Beş dakikada IŞİD'e karşı cephede

SURUÇ merkezindeki Atatürk Meydanı, sabah erken saatlerde çok kalabalık. Kobanili ve Suruçlu gençler öbek öbek.

Hummalı konuşmaların konusu, Kobani'ye gidip IŞİD'le savaşmak için sınırı nereden, ne zaman, nasıl geçecekleri. Kobanili gençler kadın, çocuk ve yaşlıları bırakıp Suruç'ta bir gece kaldıktan sonra cepheye dönüyorlar.

Net bir rakam alamasak da günde ortalama 200-250 arasında. Çarşamba sabahı gidenlerin arasında 20 genç kızın da olduğunu öğrendik. Uzun boylu, rengârenk eşarplı bir genç dikkatimizi çekiyor.

Kobanili Heybet (20), ailesinin kadınlarını dün getirmiş. Gaziantep'ten yola çıkan arkadaşlarıyla buluşup IŞİD'e karşı YPG saflarında savaşmak için Kobani'ye dönecek.

Suriye topraklarına geçişlerin gece değil, gündüz yapıldığını öğreniyoruz. Heybet ve Suruçlu iki gençle birlikte sınırdan cepheye gidilen noktaya hareket ediyoruz.

Suriye toprakları altımızda uzanıyor. Dikenli tellerin birkaç yüz metrelik bölümü sökülmüş. Koyu rengiyle ayırt edilen mayınlı araziye paralel demir yolu, Türkiye-Suriye sınırını oluşturuyor.

Tanklı ve yaya devriye gezen Türk askerleri bu tarafta. Karşıda ise üç parçadan oluşan Siftek Köyü. Siftek'in sağı IŞİD'in, orta ve sol kısmı YPG'nin elinde.

Arada iki tarafın birbirine attığı uçaksavar ve dorçka sesleri duyuluyor.

Tepe kalabalık. Poşulu biri, "20 dakika önce 40 kişi geçti. Biraz bekleyin, yenileri gelmek üzere" diyor. Devriyedeki Türk tankı uzaklaşınca Suriye tarafından motosikletli biri hızla geliyor.

Heybet, arkadaşlarını beklemiyor, ok gibi fırlayıp tepeden devriye yoluna iniyor. Mayınlı araziyi geçip demir yoluna çıkıyor.

Acele YPG'lilere haber veriliyor, bir araç Heybet'e yetişip alıyor, hızla Kobani yönüne devam ediyor. Gözlerimizle tanık olduğumuz bu geçiş 5 dakika sürmüyor.