Bazı zatürre türlerinde sinsi başlangıç olabiliyor

Bazı zatürre türlerinde sinsi başlangıç olabiliyor

Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Tıp Fakültesi Dekan Yardımcısı Doç. Dr. Elif Güler Kazancı, zatürrenin, üşüme, titreme, yüksek ateş, öksürük, kirli, iltihaplı balgam çıkarma ve yan ağrısı gibi belirtileri olabileceğini ancak bazı zatürre türlerinde ise sinsi başlangıç olduğunu ifade etti.

2020.11.28 10:00 - Son Güncellenme: 2020.11.28 10:01 - Sağlık
A
Bazı zatürre türlerinde sinsi başlangıç olabiliyor

Kazancı, yaptığı yazılı açıklamada, pnömoninin (zatürre) kısaca, akciğer dokusunun iltihaplanması olduğunu ifade etti. 

Tüm dünyada 5 yaş altı çocuklarda ölüm nedenlerinin başında zatürrenin geldiğini belirten Kazancı, şunları kaydetti:

"Ülkemizde, Türkiye Hastalık Yükü Çalışmasına göre solunum yolu enfeksiyonları 0-4 yaş grubunda en sık, 5-14 yaş grubunda ikinci en sık ölüm nedenidir. İki yaşın altında çocuklarda  yüzde 80 virüsler sorumludur. İki yaş altı çocuklarda viral etkenler içinde yüzde 40 ile ilk sırayı respiratuar sinsitiyal virüs (RSV) almaktadır. Zatürrelerin yüzde 2-50'sine bakteriler sebep olur. Tüm dünyada en sık çocukluk çağı bakteriyal zatürre etkeni S. Pnömoni ve H. İnfluenza tip b olup, 5 yaş altında ölümlerin yarısından sorumludur. Viral ve bakteriyal patojenlerin birlikteliği yüzde 23 oranında gösterilmektedir. Atipik pnömoni etkeni yüzde 3-23 oranında izole edilmektedir."

Zatürrenin, üşüme, titreme, 39- 40 dereceye varan yüksek ateş, öksürük, kirli, iltihaplı (yeşil, sarı, pas rengi) balgam çıkarma ve yan ağrısı olabileceğini aktaran Kazancı, "Bazı zatürre türlerinde ise sinsi başlangıç olur. Birkaç gün devam eden iştahsızlık, halsizlik, eklem ve kas ağrılarını takiben kuru öksürük, ateş yükselmesi, bulantı, kusma, baş ağrısı gibi belirtiler olabilir. Zatürreye zemin hazırlayan grip ve benzeri viral solunum yolu enfeksiyonları ise çok bulaşıcıdır. Hapşırık ve öksürükle yayılabildikleri gibi, ağız ve burun sekresyonları ile bulaşmış bardak, mendil, çatal, kaşık gibi eşyalar aracılığıyla diğer kişilere geçebilir." ifadelerini kullandı. 

Kazancı, anne sütü ile beslenememe, yetersiz bağışıklanma, erken doğum, düşük doğum ağırlığı, 2 yaşından küçük olmak, beslenme bozukluğu, kalabalık ev ve okul ortamı, başta sigara olmak üzere ev ve ev dışı hava kirliliği, doğuştan kalp, solunum, kas, iskelet sistemi hastalıkları ve bağışıklık sistemini baskılayıcı hastalıkların, zatürreyi kolaylaştırıcı etmenler olduğunu bildirdi. 

Zatürreye yakalanan 2 ayın altındaki tüm çocukların, 2 ayın üstünde ağır ve çok ağır pnömonisi olan, altta yatan hastalığı olan, tekrarlayan pnömonilerin, ayakta tedavi sırasında ilerleyen ve evde bakımı yetersiz ya da tedaviye uyumu yeterli olmayan çocukların hastanede tedavisinin önerildiğini vurgulayan Kazancı, "Toksik görünüm (hızlı soluma, solunum sıkıntısı, inleme, burun kanat solunumu, solunum durması, bilinç durumunda değişiklik) tüm dünyada hastaneye yatış kriteri olarak kabul edilmektedir." değerlendirmesinde bulundu. 

Tanı koyarken hafif, alt solunum yolu enfeksiyonu olan ve ayakta tedavi gören çocuklarda zatürre tanısını doğrulamak için rutin göğüs radyografilerinin gerekli olmadığını belirten Kazancı, klinik bulguları olan çocuklarda göğüs radyografisi ve kan tetkiklerinin istendiğini belirtti. 

Viral etkenlerle oluşan zatürrelerin çoğunlukla kendiliğinden düzeleceğini aktaran Kazancı, "Bakteriyel ve atipik etkenlerde oluşan pnömonilerde, uygun antibiyoterapi seçilmelidir. Etkene ve yaş grubuna göre antibiyotik tedavisi verilir. Önerilen tedavi süresi 10 gündür ancak hafif olgularda daha kısa süre tedavi verilebilir." ifadelerini kullandı. 

Koruyucu tedavide aşılamanın da önemine dikkati çeken Kazancı, "Ancak daha önemlisi ebeveynlerin, toplumun eğitimidir. Anne sütünün önemi, sağlıklı beslenme, hijyen, sigara içiminin engellenmesi, hastalığın tanınması ve izlemi konusunda toplumun eğitimi korunmada daha da önemlidir." değerlendirmesinde bulundu.

Diğer Sağlık ve Beslenme Haberleri için tıklayın


2020.11.28 10:00 - Son Güncellenme: 2020.11.28 10:01 - Ali Yaşar
A