Balbay'a özgürlük çağrısı

CHP MYK Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında çalışmalarını sürdürürken, CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Koç bir basın toplantısı düzenledi. Anayasa Mahkemesi'nin Mustafa Balbay ve Mehmet Haberal'ın kişisel başvuruları üzerine aldığı karara değinen Koç, şunları söyledi:

"Son derece önemlidir ve oy birliğiyle alınmış bir karardır. Bu karar çok iyi anlaşılmalı ve çok iyi yorumlanmalı. Bu kararın oy birliğiyle alınmış olması ayrıca üzerinde durulması gereken bir husustur. Daha önce 3. Yargı Paketi çıkartıldığında 'Tutuklama bir tedbirdir. Tutuklama hiçbir zaman bir mahkumiyete dönüşmemelidir' bilge sözlerini Meclis Başkanı dahil birçok hükümete yakın çevreden duymuş idik. Akli kontrol mekanizması getirilmesine rağmen mahkemeler siyasi intikam kokan davalarda tutuklu vekiller için bu yöntemi ne yazık ki uygulamadılar."

OY BİRLİĞİNE VURGU

Anayasa Mahkemesi'nin uzun süreli tutuklamaların insan hakları ihlali olduğuna oy birliğiyle karar verdiğini hatırlatan Koç, "Anayasa Mahkemesi kararı ilgili mahkemeye gönderdi uygulanması için. Yani İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi'ne kararı muhatap olarak gönderdi. Dünden beri 13. Ağı Ceza Mahkemesi mi yoksa Yargıtay 9. Daire mi bu Anayasa Mahkemesi'nin verdiği karara göre bir değerlendirme yapacak tartışmaları yürüyor. Bu tartışmalar abestir. Anayasa Mahkemesi'nin verdiği kararın muhatabı ilk kademe mahkemedir, gerekçeli karar yazılmamıştır. 13. Ağı Ceza Mahkemesi bir gün dahi geciktirmeden Anayasa Mahkemesi kararının gereğini yerine getirmek zorundadır. Bir gün dahi geciktirme ihlal suçunun devam ettiğini gösterecektir. Hiçbir şekilde unutulmasın bu karar uzun tutukluluk halinin Anayasa'nın 19. maddesine ve seçilme hakkını düzenleyen 67. maddeye aykırı olduğu tespiti yapmaktadır. Umuyoruz açık, hukuki netlik karşısında gecikmeden Balbay ve diğer tutuklu milletvekilleri tahliye edilmelidirler" şeklinde konuştu.

O DA TARAF'A SAHİP ÇIKTI

Taraf Gazetesi ve yazarları hakkında suç duyurusunda bulunulmasını da eleştiren Koç, "Taraf Gazetesi ve yazarları hakkında yapılan suç duyurusunu protesto ediyoruz. Yayın politikası ne olursa olsun izlediği çizgi ne olursa olsun bir basın organına, yazarına, yazarlarına, Başbakan ve talimatı altındaki bir takım kurumların suç duyurusunda bulunulması kabul edilemez bir durumdur. Şiddetle kınıyoruz. Taraf Gazetesi deyince demokrasi ve bavul arasında bir geçiş yapmak zorundayız. Herhalde dünyada Türkiye'deki demokrasi denince demokrasinin yanına gelebilecek en uygun demokrasi ve bavul eşleşmesi herkesin aklına gelir" ifadelerini kullandı.