BAŞBAKAN MUHALEFETİ KIZDIRACAK
Başbakan Bağcılar'da MHP ve CHP'ye yüklendi . 'Eğer bu yolsuzluklar olsaydı sizin pislikleriniz temizlenebilir miydi
2011.02.13 18:20 - Son Güncellenme: 1970.01.01 02:00 - Siyaset - HABER MERKEZİ
İstanbul'da bulunan Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Bağcılar'da Ordulular Sevgi Şöleni'nde konuşma yaptı. Konuşmasında Mısır'da yaşanan son gelişmeleri değerlendiren Erdoğan Ana ve yavru muhalefet olarak tanımladığı CHP ve MHP'ye sert sözlerle yüklendi. Erdoğan, 'Onlar borçlandı biz ödüyoruz. Biz onların pisliklerini temizliyoruz be pisliklerinizi. Eğer bu yolsuzluklar olsaydı sizin pislikleriniz temizlenebilir miydi?' dedi.
İşte Erdoğan'ın açıklamalarının satır başları
YAPAMAYACAĞIMIZ SÖZÜ VERMEDİK
Erdoğan: "Biz Ferhat'ız Ferhat, siz Şirin'siniz. Bize dağları delmek yaraşır. Deldik dağları Şirin'e ulaştık. Biz Ordu'nun dereleri aksa yukarı aksa diyor ya işte biz o dereleri yukarı akıttık ve akıtacağız. Hava ulaşımı noktasında Ordu'ya verdiğimiz sözü tutuyoruz. Kim hangi dedikoduyu yaparsa yapsın. Bizim ağzımızdan söz bir defa çıkar. Çıkmıştır ve bu iş bitmiştir biter. Mart ayı içerisinde temel atılabilir. Biz her zaman birşey söylüyorum. Dolmuşa gelmeyin. Yerel medya böyle yazmış söyle yazmış. Biz söz verdik mi verdik. Biz aldatan olmayacağız, aldanan da olmayacağız. Aksama olabilir ama biz o havalimanını yapacağız. Bunu biz yaparız. Biz bu sözü verdik mi verdik bu iş bitmiştir. Biz 81 vilayette Türkiye'nin tamamına yapamayacağımız sözü vermedik, söz verdiğimizi de evelallah yaptık. Bu ülke içi boş vaatlerden çok çekti. Bu ülke yalan siyasetten popülist siyasetten iftira siyasetinden çok çekti. Bizim siyasetimiz hizmet siyasetidir. Biz size efendi olmaya değil hizmetkar olmaya geldik. Biz üzerimizdeki emanetin farkındayız. İdrakindeyiz, bize oy versin ya da vermesin. 74 milyonun emanetini taşıdığımızın bilincindeyiz. Bu bilinçle hareket ediyoruz. Türkiye'yi büyütmek, ekonomiyi büyütmek, demokrasiyi yüceltmek bu ülkenin gücüne güç, itibarına itibar katmak için 8 yıldır canla başla gece gündüz çalışıyoruz. Rizeli bir kardeşiniz olarak, babaocağını terketmenin, göç etmenin büyükşehirde tutunma mücadelesi vermenin ne denli sıkıntılı olduğunu çok iyi bilirim. Babalarımız ekmek, iş bulamadığı için kalktılar büyük şehirlere hatta başka ülkelere göç ettiler. Hatta benim babam 13 yaşında göç etti ama irtibatını kesmedi. Büyük trajediler yaşandı, acı dramlar yaşandı. Hasretin dramın üzerine yokluk eklendi. Bunları yaşadığımız için tıpkı babalarımız gibi doğduğumuz şehirde büyüdüğümüz şehirde kendimizi gurbette hissettiğimiz için bu mücadeleye yüreğimizi koyduk. Bir yandan kendi şehrimiz İstanbul'u sahiplenirken derdine çözüm üretirken diğer yandan sılayı, oraların da ellerinden tutup ayağa kaldırmanın mücadelesini verdik. Biz istiyoruz ki artık Ordulu genç, Rizeli genç, Artvinli genç şehrini babaocağını terkedip zorunlu olmadıkça gurbete gitmesin. Biz istiyoruz ki çocuklar yanıbaşlarında okusun buralarda mezun olup şehrinin kalkınmasına hizmet etsin. Biz istiyoruz ki artık Ordu İstanbul'a değil, İstanbul eğitim için turizm için çalışmak için Ordu'ya aksın bu başlasın. Biz bunu gerçekleştirmenin mücadelesini veriyoruz. 81 vilayetimiz şantiye halinde. Vanın da Batmanın da Bitlisin de çehresi değişiyor. Antalya, İzmir, Tekirdağ nasıl değişiyorsa Çorum, Yozgat Sivas da o kadar değişiyor. Artık ayrımcılık yok. Türkiye'nin 81 vilayetinden heyecan fışkırıyor. Bizim siyasetimizde korku yok. Bizim siyasetimizde korkutmak yok. Bizim siyasetimizde sanal korkularla sanal tehditlerle ayakta kalma çabası yok. Bizim siyasette özellikle başkalarının yaşam tarzına müdahale yasaklar yok. Bizim siyasette karnından konuşmak, çark etmek, nabza göre şerbet vermek yok. Biz 12 Eylül'ün hemen ardından hayır diyen yüzde 42'yi de anlama çabasında olacağımızı ifade ettik. Zira bu ülkenin en büyük gücü tarihidir, kültürüdür, medeniyet birikimidir. Bu ülkenin en büyük zenginliği farklılığıdır, çeşitliiğidir. 8 Yıldır bu potansiyeli açığa çıkarmak için çalışıyoruz. Bugün ekonomisi ile büyük bir Türkiye var. Demokrasisi ile güçlü bir Türkiye var. Dış politikadaki onurlu duruşu ile itibarlı bir Türkiye var. Bugün takip edilen, model arayan değil model alınan, gündemi belirlenen değil gündem belirleyen bir Türkiye var. Bugün barış çağrıları tüm dünyada karşılık bulan dikkate alınan bir Türkiye var. Türkiye bölgesinde kişisel çıkarların değil, bölgesel, evrensel değerlerin mücadelesini veriyor. Bizim medeniyetimiz bize şunu emrediyor. Kendin için istediğini kardeşin için de isteyeceksin. Kendi ülkenkendi halkın için istediğini komşu ülken için de isteyecek arzulayacaksın. 8 Yıldır dış politikada bu ilke ve düstur ile hareket ettik.
