Serkan Yetişmişoğlu

Serkan Yetişmişoğlu

serkanyetismisoglu@bursadabugun.com

Yetenek şöhret, karakter efsane yapar!

2021.02.12 07:36 - Son Güncellenme: 2021.02.12 07:36
A

Bugün biraz felsefe yapacağım.

Sporun efsanelerinden alıntılar yaparak...

Sportif felsefe yani...

Tabii, mevzuyu son tahlilde Bursaspor'a da bağlayacağım.

DOKTOR SOCRATES VE SAMBA

İspanya 82 Dünya Kupası'nın efsane takımı Brezilya'yı izledim çok şükür...

O zaman yaşım 13'tü...

Dr. Socrates, "Beyaz Pele" Zico, Falcao, Eder, Carlos, Serginho, Cerezo, Oscar, Junior gibi yıldızların Samba soslu coşkulu futbolunu izlemek gerçekten büyük zevkti!..

"TARAFTARIMIZIN HAYALLERİNİ YANSITIYORUZ"

Tribünde sarı ağırlıklı o "klasik" formayı giymiş Brezilyalı taraftarların, tribünlerdeki Samba danslarıyla destek verdiği Brezilya'nın efsane orta sahası "Doktor" Socrates'in;

"1982'deki takımımız, hayal gücü, idealizm ve şiirin birleşimiydi. İnsanlar, onların hayallerini yansıttığımız için bizi izlemeye geliyorlardı. Çünkü, futbol sahasında güzellik, zaferlerden daha önemlidir" sözü tarihe geçmiştir.

ŞAMPİYON OLAMASALAR DA TARİHE GEÇTİLER

Öyle ya;

Sambacılar, İspanya 82'de Dünya Şampiyonu olamamıştı!

Hatta şampiyon olan İtalya'ya elenmişti.

O maçta, turu geçmek için Brezilya'ya beraberlik yetiyordu.

Ancak Dr.Socrates ve arkadaşları, "beraberliği korumak yerine" kazanmak için atak oynamaya devam etmişti.

Çünkü, Güney Amerikalı ekibin genlerinde hücumu düşünen, üretken futbol vardı.

O mücadelede;

68'de Falcao skoru ile 2-2 yapan Brezilya, galibiyeti kovalarken, o gün "hat-trick" yapan Paolo Rossi'nin 3.golüne engel olamayınca, Dünya Kupası'na erken veda etmişti.

Ama, bu efsane kadronun damaklarda bıraktığı tat, unutulmazlar arasına girdi.

"HER GOLDE KUPA KAZANMIŞ GİBİ SEVİNDİK"

Socrates, 1982'deki kadroyu şöyle özetliyordu:

"Oynadığımız oyundan o kadar zevk alıyorduk ki, attığımız her golde Dünya Kupası'nı kazanmış gibi seviniyorduk."

Çünkü, o efsane kadronun yıldızları, adeta birer "futbol sanatçısı" gibiydi.

O güzel futbol ustaları, her milli maçta, resmen sahne alıyorlar ve izleyenlere futbol resitali sunuyorlardı.

Günümüzde endüstriyelleşen futbola bakıldığında, bu sözler kimilerine "romantizm" gibi gelebilir.

Ama, futbol; bu özelliğini/ ruhunu kaybeder ve duygulardan uzak, tamamen mekanik bir hal alırsa, eski tadı tuzu kalır mı?

NEDEN EN ÇOK BURSASPOR İZLENİYOR?

Bu sezon, sizce;

-Neden, 1.Lig'de maçları en çok izlenen (reyting rekorları kıran) takım Bursaspor?

-Neden, taraflı tarafsız futbolseverler, yorumcular, sanatçılar, evde oturan dedeler, amcalar, teyzeler; Timsah'ın maç günü ve saatlerini yakından takip ediyor?

Çünkü, bu Genç Timsahlar, "ortak hedefe kilitlenip" beraber savaşmaktan, kazanmak için oynamaktan zevk alan ve de her maç gol atmayı başaran Türkiye'deki tek takım!..

Çünkü, sonuç ne olursa olsun, izleyene zevk veriyor...

MUHAMMED ALİ'NİN EFSANE SÖZÜ...

