Bursa'da işten çıkarmalar başladı! (ÖZEL HABER)

SEMA ÜSTÜNTAŞ / BURSADA BUGÜN

Türkiye'de 15 milyon 794 bin 188 zorunlu çalışan var.

Bu çalışanların 741 bin 659'u ise Bursa'da çalışıyor.

Kısa çalışma ödeneği, ücretsiz izin aylığı ve işten çıkarma yasağının bitmesinin ardından ise birçok kişi işten çıkarılıyor.

"İŞTEN ÇIKARMA YASAĞI BİTTİKTEN SONRA, İŞTEN ÇIKARMALAR BAŞLADI" 

Sosyal Güvenlik Uzmanı Özgür Erdursun, "Ülkemizde 30 Haziran itibariyle kısa çalışma ödeneği, ücretsiz izin aylığı ve işten çıkarma yasağı bitti. Kısa çalışma ödeneği 24 Mart 2020'de başlamıştı. Kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayan, şartlara uygun olmayan kişiler için 17 Nisan 2020'de ücretsiz izin aylığı süreci başladı. Böylelikle işten çıkarma yasağı da başlamış oldu. İşten çıkarma yasağı bittikten hemen sonra, işten çıkarmalar başladı. Bununla ilgili çok duyumlar alıyoruz. Firmalar tam kapasiteyle çalışamıyorlarsa, personelin maaşını ve sigorta primlerini ödeyemiyorsa işten çıkarma yoluna gidiyor. İşten çıkarma yoluna gittiğinde ise tazminat konusu da gündeme geliyor. Kıdem tazminatı ve ihbar tazminatı hak etmek için,  iş yerinde en az bir yıl ve üzeri çalışmışlığın olması gerekiyor. İşsizlik verileri üç ay geriden seyrettiği için biz üç ay sonra bugünle ilgili verileri görebileceğiz. Sosyal Güvenlik Kurumu'nda temmuz ayı bittikten sonra kaç kişinin işe başladığı, kaç kişinin işten ayrıldığını net bir şekilde göreceğiz. Ben bu verileri kamuoyuyla paylaşacağım" dedi.

"BURSA İŞ İSTİHDAMI KONUSUNDA ÖNEMLİ ŞEHİRLERİNDEN BİR TANESİ"

Bursa'nın önemli bir şehir olduğunu söyleyen Özgür Erdursun, "Türkiye'de 15 milyon 794 bin 188 zorunlu çalışan var. Bu çalışanların 741 bin 659'u Bursa'da çalışıyor. Bursa iş istihdamı konusunda önemli şehirlerinden bir tanesi. Bursa, ülkenin en çok işçi çalıştıran dördüncü ili. İşten çıkarmalar herkesi derinden etkiliyor. Bu yüzden vatandaş da geçim sağlamak için kendinde başka haklar aramaya başlıyor. Bunların bir tanesi de işsizlik maaşı. Ücretsiz izinde olanlar bu maaştan yararlanamıyor. Kısa çalışma ödeneğinden yararlanamayanlar ücretsiz izine ayrıldı. Kısa çalışma ödeneğinde son üç yılda en az 450 prim günü gerekiyordu. İşsizlik maaşına da 650 gün gerekiyordu. Bu nedenle ücretsiz izinde olup,  işten çıkarma yasağı bittikten sonra işten çıkartılanlar maalesef işsizlik maaşı alamayacaklar. Ücretsiz izin dışında kısa çalışma ödeneği alan kişiler şartlar uygunsa işsizlik maaşı alabilecekler. Bunun için son üç yılda en az 600 prim günü gerekiyor. Bu prim gününe ise 30 Haziran itibariyle bakılmayacak. Burada yanlış anlaşılma olmasın. Bir kişiye kısa çalışma ödeneği ne zaman çıktıysa, o tarih itibariyle en az 600 prim günü varsa işsizlik maaşı verilecek. Bizim beklentimiz, işten çıkarma yasağının bir miktar daha devam etmesiydi. Hem işverene, hem de işçiye işsizlik sigortası fonundan biraz daha destek sunulabilirdi. Bu kapsamda, başka planlar da ortaya konulmalıydı, çünkü kısa çalışma ödeneği, ücretsiz izin aylığı ve işten çıkarma yasağı, 30 Haziran bitiyor denildi ve bitti. Bundan sonraki süreçte herkes başının çaresine bakmak zorunda. İşsizlik maaşı alan, alamayan kişi işsizler ordusuna katılacak. Şu an birçok kişi işsizler ordusuna katılıyor. İş arayıp da bulamayanlar daha çok umutsuzluğa kapılıyor. Bu kadar çok kişi işini kaybettiyse, iş arayanlar nasıl iş bulacak?"  ifadelerine yer verdi.

"VERİLER BİRBİRLERİNİ TUTMUYOR"

"İşsizlik ve istihdam açısından kötü bir süreç yaşanıyor" vurgusunu yapan Erdursun, "Ekonominin iyi olmadığı ve üretimin olmadığı bir yerde istihdamın olması mümkün değil. Büyüme, istihdam ve işsizlikle beraber hareket eder. Büyüme rakamları açıklanıyor. Türkiye Cumhuriyeti'nin büyüdüğü söyleniyor, ama bakıldığında işsizlik azalmıyor. Veriler birbirlerini tutmuyor. İşsizliğin azalması için başka çözüm önerileri ortaya sunulması lazım. Kısa çalışma ödeneği, ücretsiz izin aylığı ve işten çıkarma yasağı bitti. Bundan sonraki süreçte yeni önlemler alınmazsa, maalesef üç ay sonra 15'in üzerinde işsizlik verileri ile karşı karşıya kalacağız" diye konuştu.