Bakan Çağlayan adeta meydan okudu

Bakan Çağlayan adeta meydan okudu

Ekonomi Bakanı Çağlayan, Çırak Eğitim ve Öğretim Vakfı Seminer Salonu'nda düzenlenen (ORSİAD) ve (KOSGEB) işbirliği ile uygulamalı girişimcilik sertifika dağıtım törenine katıldı.

2013.06.29 13:59 - Son Güncellenme: 2013.06.29 13:59 - Ekonomi - HABER MERKEZİ
A
Bakan Çağlayan adeta meydan okudu

Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan, 2001 yılında toplanan her 100 liralık verginin 86 lirasının borcun faizine gittiğini, bugün ise toplanan her 100 liralık verginin 14 lirasının faize, 86 lirasının ise millete hizmete gittiğini belirterek, "Bu rahatsız etti, bu battı birilerine işte, olay bu. Faiz lobisi, geçmişte emmeye alıştığı kanı ememiyor, sıkıntı bu. Bunların arkasında kimlerin olduğunu tek tek biliyoruz" dedi.

Çağlayan, Çırak Eğitim ve Öğretim Vakfı Seminer Salonu'nda düzenlenen Ostim Organize Sanayi Bölgesi Sanayici İşadamı ve Yöneticileri Derneği (ORSİAD) - Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeleri Geliştirme ve Destekleme İdaresi Başkanlığı (KOSGEB) işbirliği ile uygulamalı girişimcilik sertifika dağıtım törenine katıldı. Törende Ankara Sanayi Odası Başkanı Nurettin Özdebir ile Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Salih Bezci, ORSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Özcan Ülgener ve sanayiciler hazır bulundu.

Konuşmasına başlarken, Bezci, Özdebir ve Ülgener'e seslenerek, Gezi Parkı odaklı olaylara ilişkin, "Başkanların sanki biraz morallerinin bozulduğunu gördüm. Sakın ha! Bomba gibi olmalıyız" diyen Çağlayan'a, başkanlar "Moralimiz bozuk değil" diye cevap verdi.

Çağlayan, kuruluşunu çok yakından hatırladığı ORSİAD'ın bugün 400 üyesi bulunan, 9 bine yakın kişi istihdam eden ve 1 milyar 250 milyon dolara yakın üretim yapan bir yapıyı oluşturduğunu, bunun da yüzde 25'ini ihraç ettiğini ifade etti.

Türkiye'nin bugüne kadar ve bugün önemli testlerden geçtiğini, bundan sonra da geçeceğini belirten Çağlayan, "Türkiye'nin grafiği, eşi görülmemiş bir başarıyla sürekli yükseliyor. Birilerinin ayağına, nasırına basıyoruz. Evelallah onların ayaklarına, nasırlarına basmaya devam edeceğiz. Durmak yok, yola devam bizim işimiz. Hiç birinizin endişesi olmasın, biz yola çıkarken bunların olacağını zaten biliyorduk. Türkiye'ye karşı olan çevreleri rahatsız etmeye devam edeceğiz" diye konuştu.

Zafer Çağlayan, Türkiye'nin, dünyanın en önemli krizi yaşanırken, başarı öyküsü olan bir ülke haline geldiğini vurgulayarak, 2008 yılında başlayan krizin halen devam ettiğini, birçok ülke halen darboğazdayken Türkiye'de istihdamın, ihracatın arttığını söyledi.

- "Birilerini rahatsız ettik, edeceğiz de Allah'ın izniyle"

Türkiye'nin geçen yıl ihracatı en hızlı büyüyen ikinci ülke olduğuna işaret eden Çağlayan, "Bugün tüm zorluklara rağmen bir ülkenin ihracatını yüzde 12,2 artırarak 152,5 milyar dolara çıkmasını hazmedemeyenlerin tezgahlarıyla karşı karşıyayız. Bunu bir kere bilmeniz lazım. Birilerini rahatsız ettik, edeceğiz de Allah'ın izniyle" dedi.

Ülke olarak 2023 yılına ilişkin hedefleri olduğunu anlatan Çağlayan, Türkiye'nin ilk kez kamusuyla, özel sektörüyle bir diyalog ortamını tesis ettiğini ifade etti.

