Bursa'da kalaycılık bitiyor! (ÖZEL HABER)

GÜLNAME PAÇA / BURSADA BUGÜN

Eskiden evlerin vazgeçilmezi olan bakır eşyalar artık eskisi kadar değer görmüyor.

Eski zamanlarda hemen hemen herkesin evinde bulunan bakır eşyalar ne yazık ki tarihe karışıyor.

Bursa'da kalaycılığın son temsilcilerinden biri olan Mustafa Olcan ise unutulmaya yüz tutmuş mesleğini Kayhan'da yaşatmaya çalışıyor.

Kalaycı Mustafa Olcan, "Ben 1962 doğumlu, Balıkesirliyim,  Bursa'dan evlendim. Evlendikten sonra bir oğlumuz oldu. Oğlumuzun hastalığı vardı. Tedavi için 1993-1994 senelerinde gelip giderken buraya yerleştik. Yani yapacak bir şey yok Allah kimsenin başına vermesin. Çocuğumuzun sayesinde buraya yerleştik yaklaşık 30-33 senedir buradayız. Burada 15 sene Altıparmak Çatal Fırın'da çalıştım. Bu meslek bizim ata mesleğimiz. Benim babam da kalaycı, amcamlar, dedem ve dedemin babası da. Eskiden kalaycılar dükkânları yoksa mahalleleri dolaşırlardı, gittikleri mahallede işlerini yaparlardı ve mahalle o kalaycıları sahiplenirdi. O kalaycılar da gerçekten iyi iş yaparlardı. Eskiden bereket vardı ama şimdi maalesef kalaycılık bitti. Yeni nesil kalay nedir onu bile bilmiyor" şeklinde konuştu.

"KOCAMAN BURSA'DA İKİ TANE KALAYCI VAR"

"Bundan 30 sene önce alüminyum diye bir furya çıktı" diyen Mustafa Olcan, "Alüminyumdan tencere, tabak yaptılar. Teknoloji ilerledikçe de bakır bitti. Ama bu işi bitiren alüminyumdur. Fakat alüminyum sağlıklı değil. Çünkü alüminyum kansere yol açan bir maddedir. Sağlık yönünden zararlı olmayan birinci toprak tencere ikincisi ise bakır tenceredir. Ecdadımız senelerce kalaylı kaptan yemek yemiş. Şimdi sacdan yaptıkları ev gereçlerini kaplayıp, millete çelik diye satıyorlar. Biz burada temizletmeye getirdiklerinde çelik olup olmadığını anlayabiliyoruz. Kocaman Bursa'da iki tane kalaycı var. Benim burada çok yoğun olmam lazım. Normal de, başımı kaşıyacak vaktimin olmaması lazım. Ama çok fazla müşteri olmuyor, eskisi gibi değil. Aslında kalaycı olan çok ama bırakıyorlar. Bana da sorsanız biraz durumum iyi olsa ben de bırakırım" ifadelerine yer verdi.

Evinde bulunan son bakır eşyalarını kalaylatmaya getiren bir vatandaş, "Bu geleneği sık sık sürdürmüyorum. Ama bu tabaklar anneannemden kaldığı için kalaylattırdım, değerlendirmek istedim. Belki kullanırım. Belki de anısı var diye saklarım. Kalaylatınca parladı. Eskiden üzerinde lekeler vardı" dedi.