Bursa'da 4 kişinin öldüğü tır kazasıyla ilgili davanın ilk duruşması yapıldı

Bursa 12. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu tır sürücüsü F.E, şikayetçiler, ölenlerin yakınları ve taraf avukatları katıldı. Tutuksuz sanıklar tırın sahibi S.A.P. ve dorsenin sahibi Y.P. ile lojistik firmasının başşoförü M.A. ise duruşmaya gelmedi.

Savunmasını yapan F.E, kazadan 1,5 ay önce firmada işe başladığını belirterek, aracı teslim almadan tırın fren ve yağ sistemlerinin değiştirildiğini iddia etti.

Tırın bakımı sırasında orada bulunduğunu ancak dorsenin, yük alınırken çekiciye takıldığını öne süren F.E, "Biz kargo taşıyoruz, dorseler ayrı bir yerde dolduruluyor. Biz yükü alıp gidiyoruz. Dorse bakımlarıyla ilgili bir bilgi aktarılmadı. Yaklaşık 17,5 ton kedi kumu taşıyordum. Son rampayı aşana kadar frenlerde bir arıza hissetmedim. Böyle bir durumda başşoförü arayıp bilgi verirdim, onun talimatları doğrultusunda tamir yaptırırdım." dedi.

- "Aracı devirmeyi düşündüm, yan bariyerlere vurdum ama başaramadım"

F.E, tırı rampa yukarı çıkarken takviyeli dördüncü viteste kullandığını dile getirdi.

Yokuşu inerken de aracın aynı viteste olduğunu aktaran F.E, şöyle devam etti:

"İndiğim zaman 40-45 kilometre hızım vardı, araç birdenbire hızlandı. İmdat frenlerini kullandım ancak bir etkisi olmadı. Aracın hava sisteminin boşaldığını hissettim, refleks olarak ilk ayak frenine bastım ancak hiçbiri tutmayınca dörtlüleri yakıp kornaya basarak aracı yolda tutmaya çalıştım. Zikzak çizerek ilerledim, aracı devirmeyi düşündüm, yan bariyerlere vurdum ama başaramadım. Kaçış rampası da yoktu. Araçtan indiğimde ibre 100 kilometre hızın üstündeydi. Aracı sağ taraftaki boş araziye yönlendirmeye çalıştım ancak ilk araca çarpınca yönüm değişti, diğer araçlara çarptım."

Olaydan üzüntü duyduğunu anlatan F.E, tahliye talebinde bulundu.

- "Hayatımın kazaya kadar olan son 4 ayını hiç hatırlamıyorum"

Kazada yaralanan ve duruşmaya koltuk değnekleriyle gelen Y.A. da olay sırasında minibüste bulunduğunu belirtti.

Y.A, "Hayatımın kazaya kadar olan son 4 ayını hiç hatırlamıyorum. Yoğun bakımda 24 gün kaldım. Hala desteksiz yürüyemiyorum, ayaklarımda ve kollarımda platinler var. Olayın sorumlularından şikayetçiyim." ifadelerini kullandı.

Yaralananlardan B.B, "Ailemle karşı şeritte kırmızı ışıkta aracımızdaydık. Annem çığlık atınca yola doğru kaldırdım kafamı, araçlar takla ata ata üstümüze doğru geliyordu. Çığlık atarak gözlerimi kapattım. Kafamdan, kollarımdan yaralanmışım. Şu an hala ellerimde titremeler devam ediyor." diye konuştu.

M.K. ise kendisinin de 80 tonluk vinç kullandığını anlattı.

Yaşadıklarını aktaran M.K, şunları kaydetti:

"Kaza karşı şeritte ve yol bölünmüş olduğu için önce panik yapmadık ama sonra tırın Azrail gibi üstümüze geldiğini gördük. Tır geldi üstümüze zaten bir şey yapamadık. Ben de vinç operatörüyüm, o yolu çok kullandım. Rampa bitiminden ışıklara kadar yaklaşık 1,5 kilometre mesafe var. Sanığa sormak istiyorum. 80 tonluk aracımın da frenleri patlamıştı, kenardaki refüje sürte sürte aracımı 1 kilometre mesafede durdurdum. Bu sürücü neden böyle yapmamış? Ben kaza sırasında baktığımda aracın içinde onu göremedim, muhtemelen koltuğun arkasına kaçmıştı."

Mahkeme heyeti, sanığın tutukluluğunun devamına karar vererek dosyadaki eksikliklerin tamamlanması için duruşmayı erteledi.

- Olay

Kestel ilçesi Barakfakih mevkisinde 12 Mart 2021'de F.E. yönetimindeki 06 CHS 523 çekici ve 18 AAJ 361 dorse plakalı tır, karşı şeride de geçerek çok sayıda araca çarpmıştı. Araçlarda bulunan Semih Ural, Ahmet Ömeroğlu ve Basri Gümüş kaza yerinde, ağır yaralanan Recep Göler hastanede hayatını kaybetmişti. Yaralanan 22 kişi çevredeki hastanelere kaldırılmıştı. Hafif yaralanan ve tedavisinin ardından gözaltına alınan sürücü F.E. ise tutuklanmıştı.

Bursa Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede yer verilen bilirkişi raporunda, söz konusu çekicinin sistem sorgusunda 2 Mart 2021'de Samsun'da Karayolları Trafik Kanunu'nun (kamyon çekici ve otobüslerde takograf, taksi otomobillerde ise taksimetre bulundurmamak, kullanmamak veya kullanılır durumda bulundurmamak) maddesinden işlem yapılarak trafikten men bilgisinin POLNET sistemine girildiği, 7 günlük izin süresi bitiminde bu eksikliğin giderilmediği ve bu nedenle çekicinin eksiklik giderilinceye kadar trafiğe çıkmasının uygun olmadığının tespit edildiği belirtiliyor.

Tırın yüksek hızda ilerlediği, önünde seyreden araca çarpmayı önleme adına yolun sağ ve solunda uygun alan olmasına rağmen kaçma eylemine başvurulmadığı, araçları arkadan çarparak sürüklediği aktarılan raporda, takografta çekicinin eski plakasının kayıtlı olduğu, aracın kalibrasyonunun yapılmadığı ifade ediliyor.

Raporun sonuç bölümünde, çekici ve dorsenin fren sisteminde hava kaçağı ve "patlamanın" söz konusu olmadığı, fren sistemlerinin bakımsızlığının ölümlü, yaralamalı ve hasarlı trafik kazasının meydana gelmesinde ciddi anlamda etken olduğu kaydediliyor.

İddianamede, sanıkların her biri için "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak" suçundan, kusurları oranında 22,5 yıla kadar hapis cezası isteniyor.