Serkan Yetişmişoğlu

Serkan Yetişmişoğlu

serkanyetismisoglu@bursadabugun.com

Ya hep ya hiç!

2020.06.25 07:26 - Son Güncellenme: 2020.06.25 07:26
A

Bursaspor, Üzülmez'le yolları ayırdıktan tam 3 gün sonra teknik direktörünü belirledi.

Timsah'ı 6 yıl önce çalıştıran İrfan Buz, 1,5 yıllık imza attı.

Hayırlı olsun.

Artık bundan böyle, camiaya düşen yeni hocasına ve takımına tam destek vermektir.

Şu saatten sonra "şöyle oldu, böyle oldu" demenin kime ne faydası var?

7 yıl öncesine dönmek gerekirse...

İrfan Hoca ile 2013'ten beri tanışıyoruz.

Önce, sezon başında Daum'un yardımcısıydı.

Sonra, ligde son 9 maçta "teknik sorumlu" olarak görev yaptı.

Bu periyotta;

3 galibiyet, 3 beraberlik ve 3 yenilgi elde etti.

9 maçta; 12 puan, yani 1,33 puan ortalaması tutturmuştu.

POZİTİF BİR KİŞİLİK

İnsani açıdan da çok pozitif bir kişilik.

Almanca, İngilizce ve Makedonca bilen Buz, sıcakkanlı bir yapıya sahip...

4 yaşındayken; 1971'de ailesiyle gittiği Acı Vatan'da Alman disipliniyle yetişmiş, tatlı-sert bir insan...

Bütün bunlar, Buz'un karakter yapısının gözlemleyebildiğim özellikleri...

"YARIM KALAN HİKAYEMİZ"

Ben tam bu yazıyı yazarken, gece yarısı İrfan Hoca'dan inanç ve ümit dolu "videolu" bir tweet geldi:

"Büyük Bursa şehri, taraftarı ve takımı ile tekrar buluştuğum için çok mutluyum.

Yarım kalan hikayemize aynı heyecan ve hırsla kaldığımız yerden devam edeceğiz!"

Belli ki, Buz, çok motive ve "yarım kalan hikayeyi bu sezon mutlu bitirmeyi" çok arzuluyor...

İşte, camianın da böylesine coşkulu ve pozitif enerji veren bir teknik adama ihtiyacı vardı.

Zira;

Bu saatten sonra, kağıt üzerinde şans olduğu sürece, bardağın dolu tarafından bakmaktan başka çare var mı?

OFANSİF FUTBOLU SEVER

Teknik adamlığına bakarsak;

Ofansif futbolu benimseyen, Bursaspor tribünlerinin sevdiği coşkulu oyunu oynatmaya çalışan bir felsefeye sahip...

Çalışkandır...

Saha kenarında bir basketbol koçu gibi hareketli ve hırslıdır...

Eğer, o hırsını takımına da yansıtabilirse, Bursaspor'un son dönemdeki statik enerjisini kinetik enerjiye çevirebilir.

Yani, Timsah'ın ısırıcılığını arttırabilir.

Mecbur kalmadıkça takımın "el frenini" çekmez!

Açıkçası...

Kendisini, oyuncularını iyi motive eden bir hoca olarak tanıyoruz.

YÖNETİM DE EKONOMİYİ ÇÖZMELİ

Ancaaak;

Kalan 5 maçta; 5'te 5 yapabilmek sadece İrfan Hoca'nın çabasıyla olmaz.

Yönetimin, futbolcuların aylardır bekleyen maaşları ve maç başı ödemeleri konusunda kaynak bulması ve bu kritik dönemde, takımı imkanlar ölçüsünde "ateşlemesi" gerek.

(Tabii, aylardır maaş alamayan personelin durumu da çok vahim ve bu tablo herkesi fazlasıyla üzüyor!)

PARASIZLIĞI BAHANE EDEMEZSİNİZ!

Futbolcular alacakları konusunda çok haklı amaaa...

Şu 5 final maçı öncesi, parasızlığı bahane ederek, maçlara fazla konsantre olmamaları gibi bir durum kesinlikle kabul edilemez!

Bu saatten sonra parayı bahane ederek, bin dereden su getiren, "popomda kıl döndü" diye üften püften mazeret gösteren futbolcuları, camia ömür boyu affetmez!

TEK TARAFLI OLMAZ!

Özetle;

Sadece bir tarafın gayretiyle başarıya ulaşmak mümkün değil.

Yönetimi de, teknik heyeti de, futbolcusu da kendi görevlerini en iyi şekilde yerine getirecek ki, sinerji oluşsun ve beklenen başarı gelebilsin.

Bunun için;

"Birlikten kuvvet doğar" sözünü yeniden hatırlama zamanı...

Aksi halde, başarısızlık durumunda da faturayı tek bir tarafa kesek doğru olmaz!..

O yüzden;

Ya hep ya hiç!


A

Yazarın diğer yazıları

Yazarın Tüm Yazıları