HERKES SUSTU BİZ AÇIK AÇIK KONUŞTUK
Mısır'da olaylar olduğunda halk sokaklara döküldüğünde bütün dünya susarken biz çıktık gerekli değerlendirmemizi, önerimizi, tavsiyelerimizi dile getirdik. Halkın taleplerine haykırışlarına kulak verilmesi, demokrasi için özgürlük için adımlar atılmasını ifade ettik. Belirsiz açıklamaların, günü kurtaran geçiştirmelerin arkasına sığınmadık. Dobra dobra içimizden geçeni ifade ettik. Demokrasiyi kendileri için hak, başkaları için lüks görenlerin aksine biz demokrasi ve barış istediğimizi cesaretle seslendirdik. Mısır'ın kaygısını, hüznünü, akan kanın kederini özellikle paylaştığımız kadar bugün de Mısır'ın coşkusunu heyecanını inanın tüm Mısırlı kardeşlerimizle paylaşıyoruz. Dün Mısır'ın derdini dert edinirken bugün de aynı şekilde kardeşlik hukuku ile coşkuyu coşkumuz olarak görüyoruz. Mısır'da kaybeden baskı kazanan demokrasidir. Mısır'da kaybeden korku, kazanan cesarettir. Karamsarlık kaybetmiş umut kazanmıştır. İnanıyorum ki Mısırlı kardeşim mısır halkı geçiş sürecini de başarı ile atlatacak. Kalbimiz Mısırla hayır dualarımız Mısırla desteğimiz Mısırla olmaya devam edecektir. Biz Türkiye olarak vargücümüzle barış demeye, kardeşlik demeye dayanışma demeye devam edeceğiz. Bölgede huzurun refahın kazanması için ter dökmeye devam edeceğiz. Hani diyor ya Hazreti Mevlana 'Bir ayağın merkezde olacak diğeri ile alemi dolaşacaksın' işte oradan ilham alarak Türkiye'yi 81 vilayetimizi ayağa kaldırırken bölgesel barış ve refah için de çalışıyor bölgesel ve küresel meselelere ağırlımızı koyarken Türkiye'nin meselelerini de ihmal etmiyoruz. Belki İstanbul'dan bunları bilmiyor duymuyor olabilirsiniz. Eğtiim alanında 1871 dersliği tamamladık. Okullarımıza Ordu'da 9739 bilgisayar gönderdik. 2006 Yılında Ordu Üniversitesini kurduk. Bizden öncekiler neredeydi neden kurmadılar biz kurduk. üniversitemizin bünyesinde birisi Tıp Fakültesi olmak üzere 7 fakülte 3 enstitü ve devlet konservatuarı açıldı.
SİZİN PİSLİKLERİNİZİ TEMİZLİYORUZ
IMF diyorlar ya bıraktık gidiyoruz. Ne bıraktınız gittiniz 30 milyar dolar borç aldınız bize 23,5 milyar dolar borçla bıraktılar. Şimdi borç ne kadar 5,7 milyar dolar. Onlar borçlandı biz ödüyoruz. Biz onların pisliklerini temizliyoruz be pisliklerinizi. Eğer bu yolsuzluklar olsaydı sizin pislikleriniz temizlenebilir miydi? Merkez BAnkası bu noktaya gelebilir miydi? 6100 km duble yol varken kalkıpta 13600 km duble yol yapılabilir miydi? Eşşek ölür kalır semeri, insan ölür kalır eseri. Biz eserlerle konuşuyoruz. Olay bu. Fazla lafa gerek yok. Benim bir ricam var. Kamu yatırımları ile her sorunu çözmek mümkün değil. Ben ne d iyorum biliyor musunuz? Ordunun zengin işadamları var. Gelin Ordu'da yatırımlar yapalım. İnşallah şimdi önemli adımlar atıyoruz' dedi.
Öne Çıkan Galeriler

Öne Çıkan Videolar
-
01:42
-
10:28
-
09:35
-
00:18
-
00:50
En Çok Okunanlar
- Bursa'da 3 katlı apartmanda yangın: Yanan...
- UEDAŞ duyurdu: Bursa'da elektrikler...
- Meteoroloji 5 günlük hava tahminini...
- Bankada parası olanlar dikkat!
- Eylem Tok ve oğlunun iade kararına acılı...
- Fenerbahçe'nin efsanesi Oğuz Çetin yoğun...
- 12 Şubat Çarşamba hangi illerde okullar...
- Tefeci ve dolandırıcı operasyonlarında 23...
- DAĞDER'in Olağan Genel Kurul tarihi açıklandı
- AK Parti Osmangazi'de mahalle...
- Yatak odasında üvey annesinin kemiklerini...
- Otomobilin hurda yığınına döndüğü kazada 2...
- İstanbul Üsküdar'da istinat duvarı yan...
- Hakimler ve savcıların yeni yerleri belli...
- Bursa'da "Meddah ve Cellat" oyunu ilk kez...