Bir başka efsane, Dünya Ağır Sıklet Boks Şampiyonu Muhammed Ali'nin şu sözü de tarihe geçmiştir:

"Yetenek sporcuyu şöhret yapar, karakter ise efsane!"

Çok haklı efsane şampiyon boksör...

Müthiş bir saptama/ tahlil  yapmış zamanında...

Kulüplerin duvarına yazılacak kadar derin anlam içeriyor, bu anlamlı söz...

KARAKTERİYLE EFSANE OLANLAR...

Bakın Bursaspor tarihine...

A Milli Takım'da Kaptanlık yapmış "sembol Kaptan" Sedat 3'ten, "artık şampiyonluğu gördüm ya, ölsem de gam yemem" diyen ve göreve her çağrıldığında Bursa'ya koşarak gelen İmparator Nejat Biyediç'e...

"Timsah yürüyüşünün mucidi" olan ve satılınca hüngür hüngür ağlayarak giden Majid Musisi'den, "Galatasaray'ın başına hoca olmak ister misiniz?" di sora  muhabire, "benim ilerideki hedefim, şampiyonluk yaşadığım Bursaspor'a teknik direktör olmak" diyen, kafası yarılsa da sardırıp, kanlar içinde maça devam eden Şampiyon Kaptan Ömer Erdoğan'a...

"Fair-play ödüllü" centilmen forvet Turgay Bahadır'dan "dobra dobra" konuşan solak Ozan İpek'e...

Kafatası kırılıp ölümden dönse de, "kask" takarak şampiyonluk yarışında takımını yalnız bırakmayan Kaptanlardan Ali Tandoğan'dan, forma giyme rekortmeni ve istikrar sembolü Kaptan Turhan Şen'e...

Oğlu Enes Ünal'ı, 18 yaşından önce, kulübüne bonservis kazandırmadan Avrupa'ya götürme şansı varken, bunu tercih etmeyen eski Kaptan ve Antrenör Mesut Ünal'dan, 1 yıl formasını giymesine rağmen, Bursaspor'dan ayrılalı 6 yıl olsa da, İspanya'dan, sonra da Çin'den hâlâ Bursaspor formasını giyerek fotoğraf paylaşan "aidiyet timsali" Cedric Bakambu'ya...

Bursa'dan gittikten sonra Amerika kıtasında oynadığı takımlarda "16 numarayı" giyen Arjantinli "Atom Karınca" Fernando Belluschi'den, Bursaspor'dan ayrıldıktan sonra eski takımına gol atınca sevinmeyen ve Şampiyon Başkan İbrahim Yazıcı vefat ettiğinde, Elazığspor'da maça çıkarken üzerine Başkan Yazıcı'nın fotoğrafı olan siyah tişört giyen "Bursalı" lakaplı Sinan Kaloğlu'na...

Şampiyonlar Ligi'nde Manchester United'ı Bursa'da izlesinler diye parası olmayan çocuklara cebinden bilet alan "Kumandan" Ivan Ergic'ten, "Türkiye'de Bursaspor'dan başka takımda oynamam" diyen, 3 yıldır 1 milyon Euro'dan fazla olan alacağını istemeyen ve heykeli dikilen efsane 10 numara Pablo Martin Batalla'ya kadar, adını buraya sığdıramayacağım birçok unutulmaz futbolcu ve teknik adam var.

TARAFTARIN KALBİNE KAZINDI

Peki, örnek verdiğim bu yıldızlar, nasıl efsane oldular?

Sadece güzel futbollarıyla ve attıkları gollerle mi?

Tabii ki değil!..

Ortaya koydukları müthiş karakterle, gösterdikleri duruşla, taraftarın gönlüne taht kurdular...

Karakterleriyle "efsane" oldular!

ONLARI DA UNUTMAZ!

-Yeditepe'ye gittikten sonra, yeni kulübünde düzenlenen imza töreninde demeç verirken, yetiştiği kulübün adını anmayanları...

-İmza attığı Avrupa kulübüne daha gitmeden, yeni takımına ve hocasına methiyeler düzerken, kendisini yetiştiren kulübünden ve hocalarından bahsetmeyenleri...

-Kulübüne bonservis kazandırmayı reddedip de, imza parası almayı tercih edenleri de unutmaz(!) bu camia...


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları