'Anayasa'da son durum: 110-30

'Anayasa'da son durum: 110-30

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Şentop çarpıcı istatistiği açıkladı

2013.04.17 06:32 - Son Güncellenme: 2013.04.17 06:33 - Güncel - HABER MERKEZİ
A
'Anayasa'da son durum: 110-30

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Şentop, yeni anayasa çalışmalarıyla ilgili olarak, "Şu ana kadar komisyonda 140 civarında madde müzakere edildi. Bu maddelerden 30 tanesinde mutabakat var, geri kalan 110 tanesinde mutabakat yok" dedi.

Sivil Dayanışma Platformu Ankara Merkezi'nde bazı AK Parti milletvekillerine yeni anayasa çalışmalarına ilişkin bilgi veren Şentop, bu sürecin, kamuoyuna açılmasının hem faydalarının hem de zararlarının olduğunu söyledi.

Şentop, sürecin kamuoyuna açıldığı zaman komisyonda, mutabakat zemininin sabote olduğunu belirterek, çalışmaların, mümkün olduğu kadar biraz açarak, biraz kapalı tutularak sürdürme yönünde genel bir eğilimin bulunduğunu dile getirdi.

Yeni anayasa çalışmalarına ilişkin bütün siyasi partilerin, kendi metinlerini verdiğine dikkati çeken Şentop, metinleri TBMM Başkanlığı da dahil kamuoyuna artık yavaş yavaş açmak durumunda kalacaklarını ve diğer partilerin de bunu yapacağını bildirdi.

-"110 tanesinde mutabakat yok"-

Genel çerçeveyle siyasi partilerin, yeni anayasa çalışmalarına ilişkin metnini bir bütün olarak teslim ettiklerini ifade eden Şentop, şunları söyledi:
"Madde sayısı bakımından AK Parti'nin vermiş olduğu metin 104 maddeden oluşuyor. MHP'nin 106, Barış ve Demokrasi Partisi'nin 140 ve CHP'nin de vermiş olduğu metin 156 maddeden oluşuyor. Bu, temel olarak sayısal bilgi bakımından anayasaya bakışla ilgili bir problemi gösteriyor. Şu ana kadar komisyonda 140 civarında madde müzakere edildi. Bu maddelerden 30 tanesinde mutabakat var, geri kalan 110 tanesinde mutabakat yok. Vatandaşlık maddesinde 4 siyasi partinin her biri, kendi maddesini ayrı ayrı yazdı ve hiç mutabakat yok."

-"10 civarında maddede mutabakat sağlanacak"-

Yarından (bugün) itibaren "Türkiye devleti bir cumhuriyettir" ve "nitelikler" gibi maddelerin görüşüleceğini bildiren Şentop, diğer taraftan nisan başında 2. komisyon oluşturduklarını açıkladı. Komisyonun danışmanlardan oluştuğunu dile getiren Şentop, şöyle konuştu:
"65 madde var. Bu maddelerin 24'ünde mutabakat var ancak 41'inde yok. Bu mutabık kalamadığımız maddeleri 'acaba biraz uyumlu hale getirebilir miyiz' diye bir çalışma yapılıyor. Dedik ki 'bu çalışmaya siyasetçiler katılmasın. Danışmanlar, biraz daha parti adına angajmanları zayıf olduğu için objektif gözle bakabilirlerse biz onun üzerinden gidelim'. Bugün aldığımız bilgilere göre, 10 civarında madde üzerinde mutabakat sağlanacak gibi gözüküyor."

-"Resmi ideoloji' meselesinde, mutabakat sağlama imkanımız yok"-

Şentop, kendi kanaatinin aşağı yukarı 70-80, belki 100 maddeye kadar zorlanırsa mutabakat sağlanabileceği yönünde olduğunu ifade ederek, hiç mutabakat sağlanamayacağı kısımların da bulunduğuna dikkati çekti.
Mutabakat sağlanamayacak konularla ilgili olarak formüllerin üretilmesi gerektiğini belirten Şentop, "Ben birkaç başlık görüyorum. Birisi 'resmi ideoloji' meselesi. Bu konuda mutabakat sağlama imkanımız yok. CHP, 'inkılap kanunlarının korunması' başlıklı, bugünkü 174. maddeyle öneride bulunuyor. MHP'nin önerisinde yok fakat bu tür durumlarda 'Biz de katılıyoruz gibi' bir sonuç olabiliyor. Bu tür kritik konularda MHP'nin tutumu daha çok CHP'ye yakın düşüyor" değerlendirmesinde bulundu.

-"Din hürriyeti maddesine sınırlama olmayacak"-

Şentop, "din hürriyeti" maddesinde de CHP ile anlaşacaklarının mümkün olmadığını ve MHP'nin din hürriyeti konusunda CHP'ye ilkesel olarak yakın durduğunu da belirtti.
Öncelikle "din hürriyeti"nin kapsamının evrensel standartlara uygun hale getirilmesi gerektiğine dikkati çeken Şentop, şunları kaydetti:
"Din hürriyeti, inanmak ve ibadet etmek, ibadet dışında dinin gereklerini yerine getirmek, ayrıca eğitim öğretim yoluyla sonraki kuşaklara dini kültürü aktarmak. Bu 4 unsuru içermesi lazım. Din hürriyeti maddesinde hiçbir hürriyeti sınırlama sebebini kabul etmiyoruz verdiğimiz metinde. Bunu da şöyle bir mantıkla izah ettik. Din hürriyeti, inanma ve ibadet hürriyeti konusunda sınırlamaya esasen gerek yok. Dinin gerekleri yerine getirme, eğitim öğretim meseleleri mevzu bahis olduğunda ise din hürriyeti, tek başına kullanılmıyor. Bir başka hürriyet maddesiyle ilişkili olarak kullanılıyor. Din hürriyeti maddesine mahsus bir sınırlama olmayacağını biz tez olarak savunuyoruz.
Bir de dini amaçlı örgütlenmeyi de hürriyetin kapsamında ekledik. Bunu biraz Tekke ve Zaviyeler Kanunu'nu devre dışı bırakmak için biraz da genel anlamda, özellikle çok farklı dini inançlardan kesimlere örgütlenme olmasını istedik. Özellikle Alevilerle ilgili, cemevleriyle ilgili düzenlemeler bu bakımdan eğer benimsenirse bu dini amaçlı örgütlenme hürriyeti içinde değerlendirilebilir."

Diğer Güncel Haberler için tıklayın


2013.04.17 06:32 - Son Güncellenme: 2013.04.17 06:33 - HABER MERKEZİ
A