Aleviler 'çözüm sürecine' tepkili

PİR Sultan Abdal Kültür Derneği Diyarbakır Şubesi Başkanı Cafer Korkmaz, 'çözüm süreci' için oluşturulan Akil İnsanlar heyetinde Alevi kurumlarının temsiliyetinin bulunmadığını belirterek, "Diyarbakır'da çalışmalarına başlayan Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden sorumlu Akil İnsanlar Heyeti'nin her kesimle diyaloga geçmesine rağmen, yaklaşık 5 bin Alevi'nin yaşadığı bir kentte, Alevileri temsil eden kurumumuzla iletişime geçmemesi düşündürücüdür" dedi.

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Diyarbakır Şubesi Başkanı Cafer Korkmaz, cemevinde üyeleriyle birlikte düzenlediği basın toplantısında Kürt dilinin hayatın her alanında kullanımını içeren Kürt sorununun çözümünü savunmak, akan kanın durmasını istemek, toplumun her kesiminin görevi olduğunu belirtti. Alevilerin toplumsal barışı esas aldığının söyleyen Korkmaz, şöyle devam etti:

"Ancak son gelişmeleri de kaygıyla izlediğimiz belirtmek isteriz. Demokratik çözüm süreci için oluşturulan Akil İnsanlar Heyeti'nde, Alevi kurumlarının temsiliyeti bulunmamaktadır. Alevi örgütlerinden hiçbir şekilde görüş alınmadan oluşturulan bu heyette yer alan Cem Vakfı Başkanı Prof. İzzettin Doğan, Alevileri temsil etmediği gibi asimilasyon politikalarına hizmet eden ve özellikle seçilen bir isimdir. Diyarbakır'da çalışmalarına başlayan Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden sorumlu Akil İnsanlar Heyeti'nin her kesimle diyaloga geçmesine rağmen, yaklaşık 5 bin Alevi'nin yaşadığı bir kentte, Alevileri temsil eden kurumumuzla iletişime geçmemesi düşündürücüdür. Bu tutum Akil İnsanlar Heyeti'nin Kürtlerden sonra Türkiye'de ikinci örgütlü kesim olan Alevileri önemsemediğini, böyle bir sorunlarının da olmadığını ortaya koymaktadır. Bu itibarla, heyetin çalışmasını da temkinli izlediğimizi belirtmek isteriz."

HÜDA-PAR'A TEPKİ

Dicle Üniversitesi'nde geçen hafta içinde meydana gelen olaylara da değinen Korkmaz, şunları söyledi:

"Dicle Üniversitesi'nde geçtiğimiz hafta başlayan olayların faturası HÜDA-PAR Genel Başkanı tarafından Alevi ve solcu öğrencilere kesilmiştir. Aleviler, 'çözüm ve barış karşıtı' ilan edilmiştir. Hükümet ve İslami çevreler, bir alana müdahale etmek isteğinde, hep Alevileri hedef göstermektedir. Örneğin yargıya müdahalede Alevi yargıçlar, orduya müdahalede Alevi subaylar, medyada Alevi gazeteciler, BDP'de Alevi siyasetçiler her şeyin nedeni olarak gösterilmiştir. Bu durum, hükümetin iç-dış tüm politikasını dini-mezhepçi ve yeni Osmanlı yaratma ekseninde olduğunu göstermektedir. HÜDA Partisi Genel Başkanı'nın üniversitede yaşanan olaylara ilişkin açıklaması da hükümetin bu tutumundan bağımsız değil, tam tersine tamamlayan bir açıklamadır. Amaç, Kürtlerle, Alevi hareketi arasında oluşan köprüyü yıkmak ve Kürtlerle, Alevileri karşı karşıya getirmektir. Üniversitedeki olayları başlatanlar Hizbullah ve geçmişte Ergenekon bağlantısı olanlardır. Olaylar araştırıldığında bu iddiamızda ne kadar haklı olduğumuz ortaya çıkacaktır. Her zaman demokrasi ve barıştan yana olan Alevilerin çözüm ve barış karşıtı olarak, hedef gösterilmesini içeren tutum ve açıklamaları, şiddetle kınıyoruz."