26 bin konut yapan Ege-Koop'tan önemli uyarı

Yapı sahipleri ve denetim mekanizmasıyla ilgili önemli açıklamalarda bulunan Aslan, denetim firmalarının da denetlenmesi gerektiğini söyledi. Aslan, şöyle konuştu:

"Sistemi bilinçsizliğiyle sabote eden gerçek yapı sahipleri var. Bu kişiler, yapı denetimi hiçe saymak istemekte, yapı denetiminin ruhsat sürecini uzattığını ve yapı maliyetini arttırdığı iddia etmektedir. Halk arasında yap-satçı olarak adlandırılan yapı sahipleri ise ticari kaygıları ön planda tutarak konut sahiplerini riske atmaktadır. Ve kaybeden maalesef halk olmaktadır."

Bazı belediyelerin de denetimin odağında olması gerektiği halde sistemin sekreteryalığını ve belge takibini yapan kuruluşlar haline geldiğini kaydeden Aslan, "Hatta yetkisiz ve kanuna aykırı olarak bazı harçlar almak suretiyle yapı sahibini ve uygulamacıyı maddi-manevi bezdiriyorlar. Yapının denetimi maksadını aşmakta ve adeta ticari kaygıya dönüşmekte, yapı denetim firmalarıyla ucuz denetim adına pazarlıklar ve ardından denetim zafiyetleri başlamaktadır" dedi.

KAMU BİNALARI ELDEN GEÇİRİLMELİ, GÜVENİRLİLİĞİ SORGULANMALIDIR

Depremlerin ardından meydana gelen bina yıkıntılarının büyük bölümünün kamu inşaatları olduğuna dikkat çeken Aslan, "Yasalarla sabitlenen inşaat birim fiyatları ve maliyetleri ortada iken, kamu ihalelerinde yaklaşık yüzde 35-40'lara varan kırımlarla yapımına başlanan kamu binalarının da güvenilirliğini sorgulamak gerekir. Ayrıca kamu binalarının yapı denetim sisteminden muaf tutulmaları da düşündürücüdür. Yüksek şiddetteki bir depremde ağır hasar göreceğini düşündüğümüz 1985 öncesi yapılmış ve genellikle ruhsatı bulunmayan kamu binalarının da acilen envanterinin çıkarılıp bu binaların güçlendirilmesi hatta yıkılıp yeniden yapılması kaçınılmaz olacaktır" dedi.