2013 bütçesi tarımdaki yıkımı hızlandıracak

AKP iktidarına, "Gittiğiniz yol yol değil" diye seslenen İlhan Demiröz, Hükümeti, yıkım politikalarını durdurmaya ve "Tarımda Türk insanın ihtiyaçlarına ve Türkiye'nin özgül-iklim ve toprak-koşullarına göre üretim odaklı bir programı hayata geçirmeye" davet etti.

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Tarım, Orman ve Köyişleri Komisyonu Üyesi Bursa Milletvekili İlhan Demiröz, Komisyonun öteki CHP'li üyeleri Ramis Topal (Amasya), Osman Kaptan (Antalya), Ramazan Kerim Özkan (Burdur) ve Selahattin Karaahmetoğlu (Giresun) ile birlikte TBMM'de düzenlediği basın toplantısında 2013 Bütçe Kanunu Tasarısı'nı ve Hükümet'in tarım politikalarını sert dille eleştirdi.

Tarımın dünyada ülkeler için son derece stratejik bir sektör haline geldiğini ve her ülkenin güçlü ulusal stratejiler geliştirmeye çalıştığını dile getiren CHP Bursa Milletvekili İlhan Demiröz, buna karşılık AKP iktidarının son 10 yılda uyguladığı politikalarla Türkiye tarımını, üreticilerini ve köylülerini yıkıma uğrattığını ve milyonlarca üreticiyi tarımdan uzaklaştırdığını, çok değerli tarım topraklarını üretim yapılamaz hale getirdiğini söyledi.

'İKTİDARIN TERCİHİ BÜYÜK SERMAYEYİ DESTEKLEMEK'

Tüm olumsuzluklara rağmen halen tarımın ulusal gelire yüzde 9, toplam istihdama da yüzde 25 düzeyinde katkı sunduğunu aktaran Demiröz, ülke için sigorta görevi gören tarım sektörünün iktidarın destekleme politikalarıyla yıllar itibariyle tahrip edildiğini ifade etti.

Tarımın en önemli girdi maliyetleri mazot, gübre, tohum, yem ve sulamada küçük üreticiyi koruyucu destekleme politikaları yerine yerli ya da yabancı büyük sermayeyi destekleyici politikaların devreye sokulduğunu dile getiren İlhan Demiröz, şunları söyledi:

"Türk çiftçisi dünyanın en pahalı mazotunu kullanıyor. Deniz ve hava ulaşımına tanınan imtiyazlar ne yazık ki Türk çiftçisine çok görülüyor. AKP iktidarı zaten zayıf olan tarım desteklerini uygulanan vergi politikalarıyla dolaylı yoldan geri alıyor.
Türkiye'de 1 litre mazot için ödenen 4,3 TL'nin 2,2 TL'si ÖTV ve KDV'dir. Tarımda yılda 3,5 milyar litre mazot kullanılıyor. Bunu 2,2 ile çarptığınız zaman 7,7 milyar TL eder. Dolayısıyla üretici, tarım desteğinden daha fazlasını yalnızca mazot üzerinden vergilerle geri ödüyor.
Son on yılda gübrede ortalama fiyatta yüzde 360 artış oldu, ama bütçeden gübreye verilen destek, çiftçinin verdiği paranın yüzde 16'sı kadar.

'KÜÇÜK ÜRETİCİ VE KÖYLÜLER BORÇ BATAĞINDA BOĞUŞUYOR'
Türk çiftçisi devletten destek almıyor, Türk çiftçisi devlete destek veriyor. Çiftçinin gübre ve elektriğe yüzde 18, tarım ilaçlarına ve yeme yüzde 8 KDV ödediğini ifade edersek kimin kimi desteklediği ortaya çıkıyor. Bugün çiftçimiz mazot kullanırken maliyeye, gübre ve ilaç kullanırken tüccara, elektrik kullanırken TEDAŞ'a çalışıyor."
Türk çiftçisinin banka borçlarının yanı sıra sulama birlikleri ve TEDAŞ'a olan borçları nedeniyle icralarla boğuştuğunu kaydeden İlhan Demiröz, "Bunun örneklerini görmek için Niğde'de patates, Mersin'de narenciye üreticilerine ve eylemlerine bakmanız yeterli. Bursa'da Karacabey'in 13 ova köyünde, bugün jandarma tarafından 45 çiftçimiz aranıyor, 300 çiftçi ise icralık durumda" dedi.

'2 MİLYON ÇİFTÇİ TARIMDAN UZAKLAŞTIRILDI'
Türkiye'de hayvancılığın da son 10 yılda uygulanan yanlış politikalar sonucu ithalata yöneldiğini bu yıl saman ve ot dahi ithal edilmeye başlandığını dile getiren Demiröz, sözlerine şöyle devam etti:
"Tüm bu gelişmelerin sonucu 2011 yılı sonu itibariyle ne yazık ki 2 milyon çiftçimiz tarımdan uzaklaştı ve 2,5 milyon hektar tarım alanı işlenmez hale geldi. Tarımda kendine yetebilen bir durumda olan Türkiye, maalesef AKP iktidarları döneminde bu özelliğini yitirerek net ithalatçı konuma geldi. 2002 yılında 102 milyon dolar fazla veren tarım ürünleri dış ticareti, 2003 yılından itibaren sürekli açık verdi ve 2011 yılında 3 milyar 589 milyon dolar ile rekor düzeye ulaştı."
2013 Bütçe Tasarısı ile ortaya çıkan tabloya bakıldığında AKP'nin yakım politikalarının süreceğinin anlaşıldığını söyleyen İlhan Demiröz, "Siyasi iktidar bir taraftan büyük üreticileri fonlamaya devam ederken, başta destekleme alım politikası olmak üzere küçük üreticiler özel sektörün kıskacına itiliyor. Ekonomide hemen her alana olduğu gibi tarıma da 'rant' gözlüğüyle bakan AKP iktidarı Büyükşehir Yasası'nın etkileriyle birlikte kırsal alanda küçük üretim ve tarımla ayakta kalan milyonlarca yurttaşımızı yerlerinden ederek, işsizlik ve geçim sıkıntılarıyla hızla kentlere yönlendirecek ve yeni büyük sosyal sorunları da tetikleyecektir" diye konuştu.

'ÜLKESİNİN SORUNLARINA FRANSIZ KALAN BAKAN'
Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Mehdi Eker başta olmak üzere AKP iktidarına seslenen İlhan Demiröz, sözlerini şöyle tamamladı:
"Gittiğiniz yol yol değil. Sizleri, üretici ve tüketici ortak yararı için, çocuklarımız için, sosyal barış için, sosyal devlet ve sosyal demokrasi için ve en önemlisi geleceğimiz için; tarımda kendi insanımızın ihtiyaçlarına ve ülkemizin özgül-iklim ve toprak-koşullarına göre üretim odaklı bir program hayata geçirmeye davet ediyorum. Yoksa kendi ülkesinin tarım ve geleceğine Fransız kalan bir Bakan'a Fransa daha çok ödüller verebilir Sayın Bakan."