABER)

SEMA ÜSTÜNTAŞ / BURSADA BUGÜN

Pandemi sürecinde bazı sektörlerde iş yükü azalırken, bazılarında ise  tam tersi oldu.

Koronavirüs salgını nedeniyle gel-al ve paket servis ön plana çıktı.

Kuryeler kargo dağıtımlarında da büyük rol oynadı, oynamaya da devam ediyor.

Motokuryeler siparişleri yetiştirebilmek için trafikte canları pahasına çalışıyor.

"İŞ YÜKÜMÜZ İKİ KAT ARTTI"

19 yıldır kuryelik yaptığını dile getiren Tüm Emekçi Motosikletli Kuryeler Derneği Başkanı Emre Akbulut, "Mesleğimizi daha profesyonel ve daha saygın hale getirmek için 3 ay önce bir dernek kurduk. Pandemi öncesinde günde 15-20 paket siparişe çıkıyorduk, fakat şu an iş yükümüz iki kat arttı. Günlük olarak 40-50 arası paket sayımız var. Pandemi dolayısıyla 200'e yakın can kaybımız oldu. 6 bin 300 kişide yaralandı. Türkiye'de 100 bini kayıtlı, 700 bini kayıtsız olmak üzere çalışan kurye var. Pandemi ve Ramazan ayı olmasıyla gündüz pek bir işimiz olmuyor, ama iftar saatinde biriken siparişlerimiz oluyor. Herkes siparişi aynı saatte istiyor. 15-20 siparişi aynı anda götürmemiz mümkün değil. Vatandaşlarımız siparişi 10 dakika geç götürdüğümüzde soğuk geldi, nasıl ısıtacağım, istemiyorum diyor. Eğer sipariş erken gelirse puanlama yapacağım deniliyor. Kuryelere erken götürdüğünde iyi, geç kaldığında kötü puanlama yapılıp, işveren tarafından mobbing uygulanıyor. Bir motokurye aylık ortalama 5-6 bin lira kazançla kendi motorlarıyla birlikte çalışabiliyor. Günde 10 saat çalışıyoruz, ama gerektiğinde mesai yapabiliyoruz. Sendikalaşmayı kendi aramızda düşünüyoruz. Türkiye'de yaklaşık 1 milyona yakın kurye var. Arkamızda bir sendikanın durması bizi mutlu eder. A1-A2 ehliyeti olan herkes motokurye olabilir, ama kuryelik yapmadan önce iyi bir eğitimden geçmeleri gerekiyor. İyi bir sürüş eğitimi şart çünkü motoru tam bilmediklerinde kazaya sebebiyet verebiliyorlar" şeklinde konuştu.

"BAZI MÜŞTERİLERİMİZ ÇOK DUYARSIZ"

Türk Emekçi Motosikletli Kuryeler Derneği Başkan Yardımcısı Mahir Gökbay Ersoy'sa, "Kuryelikten ekmek yemeye çalışıyorum. Pandemide sipariş yükü çok arttı. Bazı müşterilerimiz çok duyarsız. Hasta olduklarını bizden saklıyorlar. Çoğu müşteri bu konuyu es geçiyor. Bunun insan hayatına zarar vereceğini düşünmüyorlar. Daha fazla hassasiyet istiyoruz. Zaten biz koronavirüs olan kişilere iki kat daha hassasiyet gösteriyoruz, çünkü onların desteğe ihtiyacı var. Biz onlara herkesten daha önce koşarız. Bu mesleği severek yapıyoruz, mecburiyetten yapmıyoruz" ifadelerini kullandı.

"BİZİ HIZA TEŞVİK EDİYORLAR"

6 yıldır kuryelik yapan Umut Yener, "Pandemi döneminde mesleğimizle ilgili çok sıkıntılar yaşıyoruz. Hız baskısı var. Müşteriler hızlı gelsin diye sürekli not düşüyor. Bizi hıza teşvik ediyorlar. Özellikle trafikte taksicilerden çok sıkıntı yaşıyoruz. Bu sıkıntıları gündeme getirmeye çalışıyoruz, ama hiçbir şekilde bizi kale almıyorlar. Bizi aynadan görmedikleri için sıkıştırıyorlar. Yolu ortalasak bile aracı önümüze kırıyorlar. İşveren tarafından sürekli mobbing uygulanıyor. 4-5 paket sipariş için 20 dakika süre veriliyor. 9 km'lik yola 15 dakika zaman veriliyor, yetişemeyince kural ihlali yapmak zorunda kalıyoruz. Bu durumdan çok şikayetçiyiz. Hava şartlarından çok etkileniyoruz. Yağmur yağdığında yerler çok kaygan oluyor. Bunu bile bile araç sürücüleri bizi görmezden geliyor. Biz iki teker üstündeyiz. Günde 30-40 arası siparişe çıkıyoruz. İftar saatlerinde de bu sayı 60-70'e kadar çıkıyor. Herkes siparişinin aynı anda evinde olmasını istiyor. 6 paketi aynı anda teslim etme şansımız yok" dedi.

"BİZİ FARK ETSİNLER, EVİMİZE SAĞ SALİM GİDELİM"

13 yıldır kuryelik yaptığını belirten Özer Durak, "Trafikte bizi fark etmelerini istiyoruz. Puanlama sisteminden çok sıkıntılıyız. Ramazan ayında özellikle iftar saatinde daha çok yoğunluk oluyor. Öncelikle sağ salim evimize varmak istiyoruz. Pandemi sürecinde iş yükümüz arttı. Sürekli baskı üzerimizde. Site içine motosikletli giriş yapamıyoruz. İkinci sınıf muamele yapılmasından çok rahatsızız. Yürüme mesafemiz çok uzun oluyor. Buna özen gösterilmesini istiyoruz. Sendikalaşmayı ilerleyen zamanlarda istiyoruz. Bizi fark etsinler, evimize sağ salim gidelim" diye konuştu.

"MESLEKİ YETERLİLİK BELGESİ ZORUNLU OLMALI"

Kurye İbrahim Şahin de "51 yaşındayım ve bazen çalışırken zorlanıyorum. Gerek site içinde gerekse de merdiven çıkmakta zorlanıyorum. Buna bir çare bulunsa iyi olur. 50 yaşındaki bir kuryeyi herkes tercih etmeyebiliyor. Bu işi seven ve isteyen yapmalı. Mesleki yeterlilik belgesi zorunlu hale gelmeli. Bütün sektörlerde bu belge aranıyor. Bu meslekte de aranmalı" dedi.

"ÖDEMELERİ ONLİNE YAPMIYORLAR"

2 yıldır aktif olarak bu işi yaptığını kaydeden Serkan Aydın, "En büyük sıkıntımız müşterilerin siparişleri hızlı istemesi. Site içine motorla almıyorlar. Çok mesafe yürüyoruz ve bu bizim için çok zaman kaybına neden oluyor. Trafikte görmeden kural ihlali yapmış olabilirim, ama bilinçli olarak bir ihlalde bulunmadım. Sonuçta cezayı biz yiyoruz. Ödemeleri online yapmak yerine, bizden kapıda ödeme veya nakit ödeme talep ediyorlar. Müşteri koronavirüs olduğunu bizden saklıyor. Bu da bizim sağlığımıza neden olabiliyor. Müşteriyle temasta bulunuyoruz, bu bizi tedirgin ediyor. Bizi hafife almasınlar. Bize daha duyarlı olmalarını istiyoruz. Kaza riskimiz yüksek ve can kayıplarımız oluyor. Bu yüzden fark edilmek istiyoruz" ifadelerine yer verdi.