Bu ihracatı kendisinin veya Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın veya bürokratların yapmadığını dile getiren Çağlayan, hükümet olarak özel sektörün önünü açtıklarını ve ihracatı da iş adamlarının gerçekleştirdiğini söyledi. Çağlayan, "Sizsiniz bu başarının arkasında olanlar. Şimdi bu yapılanlar size karşıdır, sizi hazmedemeyenlerdir. Evet, olayın bir siyasi boyutu var. Seçimlerde, sandıkta sırtı yerden kalkmayanların geçmişteki alışkanlıkları depreşiyor. 1960, 1980, 27 Nisan, 28 Şubat, bunlar depreşiyor. Evelallah ama biz öyle bir yapıdayız ki gücümüzü önce Allah'tan alıyoruz, sonra milletimizden alıyoruz. Milletimiz ne derse o bilir, o karar verir ve o devam ettirir" şeklinde konuştu.

- "Biz faiz lobisini rahatsız etmeye devam edeceğiz"

Hükümetleri döneminde çok işler yaptıklarını belirten Çağlayan, şöyle devam etti:

"Şöyle bir kaç ay geriye dönün, Mayıs ayı, şükürler olsun Türkiye'nin dünya tarihine damgasını bastığı bir ay oldu. Şöyle bir hatırlayın bakalım, bu olaylar öncesinde Türkiye ne yaptı da neden bunlar oluştu? Bunlar öyle 3-5 ağaç için mi oluştu? Mayıs ayında, Cumhuriyet tarihinde ilk kez IMF'ye borcumuzu sıfırladık. IMF ile rollerimiz değişti. Yüzde 69 olan faizleri mayıs ayında yüzde 4,60'a düşürdük. Eğer bu olaylar olmasaydı faizlerimiz yüzde 2,5'e düşecekti. Bu rahatsız etti birilerini. Kimi rahatsız etti? Faiz lobisini rahatsız etti. Sonuna kadar da biz faiz lobisini rahatsız etmeye devam edeceğiz, kimsenin kuşkusu olmasın bundan. Çünkü bunlarda bir vampirlik, kan emicilik var, alıştılar Türkiye'nin kanını emmeye. 2001 yılında toplanan her 100 liralık verginin 86 lirası borcun faizine giderdi. Bugün ne oldu? Bugün toplanan her 100 liralık verginin 14 lirası faize giderken, 86 lirası millete hizmet olarak gidiyor. Bu rahatsız etti, bu battı birilerine işte, olay bu. Faiz lobisi, geçmişte emmeye alıştığı kanı ememiyor, sıkıntı bu. Bunların arkasında kimlerin olduğunu tek tek biliyoruz."

- "Sadece bir tabela olarak kalmış siyasi görüşlerin yeniden hortladığını gördük"

Çağlayan, Türkiye'nin mayıs ayında tüm dünyaya ardı ardına yatırımlarını duyurduğunu hatırlatarak, bunların herkesi rahatsız ettiğini söyledi. Çağlayan, kim rahatsız olursa olsun daha fazla yatırımı, daha fazla üretimi, daha fazla istihdamı hiç durmadan devam ettireceklerini bildirdi.

Bu olayların, Türkiye'deki siyasi istikrarı, ekonomiyi, barışı ve kardeşliği bozmaya yönelik olaylar olduğunun altını çizen Çağlayan, şöyle devam etti:

"Tabii ki bu arada demokratik haklarını kullanan, barışçıl gösteriler yapanları bir kenara koyarak diyorum ama bakın onların başlatmış olduğu bu olayların hemen ikinci günü, işin içine marjinal gruplar girdi. 1980'lerden önce adını hatırladığımız, şimdi sadece bir tabela olarak kalmış siyasi görüşlerin yeniden hortladığını gördük. Bölücü örgülerin flamalarını gördük ve bunlar getirip flamalarını Atatürk'ün ve Türk Bayrağı'nın yanına asma cüreti gösterdiler. Ne yapacaktık? Seyirci mi kalacaktık buna? Bu millet bize yüzde 50 oy verirken, bunlara seyirci kalın diye mi verdi? Bu konuda gereken yapılır."

- "Yaratılanı, yaratandan dolayı seviyoruz"

Bu ülkede kardeşliği egemen kılmak zorunda olduklarını dile getiren Çağlayan, "Bu ülke hepimizin. İster Türk olsun, Kürt olsun, Alevi olsun, Sünni olsun, Boşnak olsun, Laz olsun, Arap olsun, ne olursa olsun. Yeter ki bu ülkenin bölünmez bütünlüğünden, birliğinden, beraberliğinden, devletinin ve bayrağının tekliğinden yana olsun, kim olursa olsun bizim kardeşimizdir. Bizim anlayışımız bu" dedi.

 

Diğer Ekonomi Haberleri için tıklayın


2013.06.29 13:59 - Son Güncellenme: 2013.06.29 13:59 - HABER MERKEZİ
A